CHP’de kongre ve kurultay süreçleri; yalnızca görev değişikliklerinin değil, örgütsel yenilenmenin, ortak aklın ve mücadele kararlılığının yeniden inşa edildiği dönemlerdir.
Bu süreçte farklı adayların ortaya çıkması, farklı fikirlerin dile getirilmesi doğaldır, değerlidir.
Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi, fikri hür, iradesi güçlü kadroların partisidir.
Asıl mesele, bu süreci kimin kazandığıyla değil, nasıl yürütüldüğüyle tarihe not düşmektir.
Ben de bir partili olarak, üzerime düşeni yapmak adına bu sürece dair düşüncelerimi samimiyetle paylaşıyorum.
Sözüm kişilere değil; ilkelere, sorumluluğa ve örgütü büyütme iradesine dairdir.
YENİŞEHİR’DE YENİ BİR SİYASET KURGUSUNA İHTİYAÇ VAR
Kişiler değişir, listeler yenilenir. Ama kalıcı olan; ilkelere, hedeflere ve örgütsel kapasiteye dayanan bir siyasi anlayıştır.
Bu süreç, yalnızca yeni yöneticileri değil; Yenişehir’i yerel iktidara taşıyacak kolektif aklı da inşa etmelidir.
Bu nedenle çağrım net:
İsimler değil, ilkeler konuşsun.
Geçmişi, düşüncesi ya da pozisyonu ne olursa olsun; örgütümüzün her bir bireyi bu sürece omuz vermelidir.
KİŞİLERİN DEĞİL, ANLAYIŞIN ÖNEMLİ OLDUĞU BİR KONGRE
Bu kongre; vitrin yarışı değil, örgütsel yeniden yapılanmanın zemini olmalı.
Mahalle delegelerinden kadın ve gençlik kollarına, partimizin emektar üyelerinden genç kadrolara kadar herkesin söz ve karar sahibi olduğu bir süreç örmeliyiz.
Benim durduğum yer açık ve nettir:
Kimin kazandığından çok, nasıl bir örgüt kazandığımız önemlidir.
Çünkü bu süreçte sadece koltuklar değil, partimizin itibarı ve geleceği de oylanıyor.
GEÇMİŞLE YÜZLEŞMEDEN GELECEK KURULAMAZ
Bir önceki yerel seçimlerde CHP, Yenişehir’de üçüncü parti olmuştur. Örgüt içindeki bağlar zayıflamış, temsil gücü azalmış ve yapının işleyişi dar bir çevrenin inisiyatifine bırakılmıştır.
Bu tabloyu görmezden gelerek, aynı ve benzer adaylar ile iktidar olunmaz.
Bu örgüt, ayağa kalkacaksa geçmişte yapılan hatalarla da yüzleşmek zorundadır.
Mahalle örgütleriyle ve üyeler ile bağı zayıflamış, seçim günü dışında hatırlanmayan, emektarların sesi duyulmamış, genç kadrolar süreç dışında bırakılmıştır.
Artık bir tercih yapmalıyız:
Ya bu eksikleri görüp yeni bir anlayış kuracağız,
ya da aynı yanlışlarla aynı sonuçlara razı olacağız.
YENİŞEHİR’DE BELEDİYEYİ KAZANDIRACAK KADROLARI BUGÜNDEN HAZIRLAMALIYIZ
Eğer bugünden sağlam bir yapı oluşturursak;
yarın sadece belediye başkanlığını değil, meclis çoğunluğunu da kazanırız.
Bu yalnızca bir seçim hazırlığı değil; bir örgütlenme devrimidir.
Bugünden şu adımlar atılmalıdır:
– Mahalle bazlı örgüt çekirdekleri yeniden kurulmalı,
– Seçim güvenliği ve müşahit havuzu şimdiden planlanmalı,
– Kadın ve gençlik kollarına gerçek sorumluluklar verilmelidir.
Bir belediye başkanı adayı değil, bir örgüt belediyeyi kazanır.
BU YAZIYI, ÖRGÜTÜN SESSİZ EMEKTARLARI İÇİN YAZIYORUM
Bu satırlar; yıllarca afiş asan, hiç beklentisiz kar da kışta mitinglerde bayrak sallayan,
sandık başında aç karnına bekleyen, kimse duymasa da partiyi omzunda taşıyan yol arkadaşlarım içindir.
Kırgın olan varsa, buyursun gelsin.
Uzak duran varsa, tekrar ses versin.
Çünkü bu süreçte yalnızca bir adayın değil;
CHP’nin örgütsel ruhunun ve iktidar umudunun ayağa kalkması gerekiyor.
ÇAĞRIMDIR
Yenişehir’de örnek bir kongre süreci yaşayabiliriz.
Yeter ki bunu kişisel hesaplarla değil; ortak akılla, şeffaflıkla, adil ve dayanışmayla yürütelim.
Kongre sürecini, mevcut yönetimde olmanın sağladığı imkanlarla kişisel avantaja çevirmeye çalışmak, parti içi etik ilkelere uygun değildir.
Küçük hesaplarla, ‘arkadaşım, yakınım’ diye hak etmeyenleri yönetime taşımak; örgütü zayıflatır, güveni bitirir. Bu anlayışa artık son vermeliyiz.
Gelin, kişilerin değil ilkelerin konuştuğu bir ilçe kongresi yapalım.
Gelin, bugünden yarına uzanan güçlü bir örgütü birlikte kuralım.
Ve gelin, Yenişehir’de iktidar yürüyüşünü birlikte başlatalım.
Ayağa Kalk Yenişehir!
ERKAN ERDEM