ANTALYA’DA ODA BAŞKANI MAKAM ARACIYLA SEÇİM TURUNDA!

“Hizmet aracı değil, seçim aracı!”
Kamu malıyla propaganda iddiası Antalya’da gündem oldu!

Antalya’da esnaf camiasını sarsan yeni bir tartışma patlak verdi.
Antalya Börekçiler, Yufkacılar, Kadayıfçılar, Etli Pideciler, Kafeteryacılar, Kafe-Barlar Esnaf Odası Başkanı Hüseyin Şimşek, pazar günü Döşemealtı ilçesinde üyeleri ziyaret ederken, resmi makam aracını (07 ABB 294) seçim çalışmaları için kullandığı iddiasıyla tepki topladı.

Oda üyeleri, “Hizmet için alınan araçla seçim turu atılmaz!” diyerek yönetime sert çıktı.
İddialara göre, makam aracıyla yapılan saha gezileri sırasında Şimşek’in “yeniden adaylık” sürecine dair destek konuşmaları yaptığı da ileri sürüldü.

KAMU MALININ SEÇİM TURUNDA KULLANILMASI TEPKİ ÇEKTİ

Oda yönetimine yakın kaynaklardan edinilen bilgiye göre, söz konusu aracın resmi plakalı bir hizmet aracı olduğu ve yalnızca kurumsal faaliyetlerde kullanılabileceği açıkça belirtilmiş durumda.
Ancak araç, seçim propagandası kapsamında farklı ilçelerde ve esnaf ziyaretlerinde boy gösterince tepkiler büyüdü.

Bazı üyeler, aynı aracın geçmişte sahte özel plaka ile kullanıldığını, bu durumun tespit edilmesi üzerine Oda Yönetimi tarafından noter aracılığıyla Başkan Şimşek’e ihtar çekildiğini de doğruladı.

Bir üye, tepkisini şu sözlerle dile getirdi:

“Aidatı al, maaşı al, sonra makam aracını da seçim turuna çıkar! Bu nasıl hizmet anlayışı? Bu oda kimin malı, üyelerin mi başkanın mı?”

YASALAR NE DİYOR?

Uzmanlar, olayın hem etik hem de hukuki açıdan açık bir ihlal olduğunu vurguluyor.
Kamu kaynaklarının kişisel veya siyasi amaçlarla kullanılmasının birden fazla yasal düzenlemeye aykırı olduğu hatırlatıldı:

Türk Ceza Kanunu Madde 257 – Görevi Kötüye Kullanma:

Kamu görevlisi, görevinin gereklerine aykırı davranarak kişilere haksız menfaat sağlarsa, 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Karayolları Trafik Kanunu Madde 23:

Resmî plakalı araçların özel plaka takması veya değiştirilmesi yasaktır.

Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kanunu (5176):

Kamuya ait imkânlar, görevle ilgisi olmayan kişisel veya siyasi faaliyetlerde kullanılamaz.

Anayasa Madde 10 – Eşitlik İlkesi:

Hiç kimseye, kamu gücü kullanılarak ayrıcalık tanınamaz.

Bu maddeler açıkça gösteriyor ki, makam aracının seçim çalışmasında kullanılması hem etik ihlal hem de suç teşkil ediyor.

ÜYELERDEN SERT TEPKİ: “HESAP VERMELİ!”

Oda üyeleri, durumu “kamu malının kişisel çıkar için kullanılması” olarak değerlendirip, resmî mercilere şikâyette bulunmayı gündeme aldı.
Bazı üyeler, sosyal medyada “Hizmet aracı değil, seçim aracı!” etiketiyle tepkilerini dile getirdi.

Bir başka üye şunları söyledi:

“Yıllardır bu odanın üyesiyim, böyle bir şey görmedim. Kurumun malı seçim turuna çıkamaz! Kamu malını siyasete alet eden her kim olursa olsun, hesabını vermelidir.”

ETİK KURALLAR VE HUKUKİ SORUMLULUK

Kamu Görevlileri Etik Kurulu yönetmeliğine göre, kamuya ait araç, bina veya personel;

• kişisel çıkar,

• siyasi faaliyet,

• seçim kampanyası gibi amaçlarla kullanılamaz.

Bu kuralları ihlal edenlerin hakkında idari soruşturma açılabiliyor,
suç unsuru oluşması hâlinde ise adli süreç devreye giriyor.

Antalya’daki esnaf odaları çevresinde, konunun Antalya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’ne (AESOB) taşınacağı, gerekirse bakanlık denetimine kadar gidebileceği konuşuluyor.

KAMUOYU TEPKİLİ: “YASALAR HERKESE EŞİT UYGULANMALI”

Antalya kamuoyunda yankı bulan olay, “Yasalar herkese mi, yoksa bazılarına göre mi uygulanıyor?” sorusunu gündeme taşıdı.
Vatandaşlar, “Görev aracıyla seçim turu yapılması kamu güvenine ihanettir” diyerek sert tepki gösterdi.

“Kamu gücünü kişisel çıkarına kullanan her yönetici, halkın güvenini kaybeder.
Bu sadece bir araç meselesi değil, devlet ahlakının testidir!”

SONUÇ: HİZMET ARAÇLARI HİZMETE, SİYASET ARAÇLARI PROPAGANDAYA AİTTİR

Bu olay, kamu kaynaklarının nasıl ve kimler tarafından kullanıldığına dair yeniden soru işaretleri yarattı.
Yasalar açık, etik ilkeler net:
Kamu malı, kamu içindir!
Ancak bazı yöneticiler hâlâ “Ben yaptım oldu” anlayışında ısrarcı.

Antalya’da şimdi tek bir soru yankılanıyor:

“Adalet herkese eşit mi, yoksa unvanı olana ayrı mı?”