SİYASETTE ADAY BELİRLEME KEYFİ OLAMAZ. SEÇİLEN VEYA ATANAN SİYASETÇİNİNDE HİZMETLERİ SONUNDA JÜBİLESİ SAYGIN OLMALIDIR.

SİYASETTE ADAY BELİRLEME KEYFİ OLAMAZ. SEÇİLEN VEYA ATANAN SİYASETÇİNİNDE HİZMETLERİ SONUNDA JÜBİLESİ SAYGIN OLMALIDIR.
Yayınlama: 14.08.2025
A+
A-

Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday makalesinde;

Jübile, sadece sporda kullanılan bir terim değildir.
Bir meslekte uzun bir süre başarılı olarak çalışanlar için düzenlenen törendir veya o görevden onuruyla başarılı olup ayrılma durumudur.
Yani seçilmiş veya atanmış kamu adına halkın temsilcisi olarak görev yapan özellikle siyasilerin bu hizmetlerini bitirişleri de saygın ve itibarlı olmalıdır.
Bunun için halkın temsilcisi olacak ve temsil ettiği ideolojinin saygınlığına uyan adayları belirlemekte keyfi ve rastgele özelliklede tek kişinin kararı ile olmamalıdır.
Yıllarca sağ partilerin yöntemi olan liderin arzusuna ve kendisine sadakatine bağlı isimleri vekil, başkan ve yönetici yapma geleneği sonunda sosyal demokratlar tarafından da kullanılır olmuştur.
Doğru bir yöntem olmasa da zaman zaman önemli bir bürokratı veya daha önce partiye üye olması mümkün olmayan yararlı olacak kişiler için kullanılmıştır.
Bunun dışında Genel Başkanın tamamen kendi isteği olan ve hiçbir kurala uymadan en önemlisi PM’de onaylanmadan Belediye Başkanlarını ilan etmesi hem doğru değildir hemde geçerli değildir.
Ancak geçen dönem Genel Başkanımız olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bu keyfiyeti ne yazık ki kendi ilim Bursa’da da kullanmıştır.
Seçimlerden neredeyse 2 yıl önce Bursa’da yapılan bir mitingde hiç gerek yokken Mustafa Bozbey’i de Belediye Başkan adayımız diye ilan etmişti!..
En önemlisi bugün başımızı öne eğdiren 2 dönem milletvekilliği ve üç dönem Aydın Belediye Başkanlığı yapmış olan Özlem Çerçioğlu’nu da usulsüz hatta haksız olarak Kemal Kılıçdaroğlu adayımız diye ilan etmişti.
Kılıçdaroğlu yine İstanbul ve Ankara’da da aynı yöntemi uygulamıştı.
Ben bu yönteme her zaman itiraz ettim ve asla bu keyfi karara uymadım hiçbir yazımda veya söylemimde de “ADAYIMIZ” demedim.
Bunun gerekçelerini de yazdım ve anlattım herkes “Adayımız Mustafa Bozbey derken ben, aday adayımız” diye niteledim.
Sonuçta CHP’de tüm adaylar ön seçim veya genel merkez yoklamasıyla belirlenip bu isimlerde PM’de onaylanınca ben o isimleri aday olarak kabul ettim.
Kararımda, tavrımda ne kadar haklı olduğumu biliyordum.
Özellikle Aydın’da özel bir başarıya imza atmadığı ve sürekli kişisel varsıllaşması veya benzer konularda tartışılması ile ünlenen ve konuşulan topuklu Efe (!) Özlem Çerçioğlu’nun ihaneti bize yapılan hatayı kanıtlamıştır.
Umarım bu tür hatalar bir daha yapılmaz ve Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ da bu konuda bir özeleştiri verir.
Keşke kendisine bu kadar olanak verilen, itibar edilen ve bir kadın siyasetçi olarak her şeye sahip olan Özlem Çerçioğlu bu kirli iktidarın tehdit ve dayatmalarına baş eğmese ve tutuklansaydı.
Bu yaşa kadar elde edemediği saygıyı, sevgiyi v e itibarı ölene kadar kazanmış olurdu.
Bundan sonra Özlem Çerçioğlu ve ailesi dünyanın en varsılı olsalar, yaptıkları usulsüzlük ve istismarlar varsa çürüyen ve tükenen AKP iktidarında yok sayılsa bile huzurlu, mutlu ve güvende olamayacaklar.
Bir ömür sol ideolojimden hiç sapmadan satmadan onurumla mücadele edip son çeyreğimi yaşarken tanık olduğum bu kirlilik beni yaşamdan soğutuyor.
En çok canımı yakanda ülkemizde her zaman ikinci sınıfa konan, dinci, gerici, bağnaz, yetersiz ve çıkarcı iktidarlarda adeta yok sayılan kadınlarımız varken, olanak bulan, saygın ve etkili yerlere getirilen bazı şanslı kadın siyasetçilerimizin düştüğü durumdur.
Kişisel çıkarın, beklentilerin sebep olduğu sapmalara çoğunlukla kirlenen siyasette tanık oluyoruz.
Ancak her türlü olanağa sahip, yıllarca itibar görmüş, birçok hak edenin önüne geçmiş ama tatmin olmamış en önemlisi üretenin sembolü olması gereken kadın siyasetçilerin yarattığı hayal kırıklığı canımızı çok yakmıştır.
Siyasette ve etkili konumlarda kadının çok zor yer bulabildiği siyaset erkinde daha önce Başbakanlık, Bakanlık ve Belediye Başkanı olma olanağı bulanların yarattığı hayal kırıklığı tüm kadınlara ve insanlığa ihanet olmuştur.
Bu konumda olanları asla affetmeyin ve ön kesen bu kötü örneklere mazeret aramayın.
Ayrıca kadın veya erkek fark etmez bu tür görevleri en fazla 2 dönem yapmalı, denetlenebilmeli ve şeffaf olup yerlerine gençleri yetiştirmelidirler.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
GÜLER BUĞDAY

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.