Özge Demir’den Rojin Kabaiş İçin Adalet Çağrısı: “Bu Bir Cinayet!”

18 gün sonra Van Gölü kıyısında cansız bedeni bulunan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş’in ölümüyle ilgili Adli Tıp raporu, skandalı ortaya çıkardı: “İki farklı erkeğe ait DNA bulundu.”

Türkiye yine bir kadın ölümüyle sarsıldı.
27 Eylül 2024’te Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ne bağlı kız yurdundan ayrıldıktan sonra kaybolan Rojin Kabaiş’in 18 gün sonra Van Gölü kıyısında cansız bedeni bulunmuştu. Olayla ilgili yürütülen soruşturmada Adli Tıp Kurumu’nun raporu, ölümün “intihar” değil, “cinayet” olabileceği yönündeki şüpheleri güçlendirdi.

Rapora göre, Kabaiş’in bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA izine rastlandı. Bu bulgu, olayın cinsel saldırı sonrası ölümle sonuçlanmış olabileceği ihtimalini gündeme taşıdı.

Rapordan Çıkan Gerçek: “İki Farklı DNA, İki Farklı Fail İhtimali”

Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda, genç kadının göğüs ve vajina bölgesinde iki ayrı erkek DNA’sı tespit edildiği belirtildi.
Uzmanlara göre bu durum, olayın tek bir kişiyle sınırlı olmayan bir saldırıya işaret ettiğini gösteriyor.

Kabaiş’in bedeninde darp izleri olup olmadığına dair incelemenin ise henüz tamamlanmadığı öğrenildi. Ancak savcılık kaynaklarından sızan bilgilere göre, ölümün “suya düşme sonucu boğulma” şeklinde gerçekleşmediği yönünde bulgular da mevcut.

Adli Tıp’ın tespitleri, dosyada “şüpheli ölüm” olarak görülen olayı açık bir cinayet dosyasına dönüştürmüş durumda.

Özge Demir: “Bu Bulgu Artık Bir Gerçekliktir — Rojin Cinayete Kurban Gitmiştir”

Hak Hukuk Adalet Derneği Genel Sekreteri Av. Özge Demir, Adli Tıp raporunun ardından yaptığı açıklamada, soruşturmanın genişletilmesi gerektiğini söyledi.

“Rojin Kabaiş’in bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA tespit edilmesi artık bir iddia değil, resmi bir bulgudur. Bu, olayın bir cinsel saldırı ve cinayet vakası olduğuna işaret ediyor.
Bu ülkede hiçbir kadın ölümü ‘şüpheli’ ibaresiyle kapatılamaz. Failler kim olursa olsun bulunmalı, adalet önünde hesap vermelidir.”

Demir, özellikle dosyada etkin soruşturma eksikliği olduğunu belirterek, Emniyet ve Savcılık makamlarını görevlerini eksiksiz yapmaya çağırdı:

“Her kadın ölümünde aynı tabloyla karşılaşıyoruz: önce sessizlik, sonra delil karartma, ardından ‘intihar’ söylemi. Rojin’in ölümü bu kaderi yaşamayacak. Çünkü artık elimizde somut DNA bulguları var. Bu dosya kapatılamaz.”

Aileden Feryat: “Kızımız İntihar Etmedi, Adalet İstiyoruz”

Rojin Kabaiş’in ailesi, Van’da yaptıkları açıklamada kızlarının intihar etmediğini, aksine sistematik bir şiddetin kurbanı olduğunu söyledi.
Aile, soruşturmanın derinleştirilmesi ve DNA eşleşmesinin hızlıca yapılması için savcılığa resmi dilekçe verdi.

Rojin’in babası, gazetecilere yaptığı kısa açıklamada şunları söyledi:

“Kızımın suya kendi girdiğini söyleyenler yalan söylüyor. Onun hiçbir psikolojik sorunu yoktu. Son telefon konuşmamızda gayet neşeliydi. Biz kızımızın başına ne geldiğini bilmek istiyoruz. Bunu örtbas etmelerine izin vermeyeceğiz.”

Barolardan Ortak Takip: “Etkin ve Şeffaf Soruşturma Şart”

Van ve Diyarbakır Baroları Kadın Hakları Merkezleri, dosyayı “yakın takip” altına aldı.
Barolar, Adli Tıp raporunun ardından yaptıkları ortak açıklamada, delil karartma riskine karşı soruşturmanın “özel yetkili savcı” tarafından yürütülmesi gerektiğini bildirdi:

“Olayda iki farklı DNA bulgusu olması, faillerin birden fazla kişi olabileceğini gösteriyor.
Bu nedenle soruşturma yalnızca Van Emniyeti ile sınırlı kalmamalı, başka illerde de eş zamanlı DNA karşılaştırmaları yapılmalıdır. Aksi halde adalet yine gecikecek, yine zayıflayacaktır.”

Kadın Örgütlerinden Yükselen Ses: “Rojin İçin Adalet, Hepimiz İçin Güvenlik”

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Mor Çatı ve Kadın Meclisleri başta olmak üzere birçok kadın örgütü, “Rojin İçin Adalet” etiketiyle sosyal medyada kampanya başlattı.
Kampanya kısa sürede yüz binlerce paylaşıma ulaştı.

Örgütler, yetkililerin suskunluğuna tepki göstererek şu ortak mesajı yayınladı:

“Rojin Kabaiş yalnız değildir. Bu ülkede kadınlar öldürülüyor, devlet seyrediyor.
Rojin için adalet sağlanmadıkça hiçbirimiz güvende değiliz.”

Van ve Diyarbakır’da binlerce kadının katılımıyla yürüyüş düzenlenmesi planlanıyor.

Dosyada Soru İşaretleri: Kamera Kayıtları Nerede?

Rojin’in kaldığı yurt çevresindeki güvenlik kameralarının kayıtlarının “silinmiş veya eksik” olduğu iddiası, soruşturmadaki en kritik unsurlardan biri olarak öne çıkıyor.
Aile avukatları, yurttan çıkış anına ilişkin görüntülerin “bilinçli biçimde” dosyaya dâhil edilmediğini savunuyor.

Bir adli kaynak, dosyada “kamu görevlisi ihmali” şüphesiyle ikinci bir incelemenin de başlatıldığını aktardı.

Toplumsal Tepki Büyüyor: “Rojin’in Hikâyesi Kadınların Gerçeği Oldu”

Rojin Kabaiş’in ölümü, Türkiye’de son yıllarda artan “şüpheli kadın ölümleri”nin bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Sivil toplum kuruluşları, bu davanın yalnızca Rojin için değil, adalet arayan tüm kadınlar için bir sembol haline geldiğini söylüyor.

Van sokaklarında asılan pankartlarda şu ifadeler yer aldı:
“Rojin İçin Adalet, Susmayacağız!”