“Devlet eliyle kurumsal yağma düzeni kuruldu!”

“Devlet eliyle kurumsal yağma düzeni kuruldu!”
Yayınlama: 16.09.2025
A+
A-

KAYYIM GERÇEĞİ: TMSF DEVLET KURUMU MU, HOLDİNG Mİ?
DEVA Partisi Bursa İl Başkan Yardımcısı Osman Yılmaz: “Devlet eliyle kurumsal yağma düzeni kuruldu!”

Türkiye’de kamu kurumlarının asli görevlerinden uzaklaştırılıp siyasallaştırılması artık sıradan bir olay haline geldi. Ancak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) üzerinden yürütülen kayyım sistemi, bu çarpıklığın zirvesi haline gelmiştir. DEVA Partisi Bursa İl Başkan Yardımcısı ve Ekonomi Politikaları Başkanı Yeminli Mali Müşavir Osman Yılmaz, TMSF’nin geldiği noktayı şu sözlerle sert şekilde eleştirdi:

“Devletin kurumları eliyle kurumsal bir yağma düzeni kurulmuş durumda! TMSF artık bir sigorta fonu değil, siyasetin emrinde devasa bir holding haline gelmiştir.”

KAMULAŞTIRMA DEĞİL, ÇÖKME DÜZENİ
TMSF’nin, el konulan ya da kayyım atanan şirketler üzerinden milyonlarca liralık varlığı yönettiğini hatırlatan Osman Yılmaz, bu yönetimin ne şeffaf ne hesap verebilir ne de denetlenebilir olduğunu belirtti:

“Ortada açık bir keyfiyet var. Kayyım atanan şirketler, iktidarın sadakat sistemine göre yönetiliyor. Liyakate değil, sadakate göre atamalar yapılıyor. Bu kurumlar kamunun değil, belirli bir siyasi çevrenin çiftliğine dönüşmüş durumda.”

DEVLETİN GÖLGESİNDE, TİCARETE ALET EDİLEN ADALET

Yılmaz, yargı kararları netleşmeden şirketlere kayyım atanmasını da sert biçimde eleştirdi:

“Bir şirketin sahibi masumiyet karinesi çerçevesinde yargılanmadan, mal varlığına el konulması anayasal düzene aykırıdır. Bu uygulamalar hukuk devleti değil, keyfilik rejimidir. TMSF, adeta bir ‘çökmeci yapı’ gibi hareket ediyor. Bu, ekonomik güveni yok eden, yatırımcıyı kaçıran, sermayeyi tedirgin eden bir düzendir.”

HOLDİNG GİBİ YÖNETİLİYOR, KAMU GİBİ HESAP VERMİYOR
Bugün TMSF, onlarca sektörde faaliyet gösteren devasa bir ekonomik güce hükmediyor. Ancak bu güç halka hizmet için değil, iktidara sadık kadroların istihdam alanı olarak kullanılıyor:

“TMSF’nin yönettiği şirketlerde denetim yok, hesap soran yok. Yönetim kurulları siyasal bağlantılarla belirleniyor. Devletin kaynakları, partili yandaşlara dağıtılıyor. Bu açıkça kamu kaynaklarının siyasi avantaja dönüştürülmesidir!”

OSMAN YILMAZ’DAN ÇAĞRI: BU DÜZENİ DURDURUN!
DEVA’lı Osman Yılmaz, iktidara ve kamuoyuna net mesaj verdi:

“TMSF’nin adı artık değiştirilmelidir. Bu yapı, ‘Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ değil, ‘Tasfiye ve Mülkiyet Şirketleri Fonu’ gibi çalışıyor. Bu devlet kurumunun holdingleşmiş yapısına son verilmeli, kayyım rejimi kaldırılmalı, yargı süreci tamamlanmadan hiçbir şirkete el konulmamalıdır!”

TÜRKİYE’YE DEVA LAZIM
“Ekonomik istikrar, ancak hukukla, liyakatle, hesap verilebilir kamu yönetimiyle sağlanır” diyen Osman Yılmaz, sözlerini şu ifadelerle bitirdi:

“Devlet şirket yönetmez, hakemlik yapar. Devlet çökmeci değil, düzen kurucu olmalıdır. Türkiye, bu bozuk kayyım sistemini değil, adaletli bir ekonomi düzenini hak ediyor. O düzenin adı DEVA’dır.”

KAYYIM GERÇEĞİ: TMSF DEVASA BİR HOLDİNG Mİ OLDU?

Son olarak, Habertürk, Show TV, Bloomberg TV, Bilgi Üniversitesi, Doğa Kolejleri, Energy Petrol ve Golden Hill Otelleri gibi markaların bağlı bulunduğu Can Holding’e ait 121 şirkete mahkeme kararıyla TMSF’nin (Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu) kayyım olarak atanması, Türkiye’nin gündemini sarsmıştır.

TMSF’NİN KARANLIK YÜKSELİŞİ

Kuruluş amacı 1980’lerde el konulan bankaların tasfiyesi ve mevduat sahiplerinin korunması olan TMSF, 2016’daki OHAL döneminde çıkarılan KHK’lerle yepyeni bir kimlik kazandı. Bu tarihten itibaren, “terörle iltisaklı” olduğu iddia edilen şirketlere kayyım olarak atandı.

Ancak 04.02.2025 tarihli 7539 sayılı Kanun, TMSF’yi olağan dönemlerde de kayyım olarak atamanın önünü açtı. Artık kara para aklama, örgüt kurma, terörizmin finansmanı şüphesi bulunan her şirkete TMSF el koyabilir, yönetebilir, tasfiye edebilir, satabilir.

DEVASA RAKAMLAR

TMSF bugün artık devasa bir holding görüntüsündedir.
2024 faaliyet raporuna göre TMSF’nin elinde:

  • 1000’in üzerinde şirket

  • 218 milyar TL aktif büyüklük

  • 128 milyar TL öz kaynak

  • 99 milyar TL ciro

  • 23.810 çalışan bulunmaktadır.

Üstelik bu rakamlara Koza, Akfel, Yenidoğan grupları ve 2025’te el konulan şirketler dahil değildir.

KURUMLARIN BAĞIMSIZLIĞI TARTIŞMALI

Başkanlık sistemine geçişle birlikte, Türkiye’de kuvvetler ayrılığı neredeyse fiilen sona ermiş, denetim ve denge mekanizmaları zayıflamıştır. Merkez Bankası, BDDK, SPK, TMSF, TÜİK gibi kurumların bağımsızlığı sorgulanır hale gelmiştir.

Bu ortamda kayyımlık ve el koyma süreçlerinin tarafsız, şeffaf ve hukuka uygun yürütülmesi hukuk devleti açısından hayati önemdedir. Aksi halde mülkiyet hakkı, serbest teşebbüs, sözleşme özgürlüğü gibi temel haklar doğrudan tehdit altına girmektedir.

DEVA’NIN MESAJI: LİYAKAT VE İYİ YÖNETİM

DEVA Partisi, partili cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin adalet, ekonomi ve kamu yönetiminde yarattığı tahribatı gidermeyi hedeflemektedir. İstişareye ve liyakata dayalı bir yönetimde, yolsuzluk ve suçların azalmasıyla TMSF’nin el koyma görevine de gerek kalmayacağı vurgulanmaktadır.

Son  olarak, aralarında Habertürk ,Show TV, Bloomberg TV, Bilgi Üniversitesi, Doğa Kolejleri, Energy Petrol, Golden Hill Otellerinin de   bulunduğu Can Holding bünyesindeki 121 şirkete mahkeme tarafından kısa adı TMSF olan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun kayyım olarak atanması,  söz konusu kurumu tekrar kamuoyunun gündemine taşıdı

Peki, kimdir bu TMSF?

Aslında  1980’li yıllara dayanan varlığıyla TMSF, el konulan bankaların tasfiyesi ve mevduat sahiplerinin haklarının korunması için kurulan TMSF,  2016 dan itibaren olağanüstü hal dönemiyle birlikte çıkarılan KHK’ler ile yetki verilmek suretiyle terörle iltisaklı ve irtibatlı olmaları nedeniyle el konulan şirketlere de  kayyım olarak atanmaya başlanmıştır.

Ancak, olağanüstü hal döneminin bitmesi ve Başkanlık Sistemine geçilmesiyle, bu sene çıkarılan 04.02.2025 tarih ve  7539 sayılı Kanunla, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, silahlı örgüt kurma, terörizmin finansmanı gibi suçların işlendiği hususunda kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde, suçların işlendiği şirketlere  mahkemelerce TMSF ‘nin  kayyım olarak atanacağı hükme bağlanmak suretiyle  TMSF’ye olağan dönemler için de kayyımlık yetkisi verilmiştir.

Bu yetkilerle birlikte TMSF devasa bir Holding haline gelmiştir. Bünyesindeki şirketleri yönetme ve denetleme dışında, el konulma halinde tasfiyesinden satışına kadar çok büyük yetkilere haizdir.

TMSF nin internet sitesinde yer alan 2024 yılı faaliyet raporu verilerine göre, şu anda TMSF’nin  kayyım olarak atandığı şirket sayısı 1000 ‘in üzerindedir.

30.09.2024 beyan dönemi itibarıyla bu şirketlerin,

▪ Toplam aktif büyüklüğü 218 milyar TL,

▪ Öz kaynak toplamı 128 milyar TL,

▪ Ciro toplamı 99 milyar TL,

▪ Dönem zararı 1,9 milyar TL

▪ İstihdam edilen çalışan sayısı 23.810 kişidir.

*Bu rakamlara Koza Grubundaki 15 şirket, Akfel Grubundaki 2 şirket, Yenidoğan Grubundaki 10 hastane ve 4 şirket verileri ile 2025 yılında TMSF’ye dahil olan şirketler dahil değildir.

Başkanlık sistemi ile yasama, yürütme ve yargıda kuvvetler ayrılığı sisteminden Cumhurbaşkanın tek yetkili konuma geldiği, adeta kuvvetler birliğine dönüştüğü, istişare ve liyakat kültürünün zayıfladığı ülkemizde,  başta Merkez Bankası olmak üzere, BDDK, SPK, TMSF, TÜİK gibi kurum ve kurulların bağımsızlığı da sorgulanır hale gelmiştir.

Yargı ve yasamanın yürütme karşısında zayıflaması, denetim ve denge mekanizmalarının azalmasıyla birlikte, mülkiyet, serbest teşebbüs, çalışma ve sözleşme serbestisi gibi temel hak ve hürriyetlerin korunması açısından kayyımlık, el koyma, müsadere gibi uygulamaların güvenli, tarafsız ve özenli bir şekilde uygulanması hukuk devleti açısından büyük önem arz etmektedir.

DEVA Partisinin iktidarında, Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin adalet, kamu yönetimi ekonomi alanında oluşturduğu tahribat hızla giderilerek, liyakat ve istişare bazlı iyi yönetimin hakim olacağı ülkemizde yolsuzluk ve suçların azalmasıyla TMSF ‘ye de fazla iş düşmeyecektir.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.