Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday makalesinde;
CHP’ YE GÖNÜL VERMİŞ HALKIN OYLARI, ÖRGÜTÜN DESTEĞİ İLE SEÇİLMİŞ OLAN BELEDİYE BAŞKANLARINA VE MECLİS ÜYELERİNE UYARIMDIR:
“İHANETİN GEREKÇESİ OLAMAZ.”
Böyle bir yazı yazmak ve paylaşmak keşe bana nasip olmasaydı.
Ancak herkes birbiri ile bu tür konuşma ve dertleşmeler hatta dedikodular yapıp, bazen de duydukları karşısında haklı endişeler taşıdıkları için aralarında konuşsalar da bu tür bir yazıyı da kimse kolay kolay yazmayı göze alamaz.
En başta kimseyle kötü olmak istemezler.
Siyasette beklentisi olanlarsa arkadan konuşsalar da ne yazar nede böyle bir hataya düşecek olan dostlarını uyarırlar.
Bu nedenle böyle bir yazı yazıp uyarmak, rica etmek ve ne kadar haklı sebepleri olursa olsun soygun düzeninin ve despotizmin temsilcisi bir partiye geçmek isteyenler, teklif bekleyenlerin yaptıkları veya yapacakları vatana ihanetle eş değerdedir.
Ülkeyi 24 yılda her alanda perişan eden tüm kurumları dejenere eden ve demokrasimizi, hukuk sistemimizi, eğitimizi katledip orta çağ anlayışına sürüklemiş olan Saray Saltanatından medet ummak hainliktir.
Unutulmasın herkesin canı kıymetlidir.
Hiç kimse haksız hukuksuz ve uydurma gerekçelerle ne halkın iradesinin temsilcisi oldukları görevlerinden iftira ve kumpasla alınmak ister, nede hukukun yok edildiği ortamda tutuklanıp zindana girmek ister.
Ancak unutulmasın ki kadın erkek fark etmez, insan onuru, şerefi ve namusuyla yaşarsa saygındır, en başta çocuklarının, toplumun hatta kendi yüzüne utanmadan bakabilir.
Hatta bugün Tek Adam Cuntasının tükenen desteğinin korkusu ve telaşıyla yargı sopasıyla tutsak ettikleri başkanlarımız ve siyasi liderler kendilerini satanlardan çok daha mutlu, umutlu hatta güçlülerdir.
Çünkü onlar satılmamış, partisine, halkımıza, kendisine ve ülkemize ihanet etmemiş; kötülere, halkımıza ihanet edenlere, devleti çürüten yargıyı ve siyaseti kirleten düzene teslim olmamışlardır.
Onlar bu ülkenin tüm renklerinin, tüm inanç gruplarının, mazlum ve fedakâr yurttaşlarımızın, emekçilerimizin, köylülerimizin, her alanda üreten ve özellikle yok sayılan kadınlarımız ve annelerimizin gururu ve onuru olarak o zindanda kahramanlar olarak kurtuluşu bekliyorlar.
Bu koşullarda özellikle CHP’de hiç emek vermeden, direğe bayrak asmadan, köy köy bildiri dağıtmadan, günlerce aç susuz partisi ve CHP için çalışmadan bir biçimde mevki makam sahibi olmuş özellikle kadınların ihanetini ise asla affetmeyeceğiz!
İster hata yaptıkları için korkudan, isterse mal mülk ve varlıklarını korumak uğruna Partilerinden ve CHP’den istifa edip utanmadan kendilerine yıllardır hakaret eden ve ülkeyi iflas ettirip halkına pazar artıklarını toplattıran Tek Adama biat ederek gitmeleri zavallılıktır, kepazeliktir.
Ben gece gündüz siyaseti, ülkede olanları ve olması muhtemel olan gelişmeleri dikkatle takip ediyorum.
CHP, çok uzun süredir başarılı olamıyordu.
Çünkü halkımız yokluk çekse de bu günkü kadar açlık ve çaresizlik içinde ezilmiyordu.
Çocukları okula aç gitmiyordu. Gençler barınmadıkları ve karınlarını doyuramadıkları için okullarını bırakmak zorunda kalmıyorlardı.
Milyonlara üniversite mezunu genç iş aş olmadığı için evlenemiyor ve evde oturup babasından harçlık almak zorunda kalmıyorlardı
Her iktidarı götüren ve en büyük sorun olan kadınların tencereleri bu kadar boş kaynamıyordu.
Özellikle bir ömür çalışıp vergisini veren emekliler resmen açlığa ve ölüme mahkûm değillerdi.
Yıllarca sağ iktidarlar ülkeyi yönetse de hiçbir lider kendisi ve ailesinin saltanat sürmesi için saraylar, sayısız uçaklar, binlerce en lüks arabalar ve yüzlerce korumayla halkın parasıyla şatafat ve lüks içinde yaşamıyorlardı.
İşte bu koşullarda CHP birinci parti olmuş ve seçilen Genel Başkan yumuşama hatasından vazgeçerek insan üstü bir gayretle millet ittifakını sağlayarak 50’nin üstünde miting yaparak Tek Adam Saltanatını kökünden sallamıştır.
Bunun için diyorum ki bu ülkeyi halkımıza ve hem kendi hemde milletin geleceğine hiçbir Belediye Başkanımız ihanet etmesin.
Ankara Tandoğan’da yapılan tarihi mitinge neden gitmediğini bilmediğimiz başta İzmir, Balıkesir, Kütahya Belediye Başkanlarımız olmak üzere şahsen önemli bir gerekçeleri yoksa beni huzursuz etmiş ve endişelendirmişlerdir!!!!!
Daha fazla uzatmaya gerek yok.
Hiçbir mazeret veya sebep bu günkü koşullarda CHP’ye veya diğer muhalefet partilerine ihaneti haklı kılmaz.
Özellikle halkın umudu olmuş, aylardır gerekçesiz tutsak edilen, 35 yıl sonra diploması iptal edilen, kendisinin ve ailesinin tüm mal varlıklarına el konulan Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu her gün yazdığı mektuplarla devleşirken hiç kimse hain olmamalıdır.
Yine hasta hasta yaşam riski olduğu halde eğilmeden, bükülmeden itirafçılık gibi aşağılık bir yönteme başvurmadan zindanda ölümü bekleyenler direnirken kimse bu ihanete baş vurmasın
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.