Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday;
KORKUYORUM:
Çocukların aç, gençlerin eğitimsiz, kadınların korumasız, halklarımızın aşsız, işsiz ve kimliksiz kalmasından.
KORKMUYORUM:
Yasaklardan, dayatılan baskılardan, gerçekleri yazmaktan ve ülkemi soyanlara, emperyalizme maşa olup vatana ihanet edenlere hesap sormaktan.
Bu gün birçok duyarlı ve yürekli insan, TBMM’de utanmadan ve gelecekte bu yaptıkları insanları karanlığa, kimliksizliğe ve çağ dışılığa mahkûm edecek olan sansür yasasına samimiyetle tavır koyuyor ve kınıyorlar.
Ne yazık ki birçok insan bu çağdışı, özgürlükleri ve kimlikleri yok eden, insanları kul eden, hatta Mankurtlaştıracak faşist yasaların nelere sebep olduğunun farkında veya değiller ki kıyamet kopmuyor!!!!
Birde satılmış, halkların iradesine ihanet eden, her türlü çıkar ve yolsuzluk batağında debelenen, bulundukları mevki ve makamları hak etmeyen, utanmaz ve kemik yalayan insanlar var…
Ellerini Tek Adamın emrine göre kaldırıp indiren, haramla beslenen, hak yiyen, hukuk tanımayan ve halkın parasıyla onlar aç ve çaresizken üç beş maaş alanların ihaneti var.
Ülkemizdeki bu yasayla artık “özgür birey, örgütlü toplum ve demokratik devle” yok olmuştur.
Ülkemiz her alanda ortaçağ karanlığına mahkûm edilmiştir.
Oysa uzun yıllardır ve özellikle ülkeyi yönetenlerin (!) kaybetmeleri kesinleşince yaptıklarına; akıl almaz faşist ve vicdanlara sığmaz uygulamalarını yazanlara kaç kişi destek çıktı?
Hatta kaç kişi okuyup dert edindi?
Yâda gizli, gizli yazılanları okuyup hatta etkilenip yazanlara ancak özel mesajlarla veya açtıkları telefonlarla destek vererek bu günlere gelinmesine sebep olmuşlardır.
Benim yazdıklarım bu sözlerimin kanıtıdır.
Yıllardır yüreklice azdıklarıma, elimi taşın altına koymaktan çekinmediğim gerçekleri açıklamalarıma destek veren onurlu ve yürekli tüm dostlara teşekkür ederim.
Sevgili Dostlar, Yoldaşlar ve canlar, artık ülkede KORKU İMPARATORLUĞU yasalaşmıştır.
Ülke baştan sona açık ve kapalı bir hapishaneye ve halkları da sudan sebeplerle tutsaklığa mahkûm edilmişlerdir.
Her zaman ısrarla yazdım:
“Ülkemdeki yolsuzluklarda, ülkeye yapılan ihanetlerde, yabancılara topraklarımız peşkeş çekilirken, halklarımızın hakkı olanlar gerici, dinci bağnaz tarikat ve cemaatlere sunulurken, çocuklar yatağa aç girerlerken hakkınızı arayın” diye.
Her yazımda ve her uyarımda meşhur sözü tekrarladım:
“SUSMA SUSTUKÇA SIRA SANADA GELECEK” diye…
Artık sıra yok… Çünkü bu çıkan yasadan sonra hak hukuk yok sadece keyfiyet var.
Tek Adam veya avenesine veya yancısı malum şahsa eleştiri yapanlara veya ülkedeki gerçekleri yazanlara, yazılanları beğenenlere veya yandaş olduğu düşünülenlere artık parmaklıkların arkası görülüyor.
SON NOT:
NEMİ YAPACAĞIZ?????
Onurumuzla, vicdanımızla, insanlığımızla, saygın ve özgürce yaşamak için kötülere, dikta anlayışına, ülkemizi soyanlara ve dış dünyada başımızı eğenlere biat etmeden direneceğiz.
Unutmayacağız bizler, ülkemiz ihanet eden Vahdettinlerin değil;
Yedi düvele kafa tutup; laik, çağdaş bir hukuk devleti olan demokrasiyi temel saymış ve halkına yaptığı devrimler ile tüm dünyada saygınlık kazandırmış Mustafa Kemal Atatürk’ün evlatları ve yoldaşlarıyız.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.