EPİLEPSİLER DERNEĞİ BAŞKANI EBRU ÖZTÜRK’TEN BABALAR GÜNÜ MESAJI: “ONLAR ÇINAR GİBİ, ŞEMSİYE GİBİ, KALKAN GİBİ”

Epilepsiler Derneği Başkanı Ebru Öztürk, Babalar Günü vesilesiyle yayımladığı anlamlı mesajla, babaların hayatımızdaki yeri ve önemine dikkat çekti. “Dünyada en önemli iki görevden birini yerine getirenlerdir; babalar…” ifadeleriyle başlayan açıklamasında Öztürk, bir babanın varlığını sadece doğumdan itibaren değil, bir ömür boyu süren bir rehberlik ve destek kaynağı olarak tanımladı.

“Çocuk büyür, baba olur; ama babaya göre hâlâ çocuktur” diyen Öztürk, babaların sevgi ve desteğini hiçbir karşılık beklemeden sürdürdüğünü, hatta torunlarına dahi aynı özveriyle yaklaştığını vurguladı.

Açıklamasında doğadaki canlıları örnek göstererek, babaların dış dünyadaki tüm zorlukları omuzlayan, ailesini tehlikelerden koruyan bir figür olduğuna dikkat çeken Öztürk şöyle devam etti:
“Bir baba, soğuk havada dışarıda çalışır, yer altına girer, tehlikeli işlerde ter döker. O, ailesi için çalışan, koruyan, gözeten bir kalkan gibidir.”

Öztürk, babaların sadece fiziksel değil, manevi olarak da çocuklarına ve ailesine büyük bir güç verdiğini, tıpkı bir çınar gibi gölge sunduğunu, bir şemsiye gibi koruduğunu dile getirdi.

“Babalarımız, sevgiyi sessizce gösteren, desteği karşılıksız veren en güçlü dayanağımızdır” diyerek tüm babaların Babalar Günü’nü kutlayan Öztürk, yaşamın her anında omuz veren, yol gösteren, fedakârlıkta sınır tanımayan tüm babalara teşekkür etti.

BABALAR GÜNÜ

Dünyada en önemli 2 görevden birini yerine getirenlerdir; babalar… Bir insanın doğumundan, büyütülmesine, eğitilmesinden, evlendirilmesine kadar, her noktada, hiçbir çıkar beklemeksizin destek veren, gerektiği zaman şemsiye gibi koruyan, ağaç gibi meyve veren, çınar gibi gölge olan kişilerdir; babalarımız…

Dünyaya geldiğimiz günden itibaren doğumumuzdan, emeklememize, yürümemize; büyüdüğümüz zaman okumamızda, evlenmemize, hatta çocuk büyüyüp; baba olunduğu zaman bile, hâlâ onun çocuğu olarak bir alt nesli olan torunu ile uğraşıp; onlara kanat gerenlerdir; babalar… İlginç olan, baba olacak yaşa gelmelerine karşın, babaya göre büyümeyen oğluna:) hâlâ bilgi ve destek vermeye devam eder; hem de yarın için ondan bir şey beklemeden! Aynı bir anne misali…

Doğada tüm canlıları inceleyelim… Dişi ve eril olan tüm canlılarda aynı görev devam eder; anneler iç işlerinden yani dahili görevlerden, babalar ise dış işlerinden yani harici görevlerden sorumludur… Havanın soğuk olduğu gün, çocuklar dışarı çıkmaya cesaret edemezken, belki onun görevi o gün dışarıda o soğukta çalışmaktır… Belki yer altına inmeye cesaret edemezsin ama o her gün yeraltından maden çıkarmaya çalışıyordur; sevdikleri için…  Zorlukların ve tehlikelerin olduğu zaman ise, sevdiklerine kalkan görevi…

Sabah evden çıkıp, geç saatte eve gelip, kucağına atlayan çocuğuna, ‘benim hâlim yok’ diyen baba, görmedim de; duymadım da… Demek ki; baba ne kadar yorgun olursa, olsun, çocuk sevgisi, baba olma duygusu, yorgunluğu bir anda alabiliyor…

Biyolojik olarak baba olmak şart değil, psikolojik olarak çocuklara baba olanlara, yetim olan çocuklara kanat gerenlere, öksüz olan çocuklara annesizliğini hissettirmemek için hem anne-hem baba olmaya çalışanlara, ihtiyacı olanlara ekonomik veya sosyal veyahut psikolojik destek verme bilinci olanlara, yani hem biyolojik, hem psikolojik babalara sesleniyoruz! İşte bugün, hem biyolojik, hem psikolojik olarak kendisini baba hisseden, baba olan herkesin, babalar gününüz kutlu olsun…

Ebru ÖZTÜRK

www.epilepsiveyasam.com