Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, Karadenizli üreticinin yıllardır çözülemeyen kaderine bir kez daha dikkat çekti. 2025 yılı için açıklanan fındık taban fiyatlarının üreticiyi açıkça tüccara teslim etmek anlamına geldiğini belirten Bekin, bu rakamların maliyetleri dahi karşılamadığını vurguladı:
“Karadeniz’in alın teriyle yoğrulmuş fındığına yine siyasi hesaplarla, piyasa gerçeklerinden kopuk bir rakam biçildi. Bu kabul edilemez bir durumdur. Fındık üreticisi bu ülkenin temel direğidir; göz göre göre batışa sürükleniyor!”
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından açıklanan 2025 yılı fındık taban alım fiyatları;
Giresun kalite için 200 TL/kg,
Levant kalite için 195 TL/kg
olarak belirlenmişti.
Ancak bu fiyatlar;
Don zararı,
Kokarca böceği istilası,
Motorin fiyatlarındaki %22’lik artış,
Gübre, ilaç ve işçilik maliyetlerindeki fahiş yükseliş
gibi birçok etken göz önüne alındığında üretici için tam anlamıyla “iflas fermanı” niteliği taşıyor.
Doğan Bekin, yaptığı açıklamada sert konuştu:
“Bugün üreticiye reva görülen fiyat, maliyetleri zar zor karşılayan bir sadaka rakamıdır. Oysa biz üreticiye hakkını teslim etmekten söz ediyoruz. Bu rakamlar, rantçıyı sevindirir; çiftçiyi değil! Fındık üreticisi kaderine terk edilmiştir.”
Bekin, merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın 54. Hükümet döneminde fındık alım fiyatına yaptığı %250’lik artışı hatırlatarak, devletin üreticisinin yanında nasıl durabileceğini tarihsel bir örnekle yeniden gündeme taşıdı:
“Erbakan Hoca, ‘Fındık üreticisinin derdi bizim derdimizdir.’ demişti ve bunu söylemekle kalmayıp üreticinin hakkını teslim etmişti. Bugün aynı duruşu sergileyemeyenler, üreticinin karşısında tarihe hesap verecek.”
Doğan Bekin, Meclis gündemine taşıdığı beş kritik soruyla Tarım ve Orman Bakanlığı’nı açıktan hedef aldı:
Fındık taban fiyatı neye göre belirlendi? Hangi maliyet kalemleri dikkate alındı?
Girdi maliyetleri göz önüne alındığında fiyat yeniden gözden geçirilecek mi?
Arazi şartlarına göre değişen üretim maliyeti hesaba katılıyor mu?
TMO’nun piyasayı düzenleme kapasitesi yeterli mi? Kooperatif/birlik sistemi neden hâlâ aktif değil?
Türkiye’nin dünya fındık pazarındaki gücüne rağmen yeni pazar açılımları neden yetersiz?
Bekin’in açıklaması, sadece bir taban fiyat eleştirisi değil; çiftçinin, üreticinin, emeğin sistemli biçimde görmezden gelinmesine karşı bir duruştur. Fındık, sadece Karadeniz’in değil, Türkiye’nin tarımda yüz akı olmalıdır.
“TMO fiyatı değil, tüccar fiyatı açıklamış gibi.” diyen üreticilerin çığlığını dile getiren Doğan Bekin, bu meselenin takipçisi olacaklarını net bir şekilde vurguladı.