“Çocuklar Üzerinden Popülerlik Avcılığı Yapılıyor!”

“Çocuklar Üzerinden Popülerlik Avcılığı Yapılıyor!”
Yayınlama: 25.09.2025
A+
A-

Araştırmacı Yazar Murat Çakmak’tan Sosyal Medya Sihirbazlarına Sert Eleştiri:

Araştırmacı yazar Murat Çakmak, son dönemde sosyal medyada sıkça paylaşılan duygusal videolar üzerinden dikkat çekici bir analiz yaptı. Özellikle baba-çocuk temalı içeriklerin ardındaki görünmeyen gerçeklere değinen Çakmak, bu içeriklerin toplumsal duygu sömürüsü ve popülerlik kurgusuyla üretildiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:

“Bir baba ve çocuklar… Evet, ekran başında hepimizin gözleri doluyor. Ama bu videoların alt metni iyi okunmalı. Görünürde fedakârlık, gerçekte ise bir senaryo… Sosyal medya ekranlarında çocuklar figüran, duygular dekor, amaç ise etkileşim.”

“Fedakârlık Kamera Önünde Değil, Kamera Arkasında Gerçekleşir”

Murat Çakmak, özellikle ailelerin özel hayatını kamusal vitrine taşıyan bu videoların, çocuk psikolojisi üzerinde de ciddi etkiler bırakabileceğini vurguladı:

“10 yaşındaki bir çocuğun duygularını, utanmalarını, gururunu milyonların önünde açık etmek ne kadar doğru? Çocuklar oyuncu değil, araç değil. Onların hayatını replik haline getirip alkış toplamak vicdanlı bir tutum değil.”

“Sosyal Medya Sihirbazları” Kimdir?

Yazarın tanımladığı “Sosyal Medya Sihirbazları”, gerçekte görünmeyen fedakârlıkları yalnızca kamera karşısında görünür kılarak, toplumsal takdir kazanmayı hedefleyen kişiler. Çakmak bu konuda net konuşuyor:

“Kamera olmadan yardım etmeyen, mikrofon olmadan gözyaşı dökmeyen, sadece paylaşım yapmak için iyilik yapan bir kitle var artık. Sihirbaz gibi… Gerçeği örtüyorlar ama kalplere dokunuyor gibi yapıyorlar. Oysa en kıymetli iyilik, gösterilmeyen iyiliktir.”

“Çocuklar Gerçek Hayatın Kahramanlarıdır, Sosyal Medyanın Malzemesi Değil!”

Murat Çakmak yazısını şu sözlerle noktalıyor:

“Duygular gerçek, ama senaryolar sahte. O yüzden, ne izlediğimize, neye alkış tuttuğumuza dikkat edelim. Çocuklarımızı dijital vitrinlere koymadan önce bir kez daha düşünelim. İyilik, alkışla değil, samimiyetle yapılır.”

Topluma ve ailelere düşen sorumluluğu hatırlatan bu önemli değerlendirme, dijital çağın perde arkasındaki gerçekliği bir kez daha gözler önüne seriyor.

Sosyal Medya Videoları ve Çocuk Gerçeği

Son dönemlerde popüler olan bir video var: Baba ve çocuklar yan yana diziliyor. Üstte yazılar beliriyor; “10 yaşında odası olan bir adım öne çıksın, bisikleti olan öne çıksın, pizza yiyen öne çıksın…” Çocuklar birer adım öne atıyor, baba geride kalıyor. En sonunda “10 yaşında çalışmak zorunda kalan” cümlesi geliyor ve bu kez baba öne adım atıyor. Video, çocukların babalarına sarılmasıyla yarı mutlu, yarı hüzünlü bir sonla bitiyor.

Evet, belki hepimiz kendimizden bir şey buluyoruz bu videolarda. Çocuklarımız için yaptığımız fedakârlıkları hatırlıyoruz. Ama bana kalırsa sosyal medya biraz sihirbazlık oyunu gibi… Yardımseverlik veya fedakârlık, çoğu zaman videolar sayesinde gündeme geliyor. Popülerlikten önce ortada olmayan birçok kişi, kamera ve etkileşim devreye girdiğinde ön saflarda görünüyor. Ben bu kişilere “sosyal medya sihirbazları” diyorum.

Çocuklarımız Gerçekten Mutlu mu?

Asıl mesele şu: Çocuklarımızın her istediğini yapmak onları mutlu ediyor mu?
Cevap: Hayır.
Ne kadar çok verirseniz daha fazlasını istiyorlar. Zamanla da “Sen bana ne yaptın ki?” diyen bir nesil ortaya çıkıyor.

Bugün çocuklarımızın ayrı odaları, telefonları, tabletleri, istedikleri her şeyleri var. Bir dediğimizi iki etmiyoruz. Ama işin ironisi şu: Eve gelen babaya başını telefondan kaldırmayan, yemeğini yiyince odasına çekilen çocuklarımız var. Aslında belki aile de bunu istiyor: “Git başımdan, dizim var” diyen anne-babalar çoğalıyor. Çocuğun her şeyi var, ama anne babası yanında değil.

Eskiden Nasıldı?

Eskiden yokluk vardı ama birlik vardı.
Bir odanın içinde ailece yemek yenir, çay içilir, sohbet edilirdi. Çocuklar babalarını dinleyerek tecrübe kazanır, sımsıcak bir ortamda büyürdü. Böyle yetişen bir çocuk, ergenlik çağına geldiğinde bile odasına kapanmazdı. Çünkü bilirdi ki yemek aileyle yenilecek, çay birlikte içilecek.

Hz. Ali (radıyallahu anh) buyuruyor:
“Çocuklarınızla 7 yaşına kadar oynayın, 15 yaşına kadar arkadaş olun, 15 yaşından sonra ise istişare edin.”

Aynı odada, aynı sofrada büyüyen çocuk bu öğüdün doğal olarak içinde yaşar.

Çocukların İhtiyacı Nedir?

Çocuklarımız bizden pahalı eşyalar değil; sevgi ve vakit istiyor.
Bizimle oyun oynamak, sohbet etmek, birlikte zaman geçirmek istiyor.
Bir video çekildikten sonra herkes kendi odasına çekiliyorsa, o evde ne kadar güzel kareler olursa olsun, geriye sadece “mutlu resimler – mutsuz insanlar” ve “mutlu videolar – mutsuz çocuklar” kalıyor.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.