Ahmet Koçak Yazdı: “Bir Ev Meselesi” – Barınma Kültürü ve İnsani Temel Gereksinimler

Ahmet Koçak Yazdı: “Bir Ev Meselesi” – Barınma Kültürü ve İnsani Temel Gereksinimler
Yayınlama: 22.10.2025
A+
A-

Bursa Vatan Medya Grubu köşe yazarı Ahmet Koçak, bu haftaki yazısında kültürümüzde derin izler bırakan “ev” kavramı üzerinden, insanın en temel ihtiyaçlarından biri olan barınma hakkını felsefi ve kültürel bir bakışla kaleme aldı.

Koçak, yazısına halk arasında sıkça duyulan deyimlerle giriş yaparak, “ev”in sadece bir yapı değil, aynı zamanda bir yaşam merkezi, bir duygusal güvenlik alanı olduğuna dikkat çekti:

“Dağ dağ üstüne olur, ev ev üstüne olmaz”,
“Evin direği”,
“Evini ocağını başına yıkmak”,
“Ev alma, komşu al”…

Bu sözlerle evin, yalnızca barınılan bir yer değil, toplumsal değerlerin, komşuluk hukukunun ve aile yapısının da temel taşı olduğuna vurgu yaptı.

Barınma, Beslenme ve Sonrası…
Ahmet Koçak, insanların temel ihtiyaçlarını sıralarken şu dikkat çekici tespitte bulundu:

“İnsanın ilk gereksinimi barınma, ikinci gereksinimi ise beslenmedir. Günde birkaç kez besin almadan yaşayamayız. Ama başını sokacak bir yer olmadan hiç yaşanmaz.”

Barınmanın, yaşamsal bir ihtiyaç olmanın çok ötesinde, insanın fiziksel güvenliği, ruhsal huzuru ve sosyal kimliği için de vazgeçilmez olduğunu belirtti. Koçak’a göre modern çağda bile, insanın temel barınma ihtiyacı çözülemediği sürece; eğitim, üretim, sağlık ve toplumsal aidiyet gibi alanlarda gelişim mümkün olmuyor.

“Yaz Boyu Yağlanıp Kış Uykusuna Yatamıyoruz”
İnsanın doğayla kurduğu ilişkiyi de esprili bir dille ele alan Koçak, bazı hayvanların mevsimsel barınma ve beslenme döngüsüne sahip olmasının insanda mümkün olmadığını belirterek şu ifadeyi kullandı:

“Yaz boyu yağlanıp altı ay kış uykusuna da yatamıyoruz. Olsaydı güzel olurdu.”

Bu sözleriyle insanın her gün çaba göstererek barınma ve beslenme mücadelesi verdiğini vurgulayan Koçak, geçmişte insanların doğayla iç içe, mağaralarda yaşadığı dönemleri hatırlatarak bugünkü betonlaşma, barınma krizi ve evsizlik gibi sorunlara kültürel bir köprüyle dikkat çekti.

Yazısını, barınmanın bir insan hakkı olduğuna dair çağrısıyla sonlandıran Ahmet Koçak, barınmanın sadece ekonomiyle değil, aynı zamanda toplumsal huzur, adalet ve insan onuru ile doğrudan ilgili olduğunun altını çizdi.

BUSA EMLAK DÜNYASI
Kültürümüzde, evle ilgili pek çok söz vardır. Bunlardan bazıları: Dağ dağ üstüne olur ev ev üstüne olmaz, başını sokacak bir ev, evin direği, fısıltı ev yıkar, evini ocağını başına yıkmak, ev alma komşu al, evsiz yurtsuz kalmak, evlere şenlik, var evi kerem evi yok evi elem evi, ev sahibinin bir evi kiracının bin evi var, evde kalmak, dünyada mekân ahirette iman…
İnsanların ilk gereksinimi barınma, ikincisi beslenmedir. Günde birkaç kez besin almadan yaşayamayız. Bazı hayvanlar gibi yiyip altı ay beslenmeye gereksinim duymak gibi bir lüksümüz yoktur. Yaz boyu yağlanıp altı ay kış uykusuna da yatamıyoruz. Olsaydı güzel olurdu. Diğer gereksinimler bu iki temel gereksinimden sonra gelir. İnsanoğlu uzun yıllar barınmanın sorun olmadığı sıcak bölgelerde yaşadı. Soğuktan ve yağışlardan korunmak için buldukları mağaralarda yaşayıp, beslenme gereksinimlerini avcılık toplayıcılık yaparak karşılamaya çalıştı. Nüfuslarının artmasıyla ve ya kendilerine beslenecek, barınacak yer bulamayınca soğuk ve yağışlı iklimlere doğru göçmeye başladılar. Zeki bir canlı olduğu için taştan topraktan barınaklar yapıp mağaralardan çıkmaya, su kenarlarında ekim yaparak, yiyeceklerini yetiştirmeye hayvanları evcilleştirerek sorunların üstesinden gelmeye çalıştılar…
O yıllardan beri sorun olan günümüzde de sorun olmaya devam eden barınma sorunu ile ilgili bir emlakçıyla görüşüp, Bursa’da taşınmazların satış durumunu ve ederlerini öğrenmek istedim. Uzun yıllardır Bursa’da emlakçılık yapan Fatih Alparslan’la buluştum. Duruşu ve konuşmalarıyla güven veren Fatih Bey taşınmazlar, ilçelere göre güncel ederleri hakkında bilgiler verdi.
-Merhaba Fatih Bey, yalnız mı yoksa ekip olarak mı çalışıyorsunuz?
-Biz on kişi aynı büroda çalışıyoruz. Her birimizin sorumlu olduğu bir ilçe vardır. Ben Nilüfer’de oturduğum için Nilüfer taşınmazlarının satışı ve kiralanmasıyla uğraşıyorum. Diğer ilçelerde oturan arkadaşlar daha çok oturdukları ilçe ağırlıklı çalışıyorlar.
-Emlakçılık yapmak için bir belge gerekiyor mu, herkes emlak bürosu açabiliyor mu?
– Son değişikliklerle herkes büro açamıyor. Emlak danışmanlığı kursunu bitirip sertifika alması gerekmektedir. Belli bir süre yetkili bir emlakçı yanında staj yapması da gereklidir.
-Sizin belgeniz var mıdır?
-Aslında Türkoloji bölümü mezunuyum ve yüksek lisans yapıyorum. Açık öğretim Emlak Danışmanlığı bölümünü de bitirmiştim. Bizden o belge istenmiyor.
-Bursa’da beş on yıl yaşında, depreme dayanıklı yapılmış üç artı bir, daire fiyatları nedir?
-Önceleri İstanbul’a göre daire ederleri düşüktü. Son yıllarda İstanbul’la yarışmaktadır. Mahallesine göre değişmekle birlikte fikir vermesi bakımından daire ederleri şöyledir:
Yıldırım ilçesinde semtine göre değişse de üç artı bir daire ederleri üç milyondan başlayıp sekiz milyona kadar çıkabiliyor.
Osmangazi’de iki milyon on milyon arasında,
Kestel ve Gürsu’da üç milyon dört milyon arasında,
Nilüfer’de beş milyondan başlayıp on iki milyon liraya kadar daireler var.
-Bu fiyatlara göre karı koca çalışsa da daire almaları zor gözüküyor.
-Evet öyle.
-Daire sattığınız kişiler çoğunlukla kimler oluyor?
-Memleketinde evini arsasını satanlar, esnaflar bir de zengin kesim oluyor.
-En tutulan ilçe Nilüfer ilçesi midir?
-Evet. Sonradan kurulduğu için hem planlı, hem de en pahalı ilçedir. Bir de yeni yapılaşma diğer ilçelerde az, Nilüfer’de çoktur. Örneğin; Kızılıcıklı, Balkan, Görükle mahalleleri şantiye görünümündedir. Kaliteli binalar yapılmaktadır. Planında yer alan yollar henüz açılmadı, asfalt ve kaldırımların çoğu yapılmadı. Balkan Mahallesi’ndeki Naim Süleymanoğlu Bulvarı’nın devamı tamamlandığında Kayapa ile birleşecek. O yol da henüz tamamlanmadı. İnşaatlar devam ettiği, ağır vasıtalar yolları bozduğu için yapılmadığını düşünüyorum. Bu semtlerde çok satılık daire olduğu gibi boş daireler de oldukça fazladır. Daire sahipleri kiracılarla uğraşmak istemedikleri için kiraya vermiyorlar. Kızılcıklı ve Balkan’da tek bir ilköğretim okulu var. Bu okul, iki mahalleye hizmet ettiği gibi Hasanağa Köyü öğrencileri de okulları bitene kadar burada eğitim görüyorlar.
-Bursa da daire kiraları ne kadar?
-Yine semtine göre değişiklik gösterse de fikir vermesi için üç artı bir dairelerden birkaç örnek varabilirim. Daha fazla, daha az odalı dairelerin kiraları da oda sayısına göre biraz düşük ya da yüksek olabilir.
Nilüfer’de yirmi binle kırk bin lira, Osmangazi’de on sekiz bin otuz bin, Yıldırım’da on beş bin yirmi beş bin, Kestel’de on sekiz bin yirmi beş bin, Gürsu’da on beş bin yirmi bin lira aralığındadır.
-İşleriniz nasıl?
– İşlerimiz iyi değil. Faizlerin yüksek olması bir de ekonomik durumun bozulması bizim de işlerimizin azalmasına neden oldu. Başka işler yaparak evimizi geçindirmeye çalışıyoruz. Diğer esnaf da zarar ediyor. Önceden düşük fiyattan tuttuğu işyerini kaybetmemek için iş yapamasa da kapatmamaya, ilerde işlerin açılacağı günlere kadar dayanmaya çalışıyorlar.
-İş yeri kiraları nasıl?
-Eski kiracılar otuz, otuz beş bin lira ödüyor. Sıfırdan bir iş yeri kiralamak isteyenler seksen, yüz bin lirayı gözden çıkarmalılar.
– Değerli Fatih Bey davetime katıldığınız ve taşınmazlar konusunda bilgiler verdiğiniz için çok teşekkür eder, iyi işler dilerim.
-Sorunlarımızı dile getirme olanağı verdiğiniz için asıl ben teşekkür eder, iyi günler dilerim.
ahmet.kocak16@hotmail.com

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.