Türkiye’de milyonlarca vatandaşın umut kapısı olarak gördüğü İmar Barışı düzenlemesi, “Yapı Kayıt Belgesi” alan vatandaşlar için bugün büyük bir hayal kırıklığına dönüşüyor. Gerek kırsalda gerekse şehir merkezlerinde, devlete başvurup bedelini ödeyerek yasal statü kazandırdığı yapılar, şimdi yıkım tehdidiyle karşı karşıya.
Toplumsal bir yara haline gelen bu mağduriyet, görmezden gelinemez!
Yapı Kayıt Belgesi almış vatandaşlar, yıkım kararlarının hukuksuz olduğunu, devlete olan güvenlerinin sarsıldığını dile getiriyor. Kamu otoritesi, vatandaştan aldığı parayı tahsil ettikten sonra, bu belgeleri yok hükmünde sayarak adeta milyonlarca insanı kaderine terk ediyor.
Acil Çağrı: Teknik İnceleme ve Adaletli Çözüm!
Kamu zararını önlemek ve vatandaş mağduriyetini ortadan kaldırmak için yapılması gereken nettir:
Teknik ekipler sahaya inmeli, bu yapıların deprem dayanıklılık testleri yapılmalı.
Zemin analizleri titizlikle gerçekleştirilmeli.
Bilimsel olarak güvenli olduğu tespit edilen yapılar, yıkım listelerinden derhal çıkarılmalıdır.
Kamu vicdanı kanıyor!
İmar Barışından faydalanarak “Yapı Kayıt Belgesi” alan vatandaş, devletin resmi onayıyla evine yatırım yaptı, yaşamını oraya taşıdı. Şimdi ise hukuki belirsizlik ve bürokratik kıyım, binlerce ailenin evsiz kalma tehlikesini doğurdu. Bu durum, sadece bireysel değil, toplumsal bir krizdir.
Yetkililere sesleniyoruz:
Bu sorunu çözmek için yarın değil, bugün adım atılmalıdır! Hukukun, vicdanın ve devlet ciddiyetinin gereği, vatandaşa verilen sözlerin tutulmasıdır. Yıkım yerine güçlendirme ve güvenli hale getirme politikaları uygulanmalıdır.