Son günlerde, Ankara, İstanbul, Afyonkarahisar, Kocaeli, Çanakkale gibi büyük şehirlerde sokak hayvanlarını beslemeye yönelik getirilen yasaklar, toplumun her kesiminden büyük tepki topluyor. Hayvanseverler, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar, sokakta yaşayan kedi ve köpeklerin yaşam haklarını ihlal eden bu yasakların derhal kaldırılmasını talep ediyor.
Hayvanların Yaşam Hakları İhlal Ediliyor
Sokak hayvanlarının beslenmesiyle ilgili yasaklar, Hayvanları Koruma Kanunu’nun 6. maddesinde yer alan “hayvanların yerinde yaşatılması” ilkesine açıkça aykırıdır. Bu madde, sokakta yaşayan hayvanların doğal ortamlarında korunarak, insanların onlara yardım etmesi gerektiğini belirtir. Ancak son dönemde getirilen yasaklar, bu ilkeye ve vicdani sorumluluğa tamamen ters düşmektedir. Hayvan hakları savunucuları, sokakta yaşayan hayvanların durumunun, insanların ihmali ve sorumsuzluğu nedeniyle bu noktaya geldiğini dile getiriyor. “Onlar sokakta çünkü biz insanlar görevimizi yapmadık. Çözüm, onları açlığa mahkûm etmek değil, onlara koruyarak yaşama imkânı sunmaktır,” diyen savunucular, bu yasakların insani değerlerle bağdaşmadığını vurguluyor.
“Bir Kap Su Vermek, Bir Avuç Mama Uzatmak Suç Değildir”
Sokak hayvanlarıyla ilgili yasakların getirilmesiyle birlikte, kamuoyunda geniş bir tartışma başlatıldı. “Bir kap su vermek, bir avuç mama uzatmak suç değildir” diyen hayvanseverler, bu tür yasakların insanların merhamet duygusunu ve sorumluluk bilincini engellemeye yönelik bir adım olduğunu savunuyor. Vatandaşlar, belediyelerden daha fazla sorumluluk almasını, düzenli ve güvenli besleme noktaları oluşturmasını talep ediyor. Ayrıca, sokak hayvanlarının sayısını kontrol altına almak ve onların sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürebilmesi için kısırlaştırma çalışmalarının daha etkin bir şekilde yapılması gerektiği ifade ediliyor.
Birçok sivil toplum kuruluşu ve aktivist, bu yasakların sokak hayvanlarının yaşamını daha da zorlaştıracağını belirterek, çözümün sokak hayvanlarına yardım etmek, onları barındırmak ve sahiplendirme programlarını teşvik etmek olduğuna dikkat çekiyor. “Eğer belediyeler, sokak hayvanlarının sağlıklı bir şekilde yaşamalarını sağlayacak altyapıyı kurarsa, bu hayvanların açlık ve hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalmayacaklardır. Hayvanları açlıkla baş başa bırakmak, merhametsizlikten başka bir şey değildir,” diyen vatandaşlar, yasakların, hayvanların güvenliğini ve yaşam haklarını ciddi şekilde tehdit ettiğini belirtiyor.
Toplumun Ortak Talebi: Yaşam Hakkı İhlal Edilemez
Kamuoyunda yükselen ortak talep oldukça net: Sokakta yaşayan her canlının yaşam hakkı vardır ve bu hak asla görmezden gelinemez. Hayvan hakları savunucuları, bu tür yasakların yalnızca sokak hayvanlarını değil, aynı zamanda toplumun vicdanını da yaraladığını ifade ediyor. Toplumun geniş kesimleri, hayvanların yaşam hakkının korunmasını ve onların doğal ortamlarında güvenle yaşamalarını sağlayacak önlemlerin alınmasını istiyor.
Sonuç olarak, hayvanseverler, sokak hayvanlarının yaşadığı zorlukları göz önünde bulundurarak, yerel yönetimlerin daha duyarlı ve etkili bir yaklaşım benimsemesini talep ediyor. Belediyelerin, hayvan haklarını ihlal eden bu yasaklardan vazgeçerek, sokak hayvanlarına yönelik koruyucu ve sürdürülebilir politikalar geliştirmesinin gerektiğini belirtiyorlar. Bu tür adımların, sadece hayvanların yaşamını değil, aynı zamanda toplumun vicdanını da koruyacağına inanıyorlar.
Hayvanseverler, bu mücadeleyi kazanana kadar sokak hayvanlarının hakları için seslerini duyurmaya devam edeceklerini belirtiyor ve bu konuda tüm halkı duyarlı olmaya çağırıyor.