Ali Yazır – Bursa Vatan Medya Grubu / Köşe Yazısı
Bu yaşıma kadar gördüm ki herkesin bir hikâyesi var. Kimisi sevinçle yazıyor satırlarını, kimisi dertle. Kimi sessizce bir kenarda endişeleriyle mücadele ederken, kimi hayatı gülümseyerek karşılıyor. Ama ortak nokta şu ki; herkesin içinde taşıdığı bir yük, bir özlem, bir beklenti mutlaka var.
Hayat bazen karmaşık, bazen de sade. Ama en çarpıcısı; aynı olaylar karşısında insanların gösterdiği farklı tepkiler. Kimileri en küçük sorunla sarsılırken, kimileri büyük acıları bile dimdik ayakta karşılayabiliyor. Burada belirleyici olan çoğu zaman ne yaşadığımız değil, nasıl baktığımız.
Sahip olduklarımıza şükredenler olduğu gibi, sadece hayallerini kaybedenler de değil; hayallerine ulaşsa bile tatmin olamayanlar var. Kimi azla yetinip mutlu olmayı biliyor, kimi çokla bile huzur bulamıyor.
Hayatın anlamı belki de burada gizli: Herkesin hikâyesi başka, herkesin imtihanı kendine göre. Bu yüzden kimseyi dış görünüşüne, imkanına ya da sessizliğine bakarak yargılamamak gerek. Belki de iç dünyasında fırtınalar kopuyordur.
Unutmayalım; herkesin görünmeyen bir mücadelesi, anlatılmamış bir hikâyesi vardır.
İşte o yazının tamamı…
Bu yaşıma kadar gördüm ki herkesin bir hikayesi var. Kimi dertli kimi sevinçli kimi endişeli bir hayatın içinde. Bazı insanlar kolay gibi görünen basit işlerin içinden çıkamazken bazı insanlar ise büyük zorlukları aşabilmekte. Sahip oldukları bir yana, hayal ettiğine şükreden de çok hayallerine isyan eden de!
Birilerinin gülüp geçtiklerine bir başkaları ağlıyor. Bazıları sabrederek sığınıyor, bazıları ise aynı durumda dayanacak güç bulamayıp isyanları oynuyor. Kimi insanlar küçücük umuda tutunurken, birileri ise elindeki büyük nimetlerin zenginliğinin farkına varamıyor.
Ve anladım ki herkes, bizim göremediğimiz oldukça ağır yükleri ile sessizce kendi hayat yolunda zamanlarını tüketiyor. Kendi yükünün hamalı olmuş birçok insan ortada cirit atıyor.
Aklını kiraya verenlerin kaderleri, başkasının elinde şekillendiğini yazar kitaplar. Yaşadığım her an’a dönüp baktığımda o an’larda bir şeyler öğrendiğimi fark ettiğimi, fark ettim.
Hayat içerisinde bir nimet elde etmeden önce ciddi bir sınavdan geçeriz. Bu zorluk bazen beden, bazen akıl, bazen düşüncelerimizi karman çorban eder. Sonra anlarız ki zorluklar gelecek güzel günlerin habercisiymiş. O nedenle insan, asla hakikat yolundaki mücadelesinden vazgeçmemeli.
Kendindeki ve çevrendeki iyiyi koruyamıyorsan kötüyü cesaretlendirmiş olursun. Çünkü meydan kötüye kalır. Sahip çıktığımız iyilik sayısını çoğaltabilmeliyiz.
Yanındakini incitmeden öğreten, susarken bile sana güç veren, yanında duran yani seni anlayan nazik, kibar insanlara hepimizin ihtiyacı var. Çevremizde bu insanlar varsa omuzlarımızda taşıdığımız yükümüzü azaltır. Gönlü güzel olanın, yolu da güzeldir ki o seni kendine değil hakikate götürür.
İnsanı mutlu eden bir sürü etken var. Mesela gerçek aşk, helal rızık, huzurlu bir ev yuva. İşte bunlar gerçek zenginliklerdir ve insanlar için özgüven kaynağıdır. Özgüven kişiyi her zorluğu başaracağına inandırır.
Her yeni düşünce, önce insanın beyninde filizlenir sonra kalbinde doğar.
Yüzlerce binlerce insan tanıdım. İnsanın paraya, makama, kiminle arkadaş olduğuna göre değiştiğini gördüm. İnsanoğlunun gösterdiği tek bir yüzü yok. Her kalbe farklı yansıyan, her ruhta başka hale bürünen bir yönü tarafı var. Herkes seni, senin onda bıraktığın tesir ile tanır, görür. Bu tesirin ondaki etkisi ne ise onun için o’sundur. O nedenle yanlış anlaşıldım diye üzülmemek en doğrusu. Bırak isteyen istediği gibi seni tanımlasın. Kim olduğun biraz da karşınızdaki insanın sende neyi gördüğü ile ilgilidir. Başkalarına göre sen çok değişken, anlaşılmaz olabilirsin. Birine göre çok sessiz, diğerine göre çekilmezsindir.
Belki de delisin, bazılarına göre ise ulaşılmaz,kibirli kaprisli, birilerine göre ise sımsıcaksındır. Velhasılı insan önce kendini tanımalı sonra hangi yönünü karşıdakilere yansıtacağına karar vermeli.
Her şey için yeni bir yarın var. Her son, başka bir başlangıcın habercisidir.
Acziyetini fark ettiğinde, gökyüzüne bak. Her gün yeniden doğan güneş, sana da yeniden başla der, bunu anla. Yeter ki kalpten inan. Belki O, başlasın der ve hayat senin için yeniden yeniden filizlenir. Kendini suçlamayı bırak. Kendine şefkat göster, anla artık, sen çok özel bir insansın.
Ali YAZIR