Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday makalesinde;
AMAÇ; BİRLİK BÜTÜNLÜK, YARGI ÖNÜNDE EŞİTLİK VE KAZANIMLARIMIZIN HAKÇA BÖLÜŞÜMÜYLE SEVGİ SAYGI EGEMEN OLMAK ZORUNDADIR.
Aslında yazdıklarım ve önerilerime bakın hiç zorluk yok ve aklı yerinde, vicdan ve ahlak sahibi herkesin yapabileceği ve uyabileceği basit istemler.
O halde yıllardır ve özellikle son yıllarda yaşadıklarımız nedir, nedendir?
Bir avuç çıkar grubunun tüm ülkeyi cehenneme çeviren, halkları bölen, yer altı yer üstü tüm varlıklarımızı gasp eden, biat etmeyenlere yaşamı cehennem eden Saray Sultası ve otokratik yapının yarattığı çürümeyi acı çekerek yaşıyoruz.
Herkesin görüp yaşadığı olumsuzlukları, despotlukları, keyfiyetleri ve ceberrutluğu tek tek sıralamayacağım.
Ancak son olarak Tek Adamın konumunu ve temsil ettiği makamın gereklerini yerine getirmeden tehdit dili ile konuşması ve hedef göstermesi bardağı taşırdı ve olanlar oldu.
Yıllardır aklın almayacağı vicdanların kabul etmeyeceği çirkin, yakışıksız tavırları ve hakaret ederek kendisini onaylamayanlara karşın çok kötü sözler söyleyip hakaretler ettiği hepimizin malumu.
Hiç kimse kendisine hakaret etmeden AKP Genel Başkanı olarak kendisine haklı bir eleştiri bile yapsa anında Cumhurbaşkanlığı şapkasını kullanıp yüzbinlerce insana dava ve tazminat açıyor.
Yani hakaret etmek, tehdit etmek, haksız yere suçlamak ve yargıyı kullanarak tutsak etmek kendisine hak ancak hak aramak veya eleştirmek herkese suç oldu.
Recep Tayyip Erdoğan keyfi isteyince AKP Genel Başkanı sıfatıyla CHP’lilere hem hakaret ediyor hem tehdit ediyor.
Kullandığı şu sözlere bakın kabul etmek mümkün mü?
“Bakalım Cumhurbaşkanlığı hevesi yolunda kaç CHP’li telef olacak” diyor.
Bu yakışıksız ve hedef gösteren tehditler ve hakaret Cumhur Başkanına asla yakışmıyor.
Çünkü, “telef olma” tabiri hayvanlar için kullanılır.
Hiç kimse konumu ne olursa olsun bir CHP’liye böyle bir hakareti hatta hiç kimseye böyle bir çirkinliği yapamaz ve bu sözü kullanamaz.
En önemlisi ülkenin birinci partisini ve yöneticilerini böyle hedef gösteremez.
Ülkede güvenirliği saygınlığı ve itibarı kalmadığı için yönetemeyen ve halkları yoksulluk ve açlığa mahkûm eden Tek Adam milyonların oylarıyla Cumhurbaşkanı adayı olan Sayın Ekrem İmamoğlu’nu kendine bağlı yargı ile haksız yere tutsak ettirdiğini anlıyor ve asla onaylamıyoruz.
En önemlisi sürekli CHP’nin içini bölerek, karıştırarak yalan ve iftiralarla suçlatarak kendisini hakkı olmadan sürekli Başkan yapmak istiyor.
Bunun için “her yol mübah” anlayışı ile her yöntemi deniyor.
Adeta insanların sabrı ile alay ediyor.
Göz göre göre Kartalkaya’da yüzlerce insan yanarak öldü Turizm Bakanı hala yerinde duruyor.
Onlarca çocuk yoğun bakımlarda öldürüldü hala sağlık bakanı yerinde duruyor.
Milyonlarca öğretmen işsiz, aşsız ve atanmıyor ancak imamalar, ülkü ocaklarının militanları ve laik düzen düşmanları eğitimi katlediyor ama Milli Eğitim Bakanı yerinde duruyor.
Çok daha vahim ve önemlisi dünyanın en şanslı ve bereketli coğrafyasında bulunan ülkemizde taştan bile çiçek açarken halkları açlık ve yoksulluğa mahkûm yaşatan Hazine ve Maliye Bakanı yerinde duruyor.
Ve…. Ülkeyi 23 yılda tek başına yöneten kendisi, sülalesi, yandaşları ve bir avuç soyguncu dünyanın en varsılları arasına girerken halkalar kuru ekmeğe muhtaç olmuş ama hala koltuktan kalkmayan ve milli iradeye güvenmediği için istifa etmeyen Tek Adam canımıza okuyor.
Bu koşullarda tüm suçlular, tüm demokrasi düşmanları ve kara parayla, soygun düzeniyle yaşayanlarda Tek Adamın bu tavırlarından yaralanacaklarını düşünerek suç işleyebiliyorlar.
Dün ülkemizde bir cenaze töreninden sonra çok endişe veren ve asla kabul edilemeyeceği bir saldırı yaşandı.
Şu an ülkedeki birinci partinin ve muhalefetin lideri olan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel bir kanlı katilin, evlatlarını ve eşini katle
tmiş, tacizci ve her alanda suçlu bir aparatın saldırısına uğradı.
Olamaz… böyle bir saldırı rastgele bir sapkının kendi kararı ile olamaz…
Bu kabul edilemez durumu bile ciddi bir olgunlukla karşılayan Özgür Özel, kullandığı dille bir kez daha tüm ülkedeki halkların ve namuslu insanların umudu oldu.
En önemlisi “siyasette dostluk ve vefa yoktur” diyenlere gerçekten örnek olup ders verdi.
Haksız yere tutsak olan Ekrem İmamoğlu’na ve diğer belediye başkanları ile siyasi tutsak veya mahkûm edilmiş yürekli insanlara inanılmaz bir yüreklilikle sahip çıktı.
Yeter artık, gerçekten yeter…
Hak etmeden kazandınız. Üretmeden tükettiniz… yapmadan yıktınız…
Herkesi yoksul kendinizi varsıl yaptınız.
Sandığı önümüze, Cumhurbaşkanı adayımızı halkların önüne çıkması için yargıdan elinizi çekiniz.
Atatürk’ün koltuğunda oturduğunuz sürede dilinize, edebinize ve tavrınıza dikkat ediniz.
Unutmayın “keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner”
CHP Genel başkanına atılan yumruk tüm ülkenin namus ve vicdan sahibi demokrasi aşığı, hak hukuk diyen tüm yurttaşlarına atılmıştır.
Daha öncede geçen dönem Genel Başkanımız olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı gibi iktidarın koruyup kolladığı sapkınların serbest siyaset önderlerinin tutsak olduğu düzene son verin.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.