CHP’li Nimet Yıldız’dan Yıldırım Belediye Meclisi’nde Sert Çıkış: “Bu Halkın Sesini Susturamayacaksınız!”
Yıldırım Belediye Meclisi’nin Kasım ayı oturumunda konuşan CHP Grup Sözcüsü Nimet Yıldız, hem ulusal gündeme hem de Yıldırım’ın yerel sorunlarına ilişkin sert eleştirilerde bulundu.
Cumhuriyetin 102. yıl dönümüne vurgu yapan Yıldız, demokrasiye, hukuka ve halkın iradesine yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunu belirterek; iktidara, yerel yönetime ve “sessiz kalanlara” sert mesajlar gönderdi.
Konuşmasına Sakarya Akyazı’da şehit olan Jandarma Astsubay Kıdemli Çavuş Tacettin Gün ve Jandarma Astsubay Hakkı Eryılmaz’ı anarak başlayan Yıldız, Cumhuriyet’in 102. yılına dikkat çekti:
“Cumhuriyet, alın teriyle, emekle, fedakârlıkla kurulmuş; kimsesizlerin kimsesi, halkın gücünden doğmuş bir rejimdir. Kadınların, gençlerin, işçilerin, köylülerin Cumhuriyetidir bu. Biz demokrasiden, laiklikten ve adaletten asla vazgeçmeyeceğiz. Yaşasın Cumhuriyet!”
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını saygıyla anan Yıldız, Cumhuriyet’in en büyük mirasının demokrasi olduğunu vurguladı.
Yıldız, demokrasiye yönelik baskılara sert sözlerle tepki gösterdi.
“Bugünlerde halkın iradesine saldırılar artıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem İmamoğlu’na yöneltilen ‘ajanlık’ suçlaması sadece bir kişiye değil, milletin oyuna, demokrasiye saldırıdır. Bu gidişle yakında ‘Roma’yı da İmamoğlu yaktı’ derlerse şaşırmayacağız! Çünkü artık akıl dışı iddialarla halkın seçtikleri itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor. Bu anlayışı reddediyoruz.”
Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer ve tutuklu diğer belediye başkanları için de çağrıda bulunan Yıldız:
“Seçilmiş belediye başkanlarının hukuksuz biçimde cezaevinde tutulması, demokrasiye vurulmuş açık bir darbedir. Bu bakıcı AKP zihniyeti, milletin iradesine pranga vurmak istiyor. Ama biz susmayacağız!” dedi.
Yıldız, basın özgürlüğü ve gazetecilere yönelik baskılara da dikkat çekti:
“21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü’nü, basın özgürlüğünün ayaklar altına alındığı bir dönemde karşıladık. Tele 1’e kayyım atanması, Merdan Yanardağ’ın tutuklanması basın tarihine kara bir leke olarak geçti. Kalemini satmayan, gerçeğin peşinde koşan tüm gazetecilere selam olsun! Halkın sesi susturulamaz!”
Gıda hakkına ve üretici sorunlarına da değinen CHP’li Yıldız, tarım politikalarını sert bir dille eleştirdi:
“Gıda bir ticaret konusu değil, en temel insan hakkıdır. AKP’nin ithalata dayalı politikaları çiftçiyi toprağından, sofralarımızı bereketinden etti. Sürdürülebilir tarım ve yerli üretim olmadan bu ülkenin geleceği güvence altında olamaz.”
Balıkesir Sındırgı depremine de değinen Yıldız, Bursa’daki risklere dikkat çekti:
“Vatandaş depremde nereye gideceğini bilmiyor, telefonlar çekmiyor, iletişim kopuyor. Bu tablo, büyük bir felakete hazır olmadığımızı gösteriyor.
Buradan açıkça soruyorum: Deprem sonrası barınma, sağlık, gıda ve lojistik merkezleri hazır mı? Kapasiteleri ne kadar? Halkın can güvenliği bu kadar mı önemsiz?”
Ekim ayının Meme Kanseri Farkındalık Ayı olduğunu hatırlatan Yıldız, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin sağlık taramaları hizmetini desteklediklerini belirtti.
Ayrıca, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü kapsamında kadın ve çocuk haklarına özel vurgu yaptı:
“Hâlâ erken yaşta evlilik, eğitimden uzaklaştırma ve istismar haberleri alıyoruz. Kız çocuklarımızın eşit, özgür ve güçlü bireyler olarak yetişmesi çağdaş Türkiye’nin teminatıdır. Bu mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz.”
Konuşmasında CHP’nin tarihine de değinen Yıldız, Erdal İnönü ve Bülent Ecevit’i anarak, “Ecevit’in dürüst, halkçı çizgisinin bugün de rehberleri olduğunu” söyledi.
Konuşmasının sonunda Yıldız, CHP Grubu’nun önergesini meclise sundu.
“Belediyecilik yalnızca kaldırım yapmak değildir. Adaletli, şeffaf ve eşit bir yönetim anlayışı gerektirir.
Bu yüzden 2024-2025 yıllarında Yıldırım’daki mahallelerde yapılan hizmetlerin ve harcanan bütçelerin mahalle mahalle açıklanmasını talep ediyoruz. Vatandaş bilmek istiyor: Kendi mahallesine ne yapıldı, ne kadar para harcandı?”
Yerel sorunlara da tek tek değinen Yıldız, Kurtoğlu Mahallesi’ndeki atıl bina ile Kültür Merkezi vaadinin tutulmamasını eleştirdi:
“Mahalle konağı olması gereken bina, bugün madde bağımlılarının mekânı olmuş durumda. Duvarları dökülüyor, içinden su akıyor. Bu bir milli servet!
Aynı şekilde, ‘Kültür merkezi olacak’ denilen bina da zincirle kapatılmış. Ne gelen var ne giden! Halkı kandırmayın, vaatlerinizin arkasında durun.”
Belediye taşeron işçilerinin geriye dönük haklarının hâlâ ödenmediğini söyleyen Yıldız:
“Ocak ayından bu yana işçilerin alacakları ödenmedi. Üstelik bu konuyu dile getiren çalışanlara mobbing uygulanıyor. Bu kabul edilemez! İşçiye zulmetmeyin, alın terini ödeyin!”
![]()
Yıldız sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
“Ne baskılar, ne tehditler, ne de yandaş yönetimler… Biz halktan, hukuktan, adaletten yana olmaya devam edeceğiz.
Bu belediyenin her kuruşu halkın parasıdır; hesabı da halka verilecektir.”