Geçmiş dönem CHP Parti Meclis Üyesi Güler Buğday’dan sinir uçlarına dokunan mükemmel bir yazı;
Çağdaş, yurtsever, halklara dost, inançlara saygılı, yolsuzluklara ve talana hesap soran, haksızlık ve hukuksuzluklara direnen, ilim ve bilimi önceleyen kadın kimliğiyle var olmayı bilen kadınlarımızı yok edemezsiniz.
En yüreklilerini siyasi tutsaklar yapsanız da, açlıkla, yoklukla, çocuklarının geleceklerini yok ederek analıklarını sınasanız da başaramayacaksınız!!!!
Bu toprakların evlatlarını karanlığa ve cehalete tutsak etmek için dini kullanarak cemaat ve tarikatlara yem yapamazsınız.
Kadınlarımızı Taliban kafalı cahil ve barbar erkek şiddetine ve ölümlere muhatap etseniz de bu ülkeyi Afganistan yapamayacaksınız.
Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerine inanan, dünyadaki saygın yerinin kıymetini bilen, sadece eş değil eşit olan kadınlara kelepçe vuramayacaksınız.
Gerici, bağnaz, şeriat özlemcisi ilkel anlayışınızı koltuğunuzu korumak için karanlığa mahkûm olan emperyalizme yem olmuş faşizmi yol yapan yöntemlerinizle kadınlarımızı, annelerimizi ve geleceğin mimarı kızlarımızı kul yapamayacaksınız.
Çünkü korkutup sindirip cahil bıraktığınız ve çaresiz oldukları için yanınızda sandığınız kadınlarımızı bundan sonra da daha fazla kullanamayacaksınız.
Laik, çağdaş, sosyal bir hukuk devleti olan ülkemizi; yokluğa ve açlığa mahkûm ettiğiniz insanları yandaş kanallardan sabah akşam konuşup yalan ve dayatmalarla kandıramayacaksınız.
Doğruları arayan ve araştıran, karanlığa ışık olan, savaş istemeyen, barıştan vazgeçmeyen, ülkede herkesin eşit yurttaş olarak yasal güvencede olmaları gerçeğini savunan yiğit kadınları susturamayacaksınız.
Aslında tutsak olan; faşizme ve emperyalizme piyon olmuş, yeşil dolarları doğanın yeşiline tercih etmiş, vicdanını ve ahlakını hırsına kurban vermiş, ilim ve bilimi rafa kaldırmış orta doğu bataklığına saplanmış zihniyettir.
Bu karanlığı aydınlığa o tutsak ettiğiniz kadınlar ve erkeklerle sizlerden korkmayan ve Atatürk’ün devrimleri ışığında Türkiye Cumhuriyetine sahip çıkan halklar sağlayacaktır.
Yarın Cumhuriyet Bayramımızı kadın, erkek, genç, yaşlı, hatta, tarikat yurtlarında ziyan ettiğiniz çocuklarımızla yan, yana omuz omuza ve coşku ile kutlayacağız.
Çığlık olup karanlığa mahkûm olan beyinlerinizi sarsacağız.
Çığ olup gerici, çıkarcı, soyguncu düzenimizin üstüne düşeceğiz,
Sel olup yıllardır inşa ettiğiniz ve teslim aldığını sandığınız düzeni yerle bir edeceğiz.
Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.
Yaşasın Laik, Sosyal Hukuk Devleti olan ülkem ve Atamızın emaneti olan halkların temsilcisi TBMM.
Yaşasın ülkemde “özgür birey, örgütlü toplum ve demokratik devlet” diyen, haksız kazanca ve çıkara tenezzül etmeyen, kadın erkek birlikte eşitlik içinde yol yürüyen dostlarım ve saygın yurttaşlarımız.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.