Türkiye genelinde milyonlarca vatandaş, kendi imkânlarıyla edindiği arsalarda yaşamlarını sürdürebilmek için müstakil evler inşa etti. Ancak bu yapılar, bugün ciddi bir yıkım tehdidiyle karşı karşıya. Deprem gerçeğinin ortasında, birçok vatandaş köyüne ya da kırsala dönerek güvenli bir yapı inşa etme arzusuyla hareket etti. Fakat bu çözüm, şimdi “kaçak yapı” kapsamında değerlendirilerek suç sayılıyor.
Yapı Kayıt Belgesi alarak yasallaşan evler için dahi sürecin belirsizliği sürüyor. On binlerce aile, “Yapı Kayıt Mağduru” statüsünde çözüm arıyor. Bu durum yalnızca bireysel bir mağduriyet değil; yaklaşık 10 milyondan fazla insanı etkileyen, ulusal bir sosyal problem hâline gelmiş durumda.
Vatandaşların talebi net:
– Yeni bir “İmar Affı Yasası” değil, “Kontrollü Yapı Kayıt Modeli” ile yasal koruma sağlanması.
– Güvenli ve denetlenebilir yapılar için çözüm üretilecek bir sistem kurulması.
– Yapı kayıt belgesi almış olanların haklarının yasal güvenceye alınması.
“Halk depremden korunmak için ev yaptı, şimdi cezalandırılıyor” diyen vatandaşlar, meclise ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na çağrıda bulunuyor:
“Müstakil ev yapan vatandaş suçlu değil, çözüm arayan bir bireydir. Lütfen sesimizi duyun!”
Kamuoyu giderek büyüyen bu talep karşısında yetkililerden adım bekliyor.