“CHP’li Halıcı: Bu, sıradan bir usulsüzlük değil; ulusal güvenlik sorunudur.”
Diploma ve pasaport rezaletlerinin ardından şimdi de kimlik güvenliği tartışmalı…
Türkiye, son dönemde ardı ardına patlayan sahtecilik skandallarının şokunu atlatamamışken şimdi de sahte kimlik ve parmak izi rezaleti gündeme oturdu. Ülkenin farklı kentlerinde yaşayan ve yurtdışında ikamet eden vatandaşlar, yeni tip kimlik başvurusu için gittikleri nüfus müdürlüklerinde, “daha önce Kilis’ten yeni kimlik aldıkları” gerekçesiyle işlemlerinin reddedildiğini öğrenince büyük bir şok yaşadı.
CHP Isparta Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Hikmet Yalım Halıcı, konuyu Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşıdı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi veren Halıcı, ortaya çıkan bilgilerin devletin en temel güvenlik sistemini derinden sarstığını söyledi.
Halıcı’nın verdiği bilgilere göre, Özbekistan uyruklu iki kişi, Kilis Nüfus Müdürlüğü’nde para karşılığı parmak izi verdi. Bu kişilere aracılık edenlerin Tarık Avcı ve Murat Avcı olduğu itiraf edildi.
Soruşturma kapsamında şüphelilerin telefonlarında çok sayıda Türk vatandaşına ait kimlik bilgisi ve fotoğraf ele geçirildi. Bu kapsamda zanlılar hakkında “zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik” ve “azmettirme” suçlarından iddianame düzenlendi.
Halıcı’nın önergesinde en dikkat çekici noktalardan biri ise dönemin Kilis Nüfus Müdürü Hüseyin Ayvacı hakkında. Milletvekili Halıcı, “İddianamede adı geçen kamu görevlileri hakkında işlem yapılırken, Hüseyin Ayvacı’ya **soruşturma izni verilmemiş, belgeler işlemden kaldırılmıştır. Bu, başlı başına bir skandaldır” dedi.
Halıcı, konunun sadece birkaç kişinin sahteciliği olmadığını, devletin kimlik ve biyometrik veri sisteminin güvenilirliğini tartışmalı hale getirdiğini vurguladı:
“Vatandaşlık bilgilerimiz nasıl korunuyor? Kimlerin eline geçti? Türkiye Cumhuriyeti’nin en temel güvenlik unsuru olan kimlik sisteminde böylesine büyük gedikler açılması, sadece bireysel değil, ulusal güvenlik meselesidir.”
CHP’li Halıcı’nın İçişleri Bakanı’na yönelttiği sorular şöyle:
Bu olay kapsamında bugüne kadar kaç kişi hakkında işlem yapılmıştır?
Kilis Nüfus Müdürlüğü’nde görev yapan ve isimleri iddianamede geçen kamu görevlileri halen görevde midir? Açığa alınan personel sayısı kaçtır?
Dönemin Kilis Nüfus Müdürü Hüseyin Ayvacı hakkında neden soruşturma izni verilmemiştir? Bu karar hangi gerekçelere dayanmaktadır?
Sahte kimlik alan kişi sayısı nedir, bu kişilerin uyruk dağılımı nasıldır? Kaçı halen Türkiye’dedir?
Sahte kimlik verilenler arasında aranan, adli sicil kaydı bulunan veya sınır dışı edilmesi gereken kişiler tespit edilmiş midir?
Türkiye genelinde son 5 yılda tespit edilen sahte kimlik, pasaport ve e-imza vakaları kaçtır? Bunların kaçı kamu görevlilerinin suistimaliyle ilgilidir?
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü, kimlik ve biyometrik veri güvenliği için hangi yeni önlemleri almıştır?
Kilis dışında başka illerde de benzer usulsüzlükler ortaya çıkmış mıdır?
Sahte diploma ve pasaport olaylarının ardından ortaya çıkan bu kimlik skandalı, devlet kurumlarına duyulan güvenin erozyona uğradığını bir kez daha gündeme taşıdı. Siyasetçiler, hukukçular ve vatandaşlar, “Türkiye Cumhuriyeti kimliğinin değersizleştirilmesine izin verilemez” diyerek tepki gösteriyor.