Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu (Hür-Sen) Genel Başkanı Levent Kuruoğlu, Temmuz ayı enflasyon rakamları sonrası yaptığı açıklamada, TÜİK’in verilerine ve iktidarın “enflasyon düşüyor” söylemine çok sert sözlerle yüklendi.
“TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarıyla vatandaşın yaşadığı hayat arasında dağlar kadar fark var. Gerçek enflasyonu gizleyerek, memurun, işçinin, emeklinin ekmeğini küçültüyorsunuz. Biz bu masallara karnımızı doyuramıyoruz!” dedi.
ENAG’ın Temmuz enflasyonunu %3,75, yıllık enflasyonu %65,15 olarak açıklamasına karşılık, TÜİK’in aylık %2,06 ve yıllık %33,52 gibi akıl dışı oranlarla kamuoyunu yanıltmaya çalıştığını belirten Kuruoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hayaller Paris, gerçekler mutfak yangını! Memur, açlık sınırının altında nefes almaya çalışıyor. Emekli, ilaç kuyruklarında perişan. TÜİK kimin için veri açıklıyor? Hangi markette, hangi şehirde yaşıyorlarsa biz de bilelim!”
Kuruoğlu, yaklaşan toplu sözleşme görüşmelerine de gönderme yaparak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın açıklamalarına tepki gösterdi:
“Bakan, ‘şimdi sırada memurlar var’ diyor. Ne kastettiğini çok yakında hep birlikte göreceğiz. Her toplu sözleşme döneminde aynı senaryo: Memurlar satılıyor, sonra ‘imza başarıdır’ diye afiş asılıyor! Yeter artık!”
Memurların çoğunluğunun hâlâ iki büyük sendikaya üye olmasının bir güven ilişkisi değil, mecburiyetin sonucu olduğunu vurgulayan Hür-Sen Genel Başkanı, şunları söyledi:
“Soruyorsunuz, ‘neden hâlâ oradalar?’ Cevabı biz biliyoruz ama mesele bu değil! Mesele, artık bu sessizlik çemberinin kırılması. Kimse süresiz aldatılamaz, korkutulamaz! Gerçek sendikacılık, masada değil, sokakta şekillenir!”
2026 yılı için işçilere verilen %10 + %6 zam oranını hatırlatan Kuruoğlu, bu oranın dahi memurlar için ulaşılmaz bir hedef haline geldiğini ifade etti.
“2026’da işçilere reva görülen oran utanç verici. Ama daha da kötüsü, memurların bu orana dahi ulaşamayacak olması. ENAG verilerine göre Temmuz’da aldığımız %5 zammın sadece %1,25’i kaldı elimizde. TÜİK’e göre %2,94. Peki nereye gitti gerisi? Kim aldı o parayı?”
Refah payının sistematik hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Kuruoğlu,
“Eğer gerçekten bir düzeltme yapılacaksa, refah payı sistemleştirilmeli ve son 5 yılın tüm kayıpları telafi edilmelidir. Aksi hâlde bu düzenin adı, adalet değil aldatmacadır” dedi.
Son olarak Hür-Sen’in kararlı duruşunu vurgulayan Levent Kuruoğlu, çağrısını şu net ifadelerle yaptı:
“Biz süslü salonlarda fotoğraf verenlerden değiliz. Kim karar verirse versin, memurun, emeklinin hakkı için yapılacak her türlü eylem ve etkinliğe koşulsuz destek vereceğiz!
Mücadele edenler her zaman kazanamaz belki… Ama kazananlar, her zaman mücadele edenlerdir!”