“Bebeklerin Fiyatı: Yenidoğan Çetesi Davası”

Araştırmacı yazar Murat Çakmak’tan “Bir Bebek kaç para eder” yazısı
Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) 27 Mart 2023’te gönderilen isimsiz bir ihbar, Türkiye’yi derinden sarsacak bir skandalı ortaya çıkardı. “Yenidoğan Çetesi” soruşturmasında 47 şüpheliden 22’si tutuklandı. İddianamede 21 şüpheli, en az 12 bebeğin ölümünden sorumlu tutuldu.

Sağlık Bakanlığı ve SGK’nın özel hastanelerle yaptığı sözleşmeler kapsamında, doğum sonrası bebek ölümlerini azaltmak için yenidoğan yoğun bakımlara günlük 8 bin TL ödeme yapıldığı belirtiliyor. Ancak bu teşvik, kimi hastanelerde bir can pazarına dönüştü.

Telefon Kayıtları: “Çocuğu öldür, elli satürasyonlu çocuk mu olur?”

Dosyadaki kayıtlar kan donduruyor. Doktor İlker Gönen’in, bir hemşireye kahkaha atarak verdiği şu talimatlar kayıtlara geçti:

> “Mehtap, çocuğu öldür, elli satürasyonlu çocuk mu olur?”

Gönen, mahkemede kendini tanıtırken “Kuleli Askeri Lisesi mezunuyum. 2009’da tabip üsteğmen olarak görev yaparken askeriyeden ayrıldım. Bu nedenle 6 ay Silivri Cezaevi’nde yattım. Bunun dışında hakkımda herhangi bir işlem yoktur” demişti. Ancak 22 Kasım 2024’teki savunmasında bile “Suçum olabilir ama bebek katilliği ile kimse beni yaftalayamaz” diyordu. Kısa süre sonra ise tek kişilik hücresinde ölü bulundu.

Dr. Fırat Sarı’nın Programı
Çete lideri olarak anılan çocuk doktoru Fırat Sarı, bir televizyon programında “yenidoğan nedir, prematüre bebek ne demektir?” gibi sorular üzerine konuşmuştu. Aslında en yalın tanımıyla “yenidoğan”, anne ve babası için ömür boyu beklenen bir hayalin gerçeğe dönüşmesidir.

Annenin ilk kalp atışında hissettiği heyecan,
Gece yarısı canı çekince babanın market market koştuğu çilekler,
Doğum sancısıyla birlikte babanın da yüreğinde hissettiği acı,

Ve o ilk ağlama sesiyle gelen tarifsiz sevinç…

İşte “yenidoğan” bir aile için bu demektir.

Ama kimi aileler için bu hayal daha kokusu duyulmadan ellerinden alındı. Sezaryen sonrası narkoz altındaki annelere bebeklerini göstermeden “hırıltı var, yoğun bakıma alıyoruz” denildi. Babalar daha bebeklerinin sıcaklığını hissedemeden, içeride kahkahalarla yapılan telefon konuşmalarında onların hayatları pazarlık konusu oldu.

“Bir bebek kaç para eder?”

Bir bebeğin kaç para ettiği sorulmaz. Çünkü bir bebeğin değeri ölçülemez. Ama bu çete, insanların 9 ay boyunca hayalini kurduğu evlatlarını bir kazanç kapısına dönüştürdü. Hayaller çalındı, umutlar söndürüldü.

Son Duruşma: Tahliyeler

Dün akşamki duruşmada 3 hemşire için tahliye kararı verildi. Bunlar arasında, soruşturma savcısı Yavuz Engin’i tehdit ettiği iddia edilen hemşire Tuğçe Toptemel de vardı.

Anne ve babaların yüreklerindeki acı ise hâlâ büyüyor. Sessiz bir çığlık gibi her gün biraz daha büyüyerek.

Ve akıllarda tek bir soru kalıyor:
Yenidoğan çetesi gerçekten yeni mi? Yoksa uzun zamandır sessizce mi işliyordu?

https://x.com/Murat51761/status/1964580802903364020?t=FQUztScMlPxKhcbuxjXUng&s=08

Bir annenin isteği ile yazıma son noktayı koyuyorum
Hastanedeki kilitli kapı sistemleri kaldırılmalıdır. Yoğun bakımda küvezde de olsa insanlar çocuklarının başında bekleyebilmeli .