‘Anında Manşet’ programına CHP Muğla Milletvekili Avukat Cumhur Uzun, BUPAR Araştırma Başkanı Erdal Akaltun, emekli emniyet Müdürü Fidan ve Sosyolog Prof. Dr. Özkan Yıldız da katıldı.
Gazeteci Tuncay Mollaveisoğlu’nun hazırlayıp sunduğu Tele1 televizyonunda yayınlanan ‘Anında Manşet’ programında CHP Lideri Özgür Özel’e yapılan yumruklu saldırı konuşuldu.
‘Anında Manşet’ programına CHP Muğla Milletvekili Avukat Cumhur Uzun, BUPAR Araştırma Başkanı Erdal Akaltun, emekli emniyet Müdürü Fidan ve Sosyolog Prof. Dr. Özkan Yıldız da katıldı.
“Bu bir siyasi mesajdır”
CHP Muğla Milletvekili Av. Cumhur Uzun, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e yapılan saldırı sadece fiziksel değil, siyasi bir gözdağı olarak yorumlandı.
Programda Milletvekili Av. Cumhur Uzun, saldırıyı gerçekleştiren failin geçmişi ve kimliğiyle birlikte olayın ardındaki olası planlamalara dikkat çekti. Uzun, olayın sıradan bir asayiş sorunu olmadığını, Türkiye’nin birinci partisinin genel başkanına karşı düzenlenen bu saldırının çok daha derin anlamlar taşıdığını belirterek, “Bu mesaj, halkla buluşmanı kes, aksi takdirde ne yapacağımızı biliriz” şeklinde okunmalı” dedi.
Uzun, sözlerine şöyle devam etti:
“Tehdidi yapan kişinin kimliğinin önemli olduğunu vurgulayan Uzun, “Şiddeti uygulanan kişinin kimliği başlı başına bir özellik arz ediyor. Bu olayı herhangi bir vatandaş yapmış olsaydı bu kimliğe sahip olmayan yani kendi çocuklarını öldürmüş bir kişiden söz ediyorum. Hatta bu kişinin sadece tehdit ettiğini düşünelim. Bu tehdidin sözle yapılmış bir tehdit olduğunu varsayalım. O takdirde size bununla ilgili herhangi birimize tehditle ilgili bir mektup gelse o sözün içeriğine baktığımız gibi o sözü kimin söylediğine de bakarız. Kimin söylediğini gördüğümüzde herhangi bir sıradan vatandaşın yaptığı ya da meczup birisinin yaptığı bir tehdit olduğunda onu çok da ciddiye almayız. Tehdidi yönelten kişinin bu olayda konuştuğumuz kişi gibi geçmişe dönük sabıkası hele de kendi öz çocuklarını öldürebilecek bir kimlikle karşı karşıya olduğumuzu gördüğümüzde o tehdit bizim için çok korkutucu ve tedirgin edici olur. Failin buradaki kimliği aslında olayın vehametini daha da arttırıyor. Bu kişiliğe baktığımızda yaptığı her davranışının sözle yapılsa bile çok ciddi bir tehdit oluşturabilecek durumda olduğunu görebiliyoruz. Bugün bunun çok hafif atlatılmış olması aslında bu mesajın iletilmesi istendiği için böyle olduğunu her aklı selim insanın çok rahat değerlendirebileceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Aynı kişi daha farklı bir sonuç elde etmek için hareket etmiş olsaydı yaşanan görüntüler, güvenlik noktasında yaşanan durum ne yazık ki aklımıza bile getirmediğimiz durumların sonuçların yaşanması çok kuvvet ve muhtemeldi. İyi ki böyle planlanmadı ve olmadı yoksa bugün Türkiye’de bambaşka bir şey konuşuyor olurduk. Aslında kriminolojik açıdan konuyu değerlendirdik ve bu yapılanın nasıl bir kriminoloji içerdiğini anlatmaya çalıştık. Ancak bunun bir de siyasi değerlendirmesi var” diye konuştu.
“Bizi geri döndüremeyeceksiniz”
Siyasi değerlendirmede de bulunan Cumhur Uzun, “Çok etkili bir suçluluk kimliğiyle daha başka şeyler yapabilmesi çok mümkün birisi vasıtasıyla genel başkana çok yaklaşabilmesi olanaklı kılınmış bir kişinin genel başkana sadece eliyle tokadıyla saldırması şeklinde gelişen bu olayda ‘Biz senin dibine kadar sokulabileceğimiz bir ortamı rahatlıkla sağlarız, bunu yapabilecek ve bundan hiç çekinmeyerek kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir kişilikle seni ortadan kaldırabilecek bir eylem içinde olabiliriz, aklını başına devşir. Sokaklarda, meydanlarda, Türkiye’nin aydınlığa ulaşması için yürüttüğün çabalara hız kes, onları ortadan kaldır. Eğer kaldırmazsan biz sana yapacağımızı biliriz’ anlamında bir siyasi mesajın veriliş şekliyle karşı karşıyayız. Bunlara sayın genel başkanımız grup toplantısında ‘Bana gönderdiğiniz mesajı görüyorum ve okuyorum. Bu mesaj beni çıktığım bu yoldan durdurmak, halkla buluşmama engel olmak bugün yaşanan siyasi kötülüğün üzerine gitmemem ve ülkenin aydınlık yarınlarına kavuşması için halkla buluşmamıza son ver mesajıdır. Ben bu mesajı görüyorum fakat siz de şunu çok iyi bilin, gönderdiğiniz mesaj ne kadar ürkütücü görünen bir hal olsa bile çıktığımız yolda bizi geri döndüremeyeceksiniz. Bu yolda her şeyi göze almış olarak halkımıza hizmet etmeyi kendimize bir ömür borcu olarak görüyoruz. O nedenle durmayacağız, yılmayacağız. Bunun da ilk örneğini Beyazıt Meydanı’nda, Cumartesi günü Van’da sonra İzmir’de halkla buluşmalarımızın olduğu her noktada göreceksiniz’ diye cevapladı.
Akaltun: Hak arayanla hak veren yer değiştirdi
BUPAR Araştırma Başkanı Erdal Akaltun ise “CHP’nin mitingi Beyazıt Meydanı’nda oldu. Beyazıt Meydanı deyince aklımıza yıllarca Cuma namazı sonrasında gösteri yapan başörtülü genç kızlarımız aklımıza gelirdi. Dolayısıyla 20-25 yıl öncesinin başörtüsüyle ilgili talebini ortaya koymak için Beyazıt Meydanı’nda eylem yapılan alanda bugün Özgür Özel elektrikleri kesilmiş bir meydandan ülkeye demokrasi getirmek, hapse atılan arkadaşlarını kurtarmak için bir miting yapmış oldu. Aslında değişen Türkiye’nin hak talep eden ile hak vermemek üzere kavga edenlerin yer değiştirdiğini gösteriyor. Bu anlamda sembolik olduğu kanaatindeyim” sözlerini kullandı.
‘Halk adamı tarifi’
Geçmiş ve bugünün siyasal iklimini karşılaştıran Akaltun, “Biz olay olduğunda birkaç soruyu sorarız. ‘Ne oldu, neden oldu, nasıl oldu, sonucu ne olur?’ Bu olayın siyasal yansıması ne olabilir diye baktığımızda eğer bu olaydan sonra Özgür Özel halkın arasında olmak, korumasız dolaşma talebinden vazgeçerse saldırı hedefine ulaşmış demektir. Saldırının bilinçli ya da bilinçsiz yapıldığını varsaysak bile bu bireyin sadece kendi kararıyla yapmış olsa bile veya organize edilmiş olsa bile eğer Özgür Özel buradan yola çıkarak zorunlu olarak koruma talebine başlarsa birinci amaç ortaya çıkıyor. Burada Özgür Özel, Erdoğan için ne diyor? ‘Sen artık saraylarda hapsoldun. Sarayların adamısın. Biz halkın adamıyız.’ Erdoğan’da yıllar önce diğer parti başkanlarına yıllar önce salon adamı diyordu. Kendisini ‘halk adamı’ diye tarif ediyordu. Bugün de CHP iktidardaki Erdoğan’ı sarayda yaşayan, halktan kopmuş, gerçeklikten kopmuş kişi diye tarif ediyor. Dolayısıyla Özgür Özel bunu yaparsa o da halktan kopmuş olur. Bu eylemden sonra koruma ordusu etrafını sararsa iktidarı bilerek veya bilmeyerek istediği noktaya düşmüş olur. Bu da Özel’in iktidar yolculuğunu engellemiş olur” açıklamasında bulundu.