Duyarlı STK’lardan Uyuşturucu Operasyonlarına Destek: Madde Bağımlılığı Beka Sorunu Haline Geldi

Duyarlı STK’lardan Uyuşturucu Operasyonlarına Destek: Madde Bağımlılığı Beka Sorunu Haline Geldi
Yayınlama: 27.12.2025
A+
A-

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı büyük uyuşturucu soruşturması, ünlü isimlerin gözaltına alınmasının ardından dikkatleri bir kez daha Türkiye’deki madde bağımlılığı sorununa çevirdi. Yüksek sesle dillendirilen uyarılara rağmen, bağımlılıkla mücadele hala yeterince etkili olamıyor. Ancak, duyarlı sivil toplum kuruluşları (STK’lar) bu kez operasyonlara destek vererek, Türkiye’deki madde bağımlılığı krizinin boyutlarını bir kez daha gözler önüne seriyor.

Toros Akademi’den Kritik Uyarı: Bağımlılık Bir “Beka Sorunu”

Mersin merkezli düşünce kuruluşu Toros Akademi, başkanlığını Mehmet Bakır’ın yaptığı açıklamayla uyuşturucu bağımlılığına dair önemli bir değerlendirme yaptı. Yapılan açıklamada, bağımlılığın sadece bireysel bir sorun olmadığının altı çizilerek, artık “terör” ve “pandemi” gibi küresel tehditlerle aynı kategoride görülmesi gerektiği vurgulandı. Toros Akademi, bu tehdidi “Bağımlılık Pandemisi” olarak tanımlayarak, bağımlılıkla mücadelede çok daha kapsamlı ve hızlı önlemler alınması gerektiğini belirtti.

Bağımlılığın Toplumsal ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

Toros Akademi, bağımlılığın sağlık ve toplumsal etkileri üzerinde durarak, bunun sadece bireylerin sağlığını değil, aynı zamanda ailelerini, sosyal ilişkilerini ve toplumu derinden etkilediğini ifade etti. Uyuşturucu kullanımının erken yaşta başlaması, ergenlik dönemindeki beyin gelişimini olumsuz etkileyerek bağımlılıkla sonuçlanabiliyor. Özellikle 15-19 yaş arasındaki gençlerde, uyuşturucu kullanım bozuklukları nedeniyle kaybedilen sağlıklı yaşam yılları ve ölüm oranlarının yüksek olduğu, bu durumun ise ülke genelindeki eğitim başarısını, iş gücü verimliliğini ve toplumsal güvenliği tehdit ettiğine dikkat çekildi.

Uyuşturucu Kullanımında Artış: 2024’teki Üzücü Veriler

2025 yılı Türkiye Uyuşturucu Raporu’na göre, 2023 yılında 300 olarak kaydedilen madde kullanımına bağlı ölüm sayısı, 2024 yılında yüzde 42 artarak 427’ye yükseldi. Toros Akademi, özellikle bonzai ve metamfetamin gibi sentetik uyuşturucuların, 2024’te en fazla ölüme neden olan maddeler olduğunu açıkladı. Bu maddelerin Türkiye’ye genellikle Çin üzerinden yasa dışı yollarla girdiği ve özellikle gençler arasında büyük bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekildi.

Mersin Limanı: Kokain Kaçakçılığının Merkezi

Toros Akademi’nin dikkat çektiği bir diğer önemli nokta ise Mersin Limanı ve Ambarlı Limanı üzerinden yapılan kokain kaçakçılığıydı. Mersin Limanı, özellikle Avrupa’ya yönelik kokain kaçakçılığının transit noktalarından biri olarak kullanılıyor. 2018-2024 yılları arasında yapılan 30 kokain yakalamasında yaklaşık 4 ton kokain ele geçirilmiş. Mersin Limanı’nın aynı zamanda Captagon kaçakçılığı için de transit bölge olarak kullanılması, bölgedeki organize suçların boyutlarını gözler önüne seriyor.

Gençler Arasındaki Uyuşturucu Kullanımının Yaygınlığı

Birleşmiş Milletler’in 2025 yılı raporuna göre, gençler arasında uyuşturucu kullanımının hızla yayıldığı ve bu durumun özellikle ergenlik çağındaki beyin gelişimini olumsuz etkilediği belirtiliyor. Uyuşturucu bağımlılığı erken yaşlarda başladığında, bu durum kişinin akıl sağlığını, kişilik gelişimini ve iradesini zayıflatıyor. 15-19 yaş arasındaki gençlerin, uyuşturucu kullanımı nedeniyle daha fazla yaşam kaybı yaşadığı, erken yaşta bağımlılığa adım atmanın, kişisel ve akademik yaşamlarını olumsuz etkilediği vurgulandı.

Uyuşturucu Üretiminin Çevresel ve Sosyoekonomik Etkileri

Toros Akademi, uyuşturucu üretiminin çevresel etkilerini de ele aldı. Sentetik uyuşturucu üretimi Avrupa’da artış gösterirken, bu üretim süreçlerinin çevreye ciddi zararlar verdiği belirtiliyor. Laboratuvarlarda yapılan uyuşturucu üretimi, büyük miktarlarda atık üretir ve bu atıklar, toprak ve su kirliliğine yol açar. Ayrıca, kapalı alan kenevir yetiştiriciliği de karbon ayak izini artırarak çevresel risklere yol açmaktadır. Bu üretim yöntemleri, hem sağlık hem de çevre açısından ciddi tehditler oluşturuyor.

Toros Akademi’den Çözüm Önerisi: Bağımlılık Pandemisine Karşı “Terörsüz Türkiye”

Toros Akademi, tüm bu tehditler karşısında bağımlılıkla mücadeleyi Türkiye’nin terörle mücadele kadar öncelikli bir mesele olarak kabul edilmesi gerektiğini savunuyor. Bu bağlamda, bağımlılığın bir beka sorunu haline geldiği ve bu sorunun çözülmesi için devletin çok daha kararlı ve koordineli bir şekilde hareket etmesi gerektiği ifade ediliyor. Akademi, bağımlılıkla mücadelenin, toplumun her kesimiyle işbirliği içinde yürütülmesi gerektiğini ve çözümün yalnızca güvenlik odaklı olmaması gerektiğini belirtiyor.

Sonuç Olarak:

Toros Akademi’nin bu açıklamaları, Türkiye’nin en büyük sorunlarından biri haline gelmiş olan uyuşturucu bağımlılığına karşı ciddi bir farkındalık yaratmayı hedefliyor. Bağımlılıkla mücadelenin sadece bireysel bir sorun değil, toplumsal bir tehdit olduğunu kabul etmek ve bu konuda alınacak önlemleri güçlendirmek, Türkiye’nin geleceği için kritik bir adım olacaktır.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.