KATİLDEN DEMOKRAT, KRAVAT TAKMAYLA LİDER OLMAZ.

KATİLDEN DEMOKRAT, KRAVAT TAKMAYLA LİDER OLMAZ.
Yayınlama: 29.12.2025
A+
A-
Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday makalesinde; DEAŞ TERÖR ÖRGÜTÜ VAHŞİ BİR KATİLLER SÜRÜSÜDÜR.
Yalova’da gece 0.200 da polis tarafından düzenlenen IŞİD operasyonu sırasında zanlıların polise ateş açması sonucu çatışma çıktı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Yalova’daki IŞİD operasyonunda çıkan çatışmada üç polis memurunun hayatını kaybettiğini açıkladı.
çatışmada 6 teröristinde ölü olarak ele geçtiği biliniyor.
Bakan Yerlikaya, sekiz polis ve bir bekçinin de yaralandığını söyledi.
Şehit olan evlatlarımıza rahmet dilerken yaralı olanlarada acil şifalar diliyorum.
Ülkemizde bile katliamlar yapan cinayetler işleyen bu azgın ve insanlık düşmanları yılardır Suriye’de kan akıtıyorlar.
Suriye’de 8 Aralık 2024’te Esad ailesinin 53 yıllık yönetimi ve Baas Partisi’nin 61 yıllık hâkimiyetinin sona ermesinin ardından, özellikle Alevilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde sivillere yönelik saldırılar ve cinayetler artış gösterdi.
Suriye, Alevi olan Beşar Esad’ın devrilmesinden ve cihatçı geçmişe sahip Ahmed Şara’nın kravat takıp başa geçip Cumhurbaşkanı olmasından bu yana mezhep çatışmaları yaşanıyor.
Suriye’nin Humus kentinde Alevilerin ibadet ettiği İmam Ali bin Ebu Talib Camii’ne yönelik bombalı saldırı yapıldı.
Humus kentindeki Vadi ez-Zeheb Mahallesi’nde bulunan camiye yönelik saldırıyı Ensar es-Sünne adlı cihatçı örgüt üstlendi.
İngiltere merkezli haber ajansı Reuters’a konuşan yerel yetkili İssam Naameh ise patlamanın cuma öğle namazı sırasında, camilerin genellikle en kalabalık olduğu vakitte gerçekleştiğini kaydetti.
Fransız haber ajansı AFP, 26 Aralık Cuma günü Humus’ta sekiz kişinin ölümüne yol açan cami saldırısını protesto etmek için bir dini otoritenin çağrısıyla düzenlendiğini yazdı.
Suriyeli Alevilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Gazal Gazal da Alevileri hedef alan saldırılar karşısında susmayacaklarını ve haklarını talep etmekten geri durmayacaklarını vurguluyor.
Şeyh Gazal’ın çağrısıyla, 8 Aralık’tan 12 Aralık’a kadar süren ve kitlesel katılımın gözlendiği beş günlük bir grev gerçekleştirildi.
Sahil bölgesinin yanı sıra diğer bölgelerde de Alevilere yönelik baskı ve saldırılar artarak devam ediyor. Başkent Şam’ın çeperindeki mahallelerde yaşayan Aleviler tehdit, baskı ve saldırılarla göçe zorlanırken, Hama ve Humus’ta da mezhepçi saldırıların her geçen gün tırmandığı belirtiliyor.
Kasım ayında Aleviler, hükümete bağlı Selefi grupların Lazkiye ve Humus’ta Alevi yerleşimlerine yönelik saldırı, yağma, öldürme ve tutuklamalarını protesto etmek için sokaklara çıktı.
Suriye’nin Alevi ağırlıklı Lazkiye kentinde ademi merkeziyetçilik çağrısı yapılan protestoların şiddet olaylarına dönüşmesi sonucu üç kişi hayatını kaybetti.
Binlerce protestocu 28 Aralık Pazar günü şehrin merkezindeki Azhari Meydanı’nda merkezi olmayan bir siyasi sistem talebiyle toplandı.
Kitlesel gerçekleşen protestolarda, can ve mal güvenliğinin sağlanması, ayrımcılığa son verilmesi ve tutukluların serbest bırakılması talep edildi.
Bölgedeki bir Reuters muhabirine göre, protestonun başlamasından yaklaşık iki saat sonra, belirlenemeyen bir yerden silah sesleri geldi.
Lazkiye’de Alevilerin protesto gösterisinde ateş açıldı: Üç ölü, en az 40 yaralı olduğu söylenmiştir.
Lazkiye Sağlık Müdürlüğü resmi haber ajansı SANA’ya yaptığı açıklamada yaralı sayısını 60 olarak duyurdu.
Komşumuz ve geçmişte dostumuz olan çok yakın ilişkilerle ailelerin birlikte tatil yapacağı kadar yakın olunan Esad rejiminin yıkılması için ABD’nin emrine uyan Ülkemizdeki Tek Adam, bu katliamlara “DUR” demek zorundadır.
Komşumuz Suriye’nin barışı, huzuru ve tüm renklerin birlikte huzurlu ve güven içinde yaşayabilmesi için tüm taraflar samimiyetle sorumluluk almalıdır.
Suriye’de Alevilere yönelik katliam girişimleri ve sistematik baskılar sürerken, bu vahşete karşı itirazını barışçıl biçimde dile getiren halka ateş açılması, yaşananların ulaştığı vahim boyutu tüm çıplaklığıyla ortaya koymaktadır.
Suriye’de halkların güvenliği konusunda herkes insani ve eşitlikçi bir sorumlulukla hareket etmek ve bunu yasalarla güvence altına almakla veya aldırmakla sorumludur.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak tüm kimliklerin ve inançların, Anayasal güvence altında bir arada yaşayacağı demokratik bir Suriye savunuluyor.
Ancak bu savunu sadece bir söylemle veya sadece Alevi yurttaşların dile getirmesiyle başarılı olamaz.
Sol/sosyal demokrat olan CHP’de tüm örgütler ve bireyler Alevileri sürekli hedef alan bu tür saldırıları şiddetle kınamaya, bu ilkelliğe ve vahşete bir daha izin verilmemesini bunun için namuslu vicdanlı herkesi sorumluluk almaya çağırıyoruz.
Tek Adam ve yancısı koltuklarını korumak için sahte ve samimiyetsiz “Barış Süreci” ile oyalanırken sürekli ağırladıkları ve destekledikleri kravat takıp Cumhurbaşkanı olmuş Ahmed Eş-Şarayı kırmızı halılarla karşılamayı bırakıp uyarmalıdırlar.
Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışan budur.
Atatürk’ümüzün “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” öğretisinin ve talebinin uygulaması böyle olmalıdır.
Çağdaş olmanın, insan olmanın ve barış içinde güvenle, huzurla yaşamanın gereğini hiçbir ayırım yapmadan tüm yurttaşlar bu katliamlara dur diyerek tavır koyarak göstermelidirler.
Sonuç Olarak:
Komşumuz Suriye’nin istikrarı, barışı ve huzuru için tüm taraflar samimiyetle sorumluluk almalıdır.
Suriye’de yaşayan tüm kimliklerin, inançların, anayasal güvence altında bir arada yaşayacağı demokratik bir Suriye’yi desteklemek dost ve güvenilir bir ülke olmanın gereğidir.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.
GÜLER BUĞDAY

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.