Hilmi Şanlı: “Vaizlerin Haklı Talepleri Görmezden Gelinemez”

Hilmi Şanlı: “Vaizlerin Haklı Talepleri Görmezden Gelinemez”
Yayınlama: 14.12.2025
A+
A-

“Sessiz Kahramanlar Yük Taşıyor, Ancak Hakları Geciktiriliyor”

Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hilmi Şanlı, Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev yapan vaizlerin yaşadığı sorunlara dikkat çekmek amacıyla kapsamlı bir basın açıklaması yaptı. Açıklamasında vaizleri “Diyanet teşkilatının sessiz kahramanları” olarak nitelendiren Şanlı, yıllardır dile getirilen ancak karşılık bulmayan taleplerin artık görmezden gelinemeyeceğini vurguladı.

Vaizlerin toplumun manevî rehberliğini üstlenen, kriz anlarında ilk başvurulan ve sahada en fazla sorumluluk yüklenen personel gruplarından biri olduğunu belirten Şanlı, buna karşın özlük hakları, çalışma koşulları ve kariyer sistemleri açısından ciddi bir adaletsizlikle karşı karşıya bırakıldıklarını söyledi.

“Kürsünün Işığını Sökenler, Teşkilatın Ruhunu Karartır”

Hilmi Şanlı açıklamasında, vaizlerin her gün kürsülerde binlerce insana umut aşıladığını, hikmeti ve merhameti topluma taşıdığını ifade ederek şu değerlendirmede bulundu:

“Vaizler milletin gönlünü aydınlatıyor; ancak kendi haklarını aradıklarında karanlıkta bırakılıyor. Yük çok, karşılık az. Görev çok, değer eksik. Bu tablo kabul edilemez.”

Görevlendirmelerde adaletin sağlanamadığını, özlük haklarının yetersiz kaldığını ve vaizlerin emeklerinin büyük ölçüde görünmez hale geldiğini belirten Şanlı, bu durumun hem hizmetin niteliğini hem de personelin kuruma olan aidiyetini ciddi biçimde zedelediğini dile getirdi.

Vaizler Sadece Kürsüde Değil, Hayatın Tam Ortasında

Vaizlik mesleğinin dışarıdan bakıldığında yalnızca kürsüde yapılan bir hitap faaliyeti gibi algılandığını ancak gerçekte çok daha ağır ve kapsamlı bir sorumluluk alanı içerdiğini ifade eden Şanlı, vaizlerin toplumun tam ortasında görev yaptığını vurguladı.

Vaizlerin; cezaevlerinde, öğrenci yurtlarında, hastanelerde, Aile ve Dini Rehberlik Bürolarında, engelli koordinatörlüklerinde ve bağımlılıkla mücadele alanlarında aktif görev üstlendiğini belirten Şanlı, gençlerle, ailelerle ve kriz yaşayan bireylerle birebir ilgilenildiğine dikkat çekti.

“Eğitim Var, Yetkinlik Var; Ama Kariyer Kapıları Kapalı”

Hilmi Şanlı, vaizlerin büyük bir bölümünün Dini Yüksek İhtisas Merkezlerinde doktora seviyesinde eğitim aldığını, alanında yetkin ve sahaya hâkim personel olduğunu hatırlattı. Buna rağmen kariyer yükselme süreçlerinde sürekli yüksek eleme oranlı yazılı sınavlara ve tartışmalı sözlü mülakatlara tabi tutulduklarını ifade etti.

Yüksek lisans ve doktora mezunu vaizlerin dahi uzman vaizlik ve başvaizlik kadroları için defalarca sınav kapısında bekletildiğini belirten Şanlı, bu durumun mesleki motivasyonu ciddi şekilde düşürdüğünü söyledi.

“Eşdeğer Kadroysa, Bu Maaş Farkı Neden?”

Diyanet İşleri Başkanlığı mevzuatına göre vaizler ile şube müdürlerinin eşdeğer kadroda yer aldığını hatırlatan Şanlı, uygulamadaki çarpıcı çelişkiye dikkat çekti. Şube müdürlerinin yüzde 170 ek ödeme aldığını, vaizlerin ise yüzde 125 ek ödemeyle yetinmek zorunda bırakıldığını belirten Şanlı, bu farkın maaşlara ciddi şekilde yansıdığını söyledi.

“Eşdeğer kadroysa bu fark neden var? Bu adalet midir, bu hakkaniyet midir?” diye soran Şanlı, vaizlerin aldığı ek ödemenin birçok unvandan daha düşük olmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.

“Sorumluluk Artıyor, Haklar Yerinde Sayıyor”

Vaizlerin gerektiğinde müftüye vekâlet ettiğini, şube müdürlüğü görevini yürüttüğünü, denetim yaptığını ve muhakkik olarak inceleme ve soruşturmalarda görev aldığını belirten Şanlı; Kur’an kursu öğreticiliğinden imamlığa, idari hizmetlerden sahadaki kriz yönetimine kadar her alanda vaizlerin görevlendirildiğini ifade etti.

“Sorumluluk artıyor ancak yetki ve haklar yerinde sayıyor” diyen Şanlı, bu dengesizliğin artık sürdürülemez hale geldiğini söyledi.

“Bu Bir Ayrıcalık Talebi Değil, Adalet Talebidir”

Türk Diyanet Vakıf-Sen olarak taleplerinin ayrıcalık değil, adalet, eşitlik ve hakkaniyet talebi olduğunu açıkça ifade eden Hilmi Şanlı, vaizlik mesleği güçlendirilmeden dini hizmetlerin toplumsal etkisinin de güçlenemeyeceğini vurguladı.

Vaizlerin özlük hakları, kariyer sistemi ve çalışma şartlarının artık ertelenmeden ele alınması gerektiğini belirten Şanlı, sahadaki gerçeklerle uyumlu düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamasını güçlü bir mesajla tamamlayan Şanlı, şu ifadeleri kullandı:

“Vaiz sadece konuşan değildir; yük taşıyandır. Yük taşıyanın hakkı geciktirilmemelidir. Biz lütuf değil, emeğin karşılığını istiyoruz.”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.