Bursa’da Rumeli kültürünün yaşatılmasında öncü bir rol üstlenen Tunaboylular ve Deliormanlılar Derneği, 10 Kasım anma etkinlikleri kapsamında anlamlı bir konsere ev sahipliği yaptı. Hafize Beysim GÜN Korosu, Atatürk’ün sevdiği Rumeli türkülerini seslendirerek izleyenlere hem duygusal hem de kültürel bir gece yaşattı.
Gecede sahneye yöresel Rumeli giysileriyle çıkan koro üyeleri, izleyicileri adeta bir zaman yolculuğuna çıkardı. Konser, Atatürk’ün çok sevdiği iki türküyle başladı: “Kırmızı Gülün Alı Var” ve “Dayler Dayler”. İki türkü ustaca birbirine bağlanarak söylendi, salondaki izleyicilerden büyük alkış aldı.
Koro Şefi Hafize Beysim GÜN, çok yönlü kişiliğiyle dikkat çekiyor. Sanat yolculuğuna türkü söyleyerek başlayan GÜN, tiyatro oyunculuğu ve şairlik kimlikleriyle kültürel üretimini zenginleştirmiş bir isim. Bugünlerde ise doğduğu toprakların özlemini, yönettiği koroyla ve Rumeli ezgileriyle dindirmeye çalışıyor.
Bu özel gece, yalnızca bir konser değil; Atatürk’ün müzik zevkiyle harmanlanmış, Rumeli kültürüne saygı duruşu niteliğinde bir buluşma oldu. Katılımcılar, gözyaşları ve alkışlarla koroya teşekkür etti.
Bursa Vatan Medya Grubu köşe yazarı Zeki Baştürk’ün de takip ettiği etkinlik, hem müziğin birleştirici gücünü hem de geçmişle olan bağın nasıl diri tutulabileceğini gösterdi.

TÜRKÜLERLE, MARŞLARLA ATATÜRK’Ü ANLAMAK
Tunaboylular ve Deliormanlilar Derneği Hafize Beysim GÜN korosu, Atatürk’ün sevdiği Rumeli türkülerini seslendirerek unutulmaz bir gece yaşattılar. Rumeli yöresine özgü yöresel giysilerle sahneye cikan
Hafize Beysim Gün korosu. Atstürk’ün cok sevdiğini iki türküyle başladı konsere.
“Kırmızı gülün alı var” ve
” Dayler dayler” türkülerini birbirine bagli olarak söylediler.
Hafize Beysim GÜN, çok yönlü bir sanatçı. On parmağında on marifet var. Türkü söyleyerek çıktığı sanat yolculuğunu tiyatro oyuncusu ve şair olarak sürdürmüş. Simdilerde koro yönetiyor. Doğduğu topraklara olan özlemini türkülerle gidermeye çalışıyor.
“Pencere açıldı Bilal oğlan” ve
Selanik türküsü olan
“Çalın davullari ” türkülerini solistler yorumladi.
“Bülbülüm altin kafeste” adlı türküyü ise korodan dinledik.
Bir Rumeli Türküsü olan
“Cubugum yok yol üstüne uzatam” ile Mugla Türküsü
“Cokertmeden ciktim Halilim” türküsünü solistler seslendirdi.
Ulu Önder Atatürk, sanatın her alanina ilgi duymuş ve desteklemistir. Kimileyin şarkı ve türkülere de eslik etmistir. O’nun çok sevdigi bir türkü olan
“Manastirin ortasında var bir havuz ” u korodan dinledik.
Savas, ölüm demek, yoksulluk demek, sürgün demek. Gidip de gelmemek demek. Kadınları kocasiz, cocuklari babasiz birakmak demek. Yemen türküsü bunlari anlatan güzel bir örnek. ” Havada bulut yok, bu ne dumandır ” yine yürekleri dağladı. Savaşın anlamsizligini anlatti bizlere.
Efeler, zeybekler…Kurtulus Savasi’nda düsmana korku salan, ulusumuza güven veren yigitler. Yörük Ali , Demirci Efe, Kamali zeybek, Sari zeybek…Daha niceleri..
“Sari zeybek su daglara yaslanir” türküsü ile zeybeklere selam gönderdik.
Solist
Kahramanlık ve direniş türküsü ” Tuna Nehri akmam diyor” u korodan dinlerken salon tek yürek olmuş, türküye katılmıştı.
Savunma destani yazan Osman Paşanın dillere destan öyküsünü yasadik hep birlikte.
Anadolu insanı, sevgisini, acılarını, çilelerini, türkülerle dile getirmistir. Duygularini türkü yakarak anlatmıştır. Bir Kayseri türküsü olan
” Yesil ipek bükeyim” i solistten dinledik.
Yeniden Rumeli topraklarina döndük. Razgrat dolaylarina iliskin “Irmak kenarında bir kuru mese” türküsünün ardından Deliorman’a uzandık.
“Deliorman yaylalari
Yemyesil ovalari” türküsünü korodan dinledik.
Hafize Beysim Gün, sanat türkü söylerken tanınmış önce. Sofya radyosunun en çok istek alan sanatçısı olmuş. Ayni zamanda türküler derlemis. Pek cok türkü kazandırmış folklorümüze. Hafize Beysim Gün’ün derledigi ve
Sofya radyosunda okuduğu
“Şu karşıki dağda bir fener yanar” türküsünü Sabite Işık ‘tan dinledik.
Konseri sunan ve ayni zamanda tiyatro sanatçısı olan Ceren Kayış “tan “Ben bir göçmen kizi gördüm Tuna boyunda” adlı türküyü dinledik. Güçlü ve egitimli sesi ile begenildi ve alkışlandı.
Vardar ovasi ile konserde cosku doruklara çıktı. Eşlik edenler, alkışlandı tutanlar ve oynayanlar oldu. Konser, tüm dinleyicilerin ayakta söylediği, ellerinde bsyraklarla katıldığı Izmir Marşı ile sona erdi. Gönüllerde unutulmaz bir yer edindi. Ulu Önder Atatürk’ün insan yönünü ve sanata verdiği önemi bir kez daha yaşamış ve anlamış olduk.
Gecenlerde 80. yasını kutladigimiz sanatin ulu çınarı Hafize Beysim Gün, koroyu yönetirken kıpır kıpırdi. İçindeki sanat tutkusunu ve Atatürk sevgisini olanca canlılığı ve hareketliligi ile yansıtıyordu. Hafize Beysim Gün’ü ve korosunu yürekten alkışlıyorum. On Kasim ‘i bir yas günü olmaktan çıkarıp Atatürk’ü anlama günü yaptiklari icin.
Teşekkürler sanatçı dostlar. Teşekkürler sanatseverler.
Zeki BAŞTÜRK