Geçmiş dönem PM Üyesi Güler Buğday makalesinde;
Dünya Kız Çocukları Günü, her yıl 11 Ekim’de dünya çapında kutlanan bir gündür.
2012’de Birleşmiş Milletler tarafından alınan bir kararla, kız çocuklarının cinsiyetlerinden ötürü maruz kaldığı eşitsizlik konusundaki farkındalığın artırılması amacıyla kutlanmaya başlamıştır.
11 Ekim, Birleşmiş Milletler’in Aralık 2011’de Dünya Kız Çocukları Günü olarak kabul etmesinden bu yana kız çocuklarının gücünü kutlamak ve karşılaştıkları engelleri vurgulamak için önemli bir küresel an olmuştur
BM bu kararı Türkiye, Kanada ve Peru’nun girişimleriyle almıştır.
TÜRKİYE söz konusu kararın alınmasına öncülük etmesine rağmen kız çocuklarının cinsiyetleri nedeniyle maruz kaldığı ayrımcılığı önlemek için gereken politikaları üretmemiştir.
Kız çocukları her türlü haksızlığa, şiddete ve ayrımcılığa maruz kalmaktadırlar.
Kız çocuklarının cinsiyetleri nedeniyle birçok yerde eğitimsiz bırakıldığı herkesin malumudur.
En üzücü ve can acıtanıysa erken yaşta evlenmeye zorlanıp tecavüze uğramaktadırlar. Ülkemizde kız çocuklarının %27 si erken yaşta evlendiriliyorlar.
Yine dar gelirli ailelerde küçük yaşta çalışmaya zorlanıp çocukluklarını yaşayamadan ve yetenekleri geliştirilip güçlü ve üretken bireyler haline gelmeleri engellenmektedir.
Özellikle dinci bağnaz tarikat ve cemaatlerle onlardan güç alan siyasilerin, iktidarlarında kadına yönelik şiddet ve cinayetler çocuk yaşta olduğu dönemde başlayan ayrımcılığın ürünüdür.
Oysa kız çocuklarımız geleceğin temel taşı olarak erkeğin eşiti ve annedir.
Burada kızlarımıza yapılan haksızlıkları yazsak roman olur.
Her gün her alanda görüyor, okuyor veya tanık oluyoruz.
Onun için sağ ve sığ iktidarlar, dinci yapılar bile isteye kız çocuklarına bu haksızlıkların yapılıp cahil ve çaresiz kalmasını kullanmaktadırlar.
Benim isteğim bu düzene asla itibar etmeden özellikle kızlarımızın okutulması kendine güvenlerinin artırılması ve yetenekleri doğrultusunda iş aş bulup karar mekanizmalarında etkili olmalarıdır.
Bu anlayışla bugünü gerçekten kutlanacak günlere gelmesine katkı koyalım.
Tüm haksızlıklara, hukuksuzluklara ve erkek egemen toplumun baskı ve şiddetini reddederek saygın ve çağdaş bir ülkede yaşamalarını sağlayalım.
Sevgiyle saygıyla, eşit yurttaşlar olarak barış ve kardeşlik duyguları ile insanca, onurluca, özgürce, haksızlıklara ve hukuksuzluklara izin vermeden yaşayalım ve yaşatalım.