Önümüzdeki 10 yılın en büyük teknoloji riski siber güvenlik

Önümüzdeki 10 yılın en büyük teknoloji riski siber güvenlik
26.04.2023
A+
A-
Dünya Ekonomik Forumu’nun her yıl dünyayı orta ve uzun vadede bekleyen riskleri değerlendirdiği Küresel Riskler Raporu’nda bu yıl siber güvenlik vurgusu yapıldı. Berqnet Siber Güvenlik Teknolojileri Genel Müdürü Hakan Hintoğlu “Siber güvenlik önümüzdeki 10 yılın en büyük teknoloji riski” açıklamasını yaptı.
İş dünyasının her kademesinde yaşanan hızlı dijitalleşme, işletmeleri siber tehditlere karşı daha kırılgan hale getirdi. Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) son yayınladığı Küresel Riskler Raporu da siber güvenliğin geleceğin endişe verici riskleri arasına taşındığını kanıtladı. WEF’in kısa ve uzun vadede dünyayı tehdit eden risklere ilişkin içgörüler paylaştığı raporun Ocak 2023’te yayımlanan 18. edisyonunda “yaygın siber suç ve siber güvensizlik” başlığı, ilk 10 risk arasında yer aldı.

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Berqnet Siber Güvenlik Teknolojileri Genel Müdürü Hakan Hintoğlu, “Raporda da dikkat çekildiği üzere siber riskler yalnızca iş dünyasını değil, tarım, suya erişim, finansal sistemler, kamu güvenliği, ulaşım, enerji ve iletişim altyapısını da ciddi anlamda tehdit ediyor” dedi.

Siber tehditlerin amacı ve özellikleri değişti

Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Riskler Raporu’nun ardından yayınladığı Küresel Güvenlik Görünümü raporunda ise siber tehditlerin karakteristik özelliklerinin değiştiği vurgulandı. Katılımcıların siber saldırganların iş kesintilerini ve itibar zararlarını hedeflediğini düşündüğünü öne süren araştırmada, liderlerin %43’ünün önümüzdeki iki yıl içinde bir siber saldırının kuruluşlarını maddi olarak etkileyeceğini öngördüğüne yönelik yanıtları dikkat çekti.

Hızlı dijitalleşmenin üzerine küresel jeopolitik istikrarsızlığın da eklenmesiyle siber tehditlerin derinleştiğini vurgulayan Hakan Hintoğlu, “İletişim sistemleri sunan 3CX’e yönelik bir siber saldırının arkasında Kuzey Kore devleti tarafından finanse edildiği belirtilen bir saldırgan grubunun olduğuna dair haberler, jeopolitik gerilimlerin siber vakalara yansımalarını ilk elden ortaya koyuyor. Liderlerin öncelikli ajandası da bu doğrultuda şekilleniyor ve yaşananlar kuruluşların faaliyet gösterme biçimlerini ve yatırım yaptığı ülkeleri giderek daha fazla etkiliyor” ifadelerini kullandı.

2022’deki endişeler, 2023’te de sürüyor 

Küresel danışmanlık şirketi PwC’nin anketine göre 2022’de CEO’ların %58’inin siber saldırıları oldukça büyük tehditler olarak gördüğünü ve en çok bu konuda endişelendiklerini dile getiren Hakan Hintoğlu, “2023 sonuçlarında orta ve uzun vadede enflasyon, makroekonomik dalgalanmalar başı çekse de siber risklere ilk 5 tehdit arasında yer verildiğini görüyoruz. Liderlerin bu risklerle başa çıkma yolu ise üçüncü taraflara yönelik siber güvenlik odaklı kontrolleri güçlendirmek ve siber risk yönetimi için iç çözümler geliştirmek olarak öne çıkıyor. Bugün büyük işletmelerin birden fazla ülkede, çok sayıda partnerle çalıştığını, pek çok kuruluşun büyük teknoloji yatırımları yaparak dijital dönüşüm projeleri yönettiğini düşündüğümüzde, siber risklere uçtan uca yanıt verecek çözümlere duyulan ihtiyaç artıyor” dedi.

“İş sürekliliği ve itibarı için etkin koruma sunuyoruz” 

Türkiye’nin %100 yerli Ar-Ge ile geliştirilmiş ilk Güvenli Erişim Hizmeti (SASE) çözümünü sunduklarını vurgulayan Berqnet Siber Güvenlik Teknolojileri Genel Müdürü Hakan Hintoğlu, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Berqnet olarak geliştirdiğimiz SASE platformu, siber tehditlere karşı uçtan uca etkin koruma sağlıyor. KVKK ve 5651 sayılı yasalara da uyumlu olan çözümlerimiz, abonelik modeliyle Türk Lirası üzerinden fiyatlanıyor. Birden fazla lokasyonda çalışan, çok sayıda cihazın ve kullanıcının dahil olduğu ağları yöneten kurumsal şirketler, SASE çözümüyle hem uzak çalışanlarına güvenli uzak bağlantı hizmeti verebiliyor, hem de Sıfır Güven, Güvenli Web Ağ Geçidi, Tehdit Engelleme, SD-WAN ve güvenlik duvarı gibi kurumsal ağların olmazsa olmazı sayılan siber güvenlik çözümlerini tek pakette edinebiliyor. Hızlı ölçeklenebilen altyapımız, yüksek bakım maliyetleri ve kurulum süreçleri gerektirmeden, ağ yapılarını bozmadan kolayca devreye alınabiliyor.”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.