Müşteriler tepkili: “Bu mu faizsiz sistemin adaleti?”

BAĞ-KUR BORCU ÖDEMEDE BANKA ENGELİ: “Kredi Kartın Yoksa Ödeyemezsin!”

Bağ-Kur borcunu ödemek isteyen bir vatandaşın, hesap kartıyla yaptığı ödemelerin banka sistemi tarafından reddedilmesi, kamuoyunda tepki topladı. Geçen aydan bu yana hesap kartı üzerinden borç ödeyemeyen vatandaş, müşteri hizmetlerini aradığında ise “Kredi kartı çıkarmanız lazım” yanıtını aldı.

“Katılım bankasıysa faizsiz sistem nerede?”
Kredi kartı kullanmak istemediğini özellikle belirten müşteri, aldığı cevap karşısında hayrete düştü:
“Kredi kartı çıkarmayacağımı söyledim, müşteri temsilcisi ‘o zaman arkadaşınız ödemeye devam etsin’ dedi. Bu nasıl bir çözüm önerisi? Bu mu faizsiz sistemin bize sunduğu adalet?”

Bağ-Kur’a Borcun Varsa, Kredi Kartına Mecbursun!

Katılım bankalarının, “faizsiz bankacılık” ilkesiyle çalıştığını iddia ettiklerini belirten vatandaşlar, zorunlu kredi kartı kullanımına yönlendirilmenin bu anlayışla çeliştiğini ifade ediyor:

“Bağ-Kur borcunu bile kart üzerinden alıyorsunuz. Hesap kartı ile ödeme yok, illa kredi kartı olacak. Neden? Çünkü sistem size para kazandırmak istiyor. ‘Faizsiz’ diyorsunuz ama sistemin mantığı kapitalist!”

Troy mu Master mı, Ne Değişiyor?
Vatandaşlar, bu keyfî uygulamaya karşı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ile SGK’nın devreye girmesini istiyor. Kamu borçlarının ödenmesinde kredi kartı zorunluluğu getiren sistemlerin, sosyal adalet ilkesine zarar verdiği ifade ediliyor.

“Her ay borcumu kendi kartımla ödeyemiyorsam, burada sistemsel bir çarpıklık vardır. Devlet bu düzene göz yummamalı. Katılım bankası adı altında, vatandaşın alternatifsiz bırakılması doğru değildir!”

Sonuç:
Bağ-Kur primlerini dahi hesap kartıyla ödeyemeyen, kredi kartı dayatmasıyla karşılaşan vatandaşlar, artık bu sessiz zorbalığa dur denmesini istiyor.
Borç ödemek isteyen insanın önüne duvar örmek değil, yol açmak gerekir!
Bir başka tepki de kredi kartı altyapısına yönelik yaşanıyor. Müşteri temsilcilerinin yönlendirmeleri, güvensizlik duygusunu daha da derinleştiriyor:

“Troy mu, Master mı diye tartışıyorlardı. Troy olursa millî olacakmış, Master şüpheliymiş. E kredi kartı değil mi ikisi de? Kredi kartı kullanımının sistemle ilgili çelişkileri bu kadar ayyuka çıkmışken, altyapı tartışması komik kalıyor.”

Vatandaş Dalga Geçilen Taraf Değildir!

Müşteri hizmetlerinin üslubu da vatandaşı çileden çıkarmış durumda:

“‘Arkadaşınızın kartıyla ödemeye devam edin’ dediler. Yani ben kendi borcumu, kendi kartımla ödeyemem ama başkasının kartıyla olur? Bu hangi mantığa sığar? İnsanla dalga geçmenin bu kadar kurumsallaştığı başka bir sektör var mı?”

“KREDİ KARTI DAYATMASINA SON VERİLSİN”

Vatandaşlar, özellikle sosyal güvenlik ödemeleri gibi kamusal borçlarda bu tür zorlamaların kabul edilemez olduğunu belirtiyor:

“Bağ-Kur borcumu ödeyemiyorsam, bu benim değil bankanın problemidir. Kredi kartına mecbur bırakmak, bireyin ekonomik tercih hakkını hiçe saymaktır. Katılım bankası, bu şekilde Müslümanları daha çok sömürüyor.”

ÇAĞRI: BDDK VE SGK BU UYGULAMAYA MÜDAHALE ETMELİ!