Bahri Palas Bursa Vatan Medya Grubu – Köşe Yazısı
Çok kıymetli okurlarım, yıllar evvel sosyal medya üzerinden başlattığım “Ayetler Hayatımızda” ve “Dem Bu Demdir” başlıklı paylaşımlarım, gönlümde kitaplaşacak bir çalışmanın ilk adımlarıydı. Ne var ki hayatın getirdiği sebeplerle o sayfayı kapattım, ardından sizlerle buluştuğum bu köşede yazmaya devam ettim. Bugün de yine Kur’an ayetlerini, özellikle Bakara Suresi 67–71. ayetleri, siyaset sahnesiyle ilişkilendirerek sizlere farklı bir bakış açısı sunmak istiyorum.
Yazdıklarım son nokta değildir; sadece fakir bir kulun ayetlere bakışıdır. Bana biçilen tek paye, bir mecliste herkesin basıp geçtiği “kapı eşiği” olmaktır. Dolayısıyla yazılarımı beğenirseniz bir Fatiha’yı esirgemeyin, beğenmezseniz kem söz edin, inanınız kızmam; belki de hak etmişimdir.
Hayata bakışımı özetleyen dizelerden iki satırı sizlerle paylaşmak isterim:
“Lütf u kahrı şey-i vahid bilmeyen çekti azap,
Ol azaptan kurtulup sultan olan anlar bizi.”
Bu mısraların ilki yaşamda kolay değildir; ama en azından dilimizde yaşatmak, bu keyfi solumak için bir niyet vardır.
Bugünlerde herkes aynı soruyu soruyor:
“Kime inanacağız? Kimin arkasından gideceğiz? Kime oyumuzu vereceğiz?”
Bir taraf diğerini karalıyor, öteki taraf suçluyor, kimi rüşvet diyor, kimi siyasi tehdit diyor. Neticede ortalık toz duman, at izi it izine karışmış vaziyette.
İnanılmaz bir kargaşa var. İşte bu noktada diyorum ki; biz doğrudan Kur’an’a danışsaydık, ona sorsaydık, en doğru cevabı oradan alırdık. Çünkü geçen yazımda da ifade ettim: Kur’an canlıdır, sorularınıza cevap verir.
Ama şu gerçeği unutmayalım: Kur’an’ı anlamadan, sadece Arapçasını okuyup kapatırsak, o bizimle konuşmaz. Ancak anlaşılıp hayatımıza tatbik edilirse bize yol gösterir.
67. Ayet: Hz. Musa kavmine “Allah size bir inek kesmenizi emrediyor” dediğinde onlar “Bizimle alay mı ediyorsun?” dediler. Musa ise “Cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım” dedi.
Buradaki “inek” bir temsilidir. Sütünden, etinden, gücünden faydalanılan; hatta gübresinden bile yararlanılan bir varlık. Yani topluma faydalı olacak, her yönüyle işe yarar bir lider arayışı.
68. Ayet: “O, yaşlı da değil düve de değil; ikisinin arası bir inek olacak.”
Genç olacak, ama çocuk yaşta değil. Kırklı yaşlarda, olgunluk çağında bir lider.
69. Ayet: “Rengi parlak sarı, bakanların içini açan bir inek olacak.”
Zeki, farklı, bakıldığında diğerlerinden ayrılan, insanlara umut aşılayan biri olacak.
70–71. Ayetler: Boyunduruk altına girmemiş, kimsenin hesabına çalışmamış, serbest dolaşan, lekesiz ve alacasız biri olacak.
Yani şaibesiz, hilesiz, kimseye mihnet borcu olmayan bir lider…
Görüldüğü üzere Kur’an, yalnızca ibadet için değil, hayatın her alanında rehberlik için indirilmiştir. Bugün ülkemizin yaşadığı kaosun temel sebebi, Kur’an ile dost olmayışımızdır.
Kurtuluş reçetesi, siyasetin tozlu koridorlarında değil; ayetlerin ışığında, hayat kitabımız Kur’an’da gizlidir.
Seçim sizin…
İşte o yazının tamamı…
KURTULUŞ SADECE AYETLERDE ( KURANDA ) GİZLİ
Çok değerli okurlarım uzun yıllar evvel facem de, Ayetler hayatımızda ve Dem bu demdir dem bu dem olmak üzere haftada iki sefer, daha sonra kitaba çeviririm diye düşünerekten kuran ayetleriyle alakalı yazılar yazmaktaydım. Bazı sebeplerden ötürü o feysimi kaparatak yeni bir face açtım ve gazetede yazmaya başladım. Bu günde yine sizlerle Bakara suresinin 67-68-69 ve 70. Ayetlerini siyasi arenada Ayetler hayatımızda mantığı ile ele alarak farklı bir bakış açısıyla sizlerin okumasına sunacağım.
Yazdıklarım hiçbir şekilde son nokta değildir, sadece benim ayetlere bakış açımdır. Şu fakire bir mecliste herkesin basıp geçtiği ‘’ KAPI EŞİĞİ ‘’ olma görevi olmaktan başka hiçbir paye verilmedi.. Başkaca bir gaye de aramayınız lütfen. Şayet yorumları beğendiyseniz bir fatiha’yı çok görmeyin şu günahkara. Yazıyı beğenmediğiniz taktirde sizin lisanınızla kem söz edebilirsiniz. İnanın size kızmam, hakketmişimdir der geçerim.
Mısri Niyazi Efendinin çok güzel bir şiirinin iki satırını müsaade ederseniz sizlerle paylaşayım belki hayata bakış açımı ve ne demek istediğimi daha iyi anlatabilirim. Tabii ki bu iki satırın ilk satırını yaşamak çok zor. Ama en azından dilimiz de , en azından bu keyfi yaşayabilmek için bir istek var.
“Lütf u kahrı şey-i vahid bilmeyen çekti azap. Ol azaptan kurtulup sultan olan anlar bizi.”
Evet gelelim esas konumuza. Herkes soruyor siyasi anlamda kime inanıp arkasından gidelim, kime destek verip, kime oyumuzu atalım. Birileri birilerini karalıyor, kötülüyor, diğerleri de diğerlerini. At iziyle it izi birbirine karışmış vaziyette, birileri içeriye atılıyor birileri içeri atılanlara hırsız, rüşvetçi diyor, birileri de siyasi olarak tehdit görüldüklerinden dolayı içeriye atıldıklarını söyleyip işin içinde çıkılıyor. Ortalık toz duman. Kim kime inanacak belli değil. İnanılmaz bir kargaşa ve kaos var ülkemde.
Biz şayet Kuran ile konuşuyor olsaydık ve bizzat direkt olarak ona sorsaydık. ( Geçen yazımda Kuran canlıdır diye yazmıştım ya; istediğinizi sorabilirsiniz ve yine en doğru cevabı da ondan alabilirsiniz.)
İnanın başka da çıkış yolumuz yok.
Ha tabii ki de şunu da hemen belirteyim. Kuran ayetlerini hiçbir şey anlamadan sadece sevap toplamak için Arapçasından okuyup kitabı kapatan meczupların baktığı gibi bakarsak Kuran bizimle konuşmaz. Sadece sevap toplarız. Allah fazlası ile kabul etsin.. Oysa ki Cenabı hak Okunsun, Anlaşılsın, Amel edilsin (uygulansın) diye indirdik diyor.
Şimdi Kuranı Kerime Yada Furkana bir soralım bakalım ne cevap verecek bize.
Hey sevgili Kuran. Ülkem bir kaosun içerisinde biz kime inanmalıyız, kimin peşinden gitmeliyiz. Bize hidayet ve gerçekleri göster. Diye sorduk. Bakara suresindeki Altmış yedinci ayetle cevap vermeye başlıyor. Kendisinde hiçbir şüphe bulunmayan şu yüce kitap, müttakîler için bir yol göstericidir.
67﴿ Bir zaman Mûsâ kavmine, “Allah size bir inek kesmenizi emrediyor” demiş; onlar da “Bizimle alay mı ediyorsun!” demişlerdi. Mûsâ, “Cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım!” dedi.
Buradaki inek temsili olup yine başkaca bir yazımda belirtmiştim; Her bir şeyinden istifade edebildiğimiz, gücünden, sütünden, etinden, sakatatından, hatta çok özür dilerim gübresinden bile. Hani son dönemlerde tutturmuşlar ya bir sürdürülebilirlilik diye, işte en güzel örnektir inek. Bir inek kesin (boğazlayın ) derken size çok faydalı olacağını düşündüğünüz birini bulun diyor. O kişinin özelliklerini de birazdan Ulu kitabımız Kuran cevaplayacak.
Sizde bana sakın ‘’ bizimle alay mı ediyorsun bu yazıyla ? ‘’ diye sormayın.
Sorarsanız şayet bana, hemen cevabım ‘’ Cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım ‘’ olacaktır.
68﴿ “Bizim adımıza rabbine dua et de onun nasıl olduğunu bize açıklasın” dediler. Mûsâ dedi ki: “Allah şöyle buyuruyor: ‘O, yaşlı da değil düve de değil; ikisinin arası bir inek olacak.’ Haydi, size emredileni yapın.”
Genç olacak, katiyen yaşlı olmayacak ama çocuk yaşta da olmayacak. Hazreti peygamber efendimize bile kırk yaşında peygamberlik geldi. Kırk yaşı kemal at ve olgunluk yaşıdır. Kırklı yaşlarda. Ama kesinlikle yaşlı değil. Yüce kitap kesinlikle yaşlı olmasın diye uyarıyor. Hadi sizde genç genç birini bularak emredileni yapın diyor.
69﴿ “Bizim için rabbine dua et de renginin nasıl olacağını bize açıklasın” dediler. Mûsâ, “O buyuruyor ki: Rengi parlak sarı, bakanların içini açan bir inek olacak” dedi.
Çok ayırt edici şekilde zeki birisi olacak. Bakıldığında diğerlerinden zekasıyla ayırt edilebilecek özellikte olacak. Klasikleşmiş isimlerin peşine takılıp gitmemek lazım. Çünkü bir gün klası gidiyor zaman içinde. Sonra her kes baba demesin.
70﴿ Yine, “Bizim için rabbine dua et de onun nasıl bir şey olduğunu bize iyice açıklasın; çünkü bu sığır bize ayırt edilemez geldi; inşallah doğrusunu buluruz” dediler.
71﴿ Mûsâ, “Rabbim şöyle buyuruyor, dedi: O, henüz boyunduruk altına alınıp yer sürmemiş, ekin sulamamış, serbest dolaşan ve alacası bulunmayan bir inektir.” “İşte şimdi doğrusunu anlattın” dediler ve ineği (bulup) kestiler, ama az daha (bunu) yapmayacaklardı.
Bu lider daha önce hiç boyunduruk altına girmemiş biridir. Kimsenin boyunduruğu altında kalmamıştır çalışmamıştır.. Kimseye mihnet borcu olmayan biri. Birilerinin gölgesinde, emri altında yada boyunduruğu altında iş gördüyse asla bu da olmaz. Serbest dolaşabilen biri olacak.
Ha bir de diğer en önemlisi alacası olmayacak. Hileli, şaibeli , işleri olmayacak. Açık ve net olup lekeli, defolu olmayacak. Kumaş alırken bile alacasına , lekesine, defosuna bakıyoruz.
Biraz daha yazarsam gazeteden kovacaklar. Diğer yazılarımda görüşmek üzere. Es cümle.
Kuran bir hayat kitabıdır. Bu gün bu yaşadığımız bütün sıkıntılar indirilen kitap ile dost olmayışımızdan kaynaklanmaktadır. ( Tercih sizin )