Zeki Baştürk – Bursa Vatan Medya Grubu / Köşe Yazısı
Hayat, büyük anlamların peşinden koşarken ıskaladığımız küçük mucizelerle doludur. Köşe yazarı Zeki Baştürk, bu hafta kaleme aldığı yazısında, tam da bu noktaya ışık tutuyor: Mutluluk büyük hayallerde değil, küçük anların sıcaklığında saklıdır.
Başta bir çocuğun gülüşü, bir annenin “Dikkat et kendine” sözü, sabahın ilk ışığında pencereye konan serçe, yağmur sonrası toprak kokusu… Baştürk, yaşamın içinden süzdüğü bu zarif ayrıntılarla okurunu sade ve derin bir yolculuğa çıkarıyor.
“Bir dost eli omzunda, susarak gökyüzünü dinlemek, unutulmuş bir şarkının diline dolanışı…” gibi imgelerle süslenen yazı, okuru kendi iç dünyasında bir es verip durmaya, bakmaya ve görmeye davet ediyor.
Zeki Baştürk’e göre mutluluk, ne büyük sofralarda ne de gösterişli hediyelerde… Mutluluk; bir damla sevinç, bir avuç huzur ve kalbinde büyütmeyi bildiğin küçük bir ışıktır.
Kısacası; dertleri küçülten, yaşamı büyüten bir bakış açısıdır mutluluk.
Ve belki de her sabah, güne umutla başlamaya niyet etmektir.
İşte o satırla…
Mutluluk, Ufak Bir Işığın Kalpte Büyümesidir
Mutluluk nedir, diye sorsalar,
Bir çocuğun gülüşüne sığınırım ilkin.
Ya da sabah pencereni tıklatan serçeye…
Bir bardak çayın buğusunda gizlidir kimi zaman ,
Kimileyin de annenin “Dikkat et kendine” deyişinde.
Mutluluk, gökyüzünü seyreden bir çift gözdür,
Dallarda salınan yaprak kadar yeğnil,
Rüzgâr gibi görünmez, ama tenini okşar.
Bir dostun eli omzundayken gelen sıcaklık,
İşte tam da odur, sözcüklere sığmayan o duygu.
Küçük şeylerden mutlu olunur çünkü,
Büyük hayallerin yolu minik adımlardan geçer.
Bir sabah kahvesi,
Bir çiçeğin tomurcuğa duruşu,
Yağmur sonrası toprak kokusu…
Bir kitap sayfasının çevrilme sesi,
Unutulmuş bir şarkının diline dolanışı…
Ya da sadece susup, gökyüzünü dinlemek.
Küçük şeyler, görünmez iplerle bağlar bizi yaşama.
Ve işte, en sağlam düğüm de orada atılır.
Mutluluk, aramakla bulunmaz derler,
Oysa biz ararken bir kır papatyasında rastlarız ona.
Bir çocuğun uçurduğu uçurtmada,
Ya da gözlerimizin ucundaki o minik gülümsemede.
Mutluluk büyük sofralarda değil her zaman,
Bazen tek lokmalık bir ekmek parçasında,
İçten bir “Hoş geldin”de saklıdır.
Çünkü insan, yüreğini büyütmeyi öğrendiğinde,
Her şey küçülür; dertler bile…
Ve o zaman anlarsın:
Mutluluk, aslında yaşamın kendisidir,
Sen yeter ki görmeyi bil,
Bir damla sevinci, bir avuç erinci…
Gün doğarken, kalbine koy.