“ŞERİAT PROPAGANDASI SINAV KAĞIDINA GİRDİ!”
Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, yaşanan olaya ilişkin çok sert açıklamalarda bulundu:
“Devlet okulunda, çocukların zihinlerine şeriat fikri aşılanıyor.
Cumhuriyet’in değiştirilemez niteliklerine saldırı yapılıyor.
Bu, sadece pedagojik bir ihlal değil — laik düzene açık bir meydan okumadır!”
Rona, olayın münferit olmadığını, bu tür gerici girişimlerin Milli Eğitim Bakanlığı’nın politikalarıyla cesaret kazandığını belirtti.
“Bu kişi, görevini unutup Cumhuriyet’e meydan okuma cüretini,
‘O eski Türkiye bitti’ diyerek laik eğitimi hedef alan Milli Eğitim Bakanı’ndan almıştır!
Tarikat ve cemaatlerin eğitimde meşrulaştırıldığı bir düzende,
elbette ki bazı öğretmenler kendini şeriat propagandası yapacak kadar yetkili zanneder!”
Eğitim-İş Bursa Şube Başkanı Özkan Rona, yaşanan durumun Türk Ceza Kanunu’na göre açıkça suç teşkil ettiğini vurguladı:
“Cumhuriyet’in temel niteliklerini ortadan kaldırmaya yönelik propaganda yapmak,
Anayasa’ya göre suçtur.
Bu fiilin öğrenildiği andan itibaren, yöneticilerin 30 gün içinde soruşturma başlatması zorunludur.
Eğer bu yapılmazsa, sadece öğretmen değil, suskun kalan her yönetici de bu suça ortak olur!”
Rona, laik ve bilimsel eğitimin sistematik biçimde hedef alındığını, bu olayın da bunun açık bir göstergesi olduğunu söyledi:
“Okullar, tarikatların, cemaatlerin ideolojik laboratuvarı değildir!
Çocuklarımızın zihinlerine karanlığı, itaati ve biatı sokmaya çalışan hiçbir güce izin vermeyeceğiz.
Cumhuriyet’in okullarında tek hakikat bilimdir, tek rehber akıldır.”
Eğitim-İş’in, kurucu değerlerden ödün vermeyeceğini ve laik düzeni sonuna kadar savunacağını vurgulayan Rona, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
“Atatürk’ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti, laikliğin, ulusal egemenliğin ve özgür eğitimin kalesidir.
Bu kaleyi yıkmak isteyen her zihniyet karşısında dimdik duracağız.
Okullarımıza, çocuklarımıza ve Cumhuriyet’e yönelik bu gerici saldırılara karşı,
Eğitim-İş olarak hukuk önünde hesap soracağız!
Bu ülkenin geleceği, karanlığın değil, aydınlığın ellerindedir!”