Osmanlı’nın 1. Dünya Savaşı’nda uzun soluklu mücadele verdiği Sina-Filistin bölgesindeki savaşlar, aynı zamanda İngilizlerin çok övündüğü tank ve diğer zırhlı araçlarını savaş meydanına ilk kez sürdüğü, kimyasal silahlarını Mehmetçikler üzerinde denediği cephe olarak kayıtlara geçti.
Canberra Yeni Güney Galler Üniversitesi’nde görev yapan Prof. Dr. Mesut Uyar, HİBYA muhabirine yaptığı açıklamada, Filistin Cephesi’nin, kimyasal silahlar ve tanklar gibi başka Osmanlı cephelerinde kullanılmamış silahların yanı sıra topçu ateşinin şiddeti ve uçakların kitlesel kullanımı açılarından benzersiz olduğunu söyledi.
Osmanlı askerlerinin ilk defa tanklarla bu cephede karşılaştığını belirten Uyar, İngilizlerin büyük beklentisine rağmen tankların savunmada panik veya korku değil, büyük merak uyandırdığını, bu merakın kısa sürede Osmanlı topçusunun bir tankı imha etmesiyle büyük sevinç ve coşkuya dönüştüğünü bildirdi.
Uyar, İngilizler tarafından bu cepheye toplam 8 Mark I tankı getirildiğini, bunlardan üçünün erkek (üzerine 2 top ve 3 makineli tüfek monteli), beşinin dişi (4 makineli tüfekli) olduğuna işaret etti.
Gazze Muharebesi’ndeki başarının, Çanakkale ve Kut’ül Amare’nin ardından, Osmanlı’nın 1. Dünya Savaşı’nda kazandığı en büyük 3. zafer olduğunu dile getiren Prof. Dr. Uyar, ”Osmanlı savunması kendisinden nicelik ve nitelik bakımından üstün İngiliz Seferi Kuvveti’ni Gazze’de öncekinden çok daha büyük bir hezimete uğrattı. Üstelik İngilizlerin tank ve kimyasal silah gibi modern silah sistemlerini beklenmedik bir şekilde muharebe sahasına sürmesine rağmen kazanılan bu kazanılan büyük bir başarıdır.” dedi.,
Hibya Haber Ajansı