Türkiye’de milyonlarca abone, yüksek faturalara rağmen yetersiz internet hizmeti almak zorunda kalıyor. Özellikle fiber modem kiralama dayatması vatandaşın tepkisini çekiyor. Aboneler, kendilerine ait olmayan cihaz için 18 ayda 1.200 TL’den fazla ödeme yapıyor, ancak cihaz abonelerin olmuyor. Uzmanlara göre bu durum yalnızca maddi kayıp değil, aynı zamanda tüketici hakkı ihlali.
Düşük upload hızları, yazılımcılardan içerik üreticilerine, uzaktan çalışanlardan öğrencilere kadar geniş bir kesimi olumsuz etkiliyor. Dosya yüklemek, canlı yayın yapmak veya çevrim içi derslere katılmak çoğu zaman işkenceye dönüşüyor. Günlük hayat ve iş performansı doğrudan sekteye uğruyor.
Sorun bireysel sıkıntıların ötesinde, Türkiye’nin dijital geleceğini de tehdit ediyor. Dünya gigabit hızlara geçerken Türkiye hâlâ 1:10 oranlı internet bağlantıları ile sınırlı kalıyor. Bu durum, yazılımcıların, girişimcilerin ve öğrencilerin küresel rekabet gücünü zayıflatıyor.
Üstelik fiyatlar da dikkat çekiyor. 16 Mbps hız için 700 TL ödeyen bir ailenin, asgari ücretin 32’de 1’ini eski teknolojiye harcadığı belirtiliyor. Modem “hediyesi” adı altında yansıtılan ek maliyetler de faturaları daha da kabartıyor.
Vatandaşların ve uzmanların internet hizmetleri konusunda öne çıkan talepleri şunlar:
Fiber modem kiralama dayatması sona ermeli, cihaz seçme özgürlüğü sağlanmalı.
Upload hızları, download hızının en az yarısı seviyesine çıkarılmalı.
İnternet fiyatları makul ve erişilebilir hale getirilmeli.
Uzun süreli sözleşmelerde uygulanan yüksek cezalar düşürülmeli.
Uzmanlar, “Bugün harekete geçmezsek yarının dijital fırsatlarını kaçıracağız. Hem cebimizden hem de geleceğimizden çalınıyor” uyarısında bulunuyor.
Türkiye’de internet kullanıcıları, daha adil, hızlı ve erişilebilir bir hizmet için seslerini yükseltmeye hazırlanıyor.