Bursa’nın gözbebeği İznik Gölü, yıllardır süren plansız su kullanımı ve iklim krizinin etkisiyle alarm veriyor. Gölün su seviyesi kritik seviyelere düşerken, Bursa Valiliği Tarımsal Kuraklık İl Kriz Merkezi, İnegöl Boğazköy Barajı’ndan göle boru hattıyla su taşınmasını gündeme aldı. Ancak bu öneri, çevre ve su yönetimi açısından ciddi tartışmalara yol açtı.
DEVA Partisi Bursa İl Başkanı Tayfun Öztürk, bu planın doğaya ve akılcı yönetime aykırı olduğunu belirtti. Öztürk, “İznik Gölü’nün kuruması, sadece iklim krizinin değil, yıllardır süren plansız tarım politikalarının, vahşi sulamanın ve denetimsiz yapılaşmanın sonucudur. Şimdi çıkıp ‘boru döşeyelim, su basalım’ diyerek bu sorun çözülmez. Bu, doğaya yapılan bir başka müdahaledir ve çözüm değil, yeni bir felaketin habercisidir,” dedi.
Öztürk, gölün kurtarılması için bilimsel ve sürdürülebilir çözümler gerektiğini vurgulayarak, “Öncelikle gölü besleyen kaynakların korunması, tarımda su tasarrufunun sağlanması ve kaçak su kullanımlarının önlenmesi şarttır. Aksi takdirde, boru hattıyla su taşımak, sadece günü kurtarmaya yönelik bir pansuman tedavisi olur,” ifadelerini kullandı.
Bursa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından düzenlenen İl Kuraklık Kriz Merkezi Toplantısı’nda, su kotu seviyeleri %50’nin altına düşen göl, gölet ve barajlarda sulama sezonunun kalan bölümünde çeşitli önlemler alınması kararlaştırıldı. Bu önlemler arasında, suyun öncelikle sabit tesislere verilmesi, günlü, bölgesel, sıralı ve kısıntılı sulama programları yapılması ve gerekirse su rezervinin durumuna göre tek yıllık bitki sulamalarına son verilmesi gibi maddeler yer aldı.
Uzmanlar, bu tür müdahalelerin ekosisteme zarar verebileceğini ve uzun vadede daha büyük sorunlara yol açabileceğini belirtiyor. İznik Gölü’nün geleceği, alınacak kararlarla şekillenecek. Ancak bu kararların, doğayla uyumlu, bilimsel ve sürdürülebilir olması gerektiği konusunda toplumun geniş kesimleri hemfikir.
Bursa’nın ve Türkiye’nin önemli doğal miraslarından biri olan İznik Gölü’nün korunması için atılacak adımların, sadece bugünü değil, gelecek nesilleri de düşünerek planlanması gerekiyor.