Bursa Osmangazi’de bulunan Deli Ayten Kamberler Parkı, hem vatandaşların hem de çevre gönüllülerinin tepkisini çeken bir skandala sahne oluyor. Park içerisindeki çeşmeler uzun süre boyunca boşa su akıtırken, alanda görevli polis ve özel güvenlik görevlilerinin bu duruma sessiz kalması, kamu vicdanını yaraladı.
Vatandaşların tepkisi açık:
“Musluğu kapatmak için bir tek vatandaş mı sorumlu? Görevi başında duran güvenlik neden müdahale etmiyor? Su akıyor, görevli bakıyor!”
Bu görüntüler yalnızca Deli Ayten Parkı ile sınırlı değil; diğer parklarda da benzer israf tabloları yaşanıyor. Suyun dakikalarca, hatta saatlerce boşa akmasına rağmen, ne bir uyarı ne de teknik bir müdahale var.
Türkiye’nin birçok bölgesinde baraj seviyeleri düşerken, suya erişim zorlaşırken, şehrin göbeğinde kamu görevlilerinin gözleri önünde yaşanan bu israf, sadece bir ihmalkârlık değil, aynı zamanda açık bir kamu zararıdır.
Su gibi hayati bir kaynak bu kadar değersizleştirilirken, çevre bilinci aşılamaya çalışan eğitim kampanyalarının ne anlamı kalıyor?
Parklarda görevli personelin asli görevi yalnızca devriye atmak ya da bankta oturmak değildir. Halkın ortak kullanım alanlarında oluşan sorunlara anında müdahale etmek, kamu kaynaklarının korunmasını sağlamak da sorumlulukları arasındadır.
Ancak Deli Ayten Kanberler Parkı’nda yaşananlar gösteriyor ki:
“Devletin malı deniz, bakan görevli seyreder” anlayışı hâkim.
Osmangazi Belediyesi ve ilgili güvenlik birimlerine kamuoyu adına çağrıda bulunuyoruz:
Çeşmelerin teknik kontrolleri düzenli yapılıyor mu?
Güvenlik görevlileri çevre denetim eğitimi alıyor mu?
Suyu kapatmak için vatandaşın sağduyusunu mu bekleyeceğiz?
Bu ihmalkârlık derhal son bulmalıdır. Bu parklar halkındır, bu su millettir. İzleyen değil, çözüm üreten bir kamu yönetimi istiyoruz!