Bursa Barosu Avukatı ve Bursa Vatan Medya Grubu Köşe Yazarı Cüneyt Bülent Şeker’den Sağlık Sistemine Tokat Gibi Sözler!
Evde doğum yapmak isteyen kadınlara yönelik baskılar artarken, Avukat Cüneyt Bülent Şeker sert ifadelerle tepkisini dile getirdi. Toplumu derinden sarsacak bir iddiayı gündeme taşıyan Şeker, sağlık politikalarının adeta kadın bedenine müdahale aracı haline geldiğini vurguladı.
“Yunan ya da Ermeni işgal etseydi ne yapardı? Karınlarımızı deşerdi! Sezaryen de aynen budur! Kadının doğurganlığına sistematik müdahaledir!” diyerek şimşekleri üzerine çeken Şeker, bu uygulamaların bilinçli olarak yürütüldüğünü savundu.
“İlk doğum sezaryen olursa, devamı da öyle olur” gerçeğiyle kadınların 3. çocuğu yapmasının önüne geçildiğini ifade eden Şeker, “Bu bir nüfus mühendisliğidir” diyerek, evde doğuma yönelik cezai yaptırımların, kadınların beden ve doğum haklarına açık bir saldırı olduğunu belirtti.
“Kadını doğurma hakkından mahrum bırakıyor, bedenini kontrol altına alıyorlar. Sonra da kalkıp aileden, milletten, nüfus artışından dem vuruyorlar. Bu ne yaman çelişkidir!”
EVDE DOĞUMA CEZA MI?
Devletin, doğumu da ticarileştirip “hastaneye git, sezaryen ol, parayı öde” düzenine zorladığını söyleyen Şeker, şunları ekledi:
“Kadın doğuracak diye bile sisteme para kazandırmaya çalışan bir anlayış var. Evde doğum yapmak suç değil, insani bir tercihtir. Bu tercihi cezalandırmak ise zulümdür, baskıdır, diktadır!”
Avukat Cüneyt Bülent Şeker’in bu açıklamaları hem hukuk çevrelerinde hem de kadın hakları savunucuları arasında geniş yankı uyandırdı.
“Doğum kadının hakkıdır. Nasıl, nerede ve ne şekilde doğuracağına kadının kendisi karar verir. Sistem, doğum üzerinden kadını kontrol altına almaya çalışıyor. Biz buna karşıyız. Kadının bedeni pazarlık konusu yapılamaz!” dedi.