Bahri Palas – Bursa Vatan Medya Grubu Köşe Yazısı
Ofisimde oturmuş, her zamanki gibi gündemi takip edip haber beklerken, bir anda çalan cep telefonumla irkildim. Avizeye gözüm kaydı, arayan isim tanıdıktı: güzel kardeşim Muharrem Candan.
“Buyur güzel kardeşim” diyerek açtım telefonu.
O an düşündüm; aslında bugün öyle bir gün olsun istiyordum ki… Ne kirlenmiş siyasi haberler, ne felaket dolu manşetler. Sade, temiz, huzurlu bir gün… Bazen insan sadece sıradan bir günü özler. Küçücük detayların bile insanı mutlu ettiği, yüreğini ısıttığı bir gün…
Hayatın telaşı, gündemin sertliği, kalemin bile isyan ettiği zamanlarda insanın ruhu, dinginlik arıyor. İşte bugün, tam da öyle bir gündü. Belki bir telefon sesiyle başlayacak bir tebessüm, belki bir dostun hal hatır sorması… Ve o dostlukla büyüyen bir huzur…
Bugün yaşadığım buydu: Sade ama derin, sıradan ama anlamlı bir gün. İnsan bazen hayatın hızlı akışı içinde, küçük mutlulukların kıymetini fark etmekte gecikiyor. Oysa aradığımız dinginlik, belki de tam yanı başımızda bir dostun sesinde, bir muhabbetin sıcaklığında gizli.
Ve ben bugün bunu bir kez daha anladım.
İşte o yazının tamamı…
Ofisimde oturmuş haber beklerken cep telefonumun çalmasıyla irkildim. Telefonun avizesine çok hızlı bir şekilde göz attığımda arayanın güzel kardeşim Muharrem CANDAN olduğunu gördüm.
Buyur güzel kardeşim diye söze başlayarak telefonumu açtım.
Bu gün güzel bir gün olmasını istiyordum. Her türlü felaketlerden ve kirlenmiş siyasi haberlerden uzak. En azından bazen bir gün bütün olumsuzluklardan uzak ve sade bir gün yaşamak istersiniz ya hani şöyle ufacık şeylerin bile sizi mutlu etmeye yeteceği basit sıradan bir gün.
Muharrem kardeşimin sesini duyar duymaz karnım da, iç alemimde sanki kelebekler uçuşuyormuş hissiyle mutlu oldum. Bu bile beni mutlu etmeye yetmişti.
‘’ Buyur kardeşim ‘’ dedim.
‘’Abi Merinos Kültür Merkezinde Bursa Kent Konseyi öncülüğünde benimde öğretmenliğini yaptığım bir yakma kursu düzenlendi. Kurs bitti ve yapılan eserleri sergileyeceğiz. Gelip bizi çekebilirmisin. Gazete de haber yapabilir misin’’ diye sordu. Tabii ki memnuniyetle gelirim diyerek telefonumu kapattım.
Muharrem Candan, engelli ama kafasındaki engelleri aşmayı başarmış bu toplum için artı bir değer oluşturmaya çalışan güzel bir kardeşim.
Ne kadar eli ayağı tutup ta ailesine, devletimize yük olan bireylere inat bir şeyler üretmenin mutluluğunu yakalamakla kalmamış aynı zamanda kendisi gibi fiziki olarak engelli ama bu engeller ile yaşamayı, mutlu olmayı becerebilmiş, insanlara da vakitlerini daha keyifli geçirebilmeleri için, bu yaşam maratonunda biz de varız diyebilenlere Yakma Kursunda hocalık yapmış. Onları bu konuda eğitmiş ve eserlerini de bir sergi ile halkımızın ilgisine sunmuş.
Vallahi helal olsun.
Tabii ki de; bunları tek başına mı yapmış. Elbette ki hayır.
Her gün biraz daha şiddete maruz kalan bir toplum haline dönüştüğümüz şu zamanda Muharrem Candan gibi engelli kardeşlerimize el uzatabilen güzel birileri de var.
Biz onlara ne kadar teşekkür etsek inanın o kadar da az. İyi ki varsınız, iyi ki o görevin başındasınız.
Sizlerin oralarda bulunmanız yaşanabilir, engelsiz bir toplum, engelsiz bir ülke olabilme ümitlerimizi her daim canlı tutmaktadır.
Geçen gün bir TV kanalındaydı her halde, ağzımızı açık bırakacak bir haber ile sendeledik. Engelli bir kardeşimizin kullanmış olduğu tekerlekli sandalyeyi çalmışlar. Bunlar katiyen insan olamaz, bunlar insanlıktan nasip alamamak ile ilahi tecelli bunları da belki bu şekilde cezalandırıyor. Bilemiyorum; Tek bir kelime söyle derseniz ‘’Allah’ınızdan bulun derim. ‘’ Tabii ki ateş düştüğü yeri yakıyor. Biz beddua edip geçip gidiyoruz ama bu hayata tutunabileceği, sosyalleşmek için dışarı çıkabileceği tek tekerlekli aracı çaldıran bir engelli nasıl bir duygu içerisinde olabilir.
Bence bir farkındalık oluşturabilir, oldukça hassas olan bu kardeşlerimize, büyüklerimize destek olabiliriz. Yaşantımız içerisinde onlara da bir yer ayırarak en azından dualarını alabiliriz.
Bunun için en başta Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey’e engelli vatandaşlarımıza göstermiş olduğu ilgi ve alakadan dolayı bu kardeşlerimiz adına teşekkür ederiz.
Bunun yanı sıra;
Kent Konseyi başkanımız sayın Ertuğrul AKSOY’a
Bursa Kent Konseyi genel sekreteri Elvan ATAY’a
Bursa Kent Konseyi yönetim kurulu üyesi Ayhan ZENBİLCİ’e
Bursa Kent Konseyi Engelliler Meclis başkanı Samet ŞAHİN’e
Ahşap yakma ustası Ali İhsan KORKMAZ’a teşekkürlerimizi borç biliriz.
KURSİYERLERİMİZ
Fatih ÇİÇEK
Tuncay KÜÇÜKKAYA
Recep CAN
Mustafa DİNÇ
Seher KONRAT
Özkan BİBER
Saygılarımla…