“Merhâmetli ol” — Yitik Canlara Ağıt: “Siz Hepiniz KATİLSİNİZ”

“Merhâmetli ol” — Yitik Canlara Ağıt: “Siz Hepiniz KATİLSİNİZ”
Yayınlama: 28.09.2025
A+
A-

İçinde öfke, keder ve hesap sorma çağrısı taşıyan bir yazı, kent gündemini sarstı. Sokak hayvanlarının toplu öldürülmesini savunan yöneticilerin gündeme getirdiği önerilere tepki olarak kaleme alınan metin, “Sizden bir nasihât isterse, ‘Merhâmetli ol.’ deyin. Bu yeter…” sözleriyle başlıyor ve sert, yürek parçalayıcı bir ağıda dönüşüyor.

“Hava sıcak, içim ayaz mı ayaz”

Metinde duygu o kadar çıplak ve öfkeli ki, okuyanı sarsıyor:
“Öfkem soğumuyor, üzüntüm bir türlü geçmiyor. Her şey bu kahrolasıca ve dahiyane (!) fikirleri gündeme getiren vicdan yoksunu yöneticiler yüzünden başladı.”

Yazar, sokak hayvanlarının katledilmesi çağrısını “vicdana sığmaz” olarak niteleyip, bu kararları savunanlara art arda sorular yöneltiyor: Hayvanlar kimseye zarar mı verdi? Hangi suçları işlediler ki bu sonu hak ettiler? Bunlar, insana yaraşmayacak uygulamalar mıdır?

İthamlar ve sarsıcı imgeler

Metnin en vurucu kısmı, hayvanlara yönelik şiddetin olası sonuçlarını hayal eden güçlü imgelerle: “Aç karnını doyurdunuz da nankörlük edip ısırdılar mı sizi? … Yoksa pompalı tüfekle sevdiklerinizi mi katlettiler?” Yazar, duyulan bu şiddet arzularını absürt ve insanlık dışı bularak, gerçek suçluların kim olduğunu sorguluyor:

“Onları kısırlaştırıp kontrolü sağlamayan ebeveynleri mi suçlu? Yoksa kamusal alandan toplayıp kırsala göç eden ve açlığa, ölüme terk edenler mi suçlu? Kim suçlu?”

Bu sorular, yönetenleri ve politika üreticilerini doğrudan muhatap alıyor; metnin tonunda derin bir hayal kırıklığı, sarsıcı bir suçlama var: “Siz onların ölümüne fikir sunan, eyleme geçiren, destekleyen siz hepiniz KATİLSİNİZ.”

Keder ve hesaplaşma çağrısı

Yazarın dili kişisel acıyla dolu: “Şimdi içim ayaz mı ayaz! Donuyorum! … Hem yavrularımın hem uykularımın katilisiniz.” Son satırlarda ise yitip giden canlar için yas ve isyan bir arada: YİTİK CAN YOLDAŞLARIMIZA.

Tepki ve beklenti

Bu tür açıklamalar, yerel yönetimlerin hayvan haklarına ve sahadaki uygulamalarına yönelik bir sorgulama dalgası başlatıyor. Vatandaşlar, hayvan hakları savunucuları ve sivil toplum kuruluşları şu soruların yanıtını bekliyor:

  • Sokak hayvanları politikası nasıl şekilleniyor?

  • Kısırlaştırma, barınak ve besleme gibi alternatifler neden etkin uygulanmıyor?

  • Şiddeti meşrulaştıran önerileri kim gündeme getiriyor ve neden?

Son söz

Metin, acı, öfke ve hesap sorma duygusuyla yazıldı; dile getirilen iddialar ve sorular yerel yönetimlerin ve toplumun vicdanında yankı bulacak türden. Yazarın çağrısının özeti nettir: merhamet, hesap ve insanlık — yoksa vicdanın boşluğu, yitirilen canların hesabını soracaktır.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.