Sanat, insanın ruhuna dokunduğu ölçüde kalıcı olur. Kimi zaman bir türküyle, kimi zaman bir şiirle, kimi zaman da bir klip görüntüsüyle… İşte tam da bu noktada Adıyaman’ın güçlü sesi Ali Milli, yeni eseriyle karşımıza çıktı: Şeyda Bülbülü.
Söz ve müziği kendisine ait olan bu türkü, aslında bir sanatçının iç dünyasının dışa yansıması. 25 Temmuz’da İstanbul’da çekilen klip, sadece bir müzik çalışması değil; aynı zamanda duyguların görsel dile dönüşmüş hâliydi. Kamera açılarından seçilen mekânlara kadar her ayrıntı, türkünün özünü yansıtmak için düşünülmüş.
Ali Milli, türküdeki samimiyetiyle tanınıyor. Çünkü söylediği her ezgi, yaşadığı topraklardan, yani Adıyaman’ın dağlarından, ovalarından, acılarından ve sevinçlerinden bir parça taşıyor. “Şeyda Bülbülü” de tam olarak böyle bir eser. Bülbülün kanat çırpışında özlemi, ötüşünde hasreti, sessizliğinde ise derin bir hüznü hissediyorsunuz.
Ne yazık ki günümüzde pek çok eser, dijital dünyanın hızlı tüketim alışkanlıkları içinde kaybolup gidiyor. Ama Ali Milli’nin türküsü, bu tüketim çarkına kapılmayacak kadar güçlü. Çünkü içinde samimiyet, emek ve en önemlisi “öz” var.
Belki de bize düşen, bu türküye sadece kulak vermek değil, kalbimizi açmak. Çünkü bazı eserler sadece dinlenmez, yaşanır. Ali Milli’nin “Şeyda Bülbülü” de işte tam da böyle bir türkü…