Hür-Sen olarak 6,5 milyon memur ve emekliyi yok sayan, bizlerle adeta alay eden AKP iktidarının, Toplu Sözleşme masasına getirdiği trajikomik zam teklifini şiddetle reddediyoruz!
Bugün Türkiye genelinde tüm şubelerimizle, diğer sendikaların da katılımıyla görevlerimizi bıraktık ve alanlara çıktık.
Genel Başkan Levent Kuruoğlu’nun açıklaması sert ve net oldu:
“Bu iktidar, TÜİK’i araç olarak kullanarak enflasyon rakamlarını manipüle etmiş, milyonlarca memurun sofrasındaki ekmeğe göz dikmiştir. Ekonomik beceriksizliğinin faturasını, gözünü bile kırpmadan memura, emekliye, halka yıkmıştır. Bu kadar sorumsuz, halktan kopuk, yüzsüz bir yönetim tarzı ne tarihimizde ne dünyada örneği az bulunur bir rezalettir!”
Kuruoğlu, AKP iktidarının artık “yoksullukla sınanan değil, açlıkla boğuşan” milyonları görmezden geldiğini, Toplu Sözleşme görüşmelerini ise sadece bir formaliteye dönüştürdüğünü vurguladı.
“Biz Hür-Sen olarak hiçbir şartta bu tiyatroya figüran olmayacağız! Bu iktidarın sefalet zammına rıza göstermeyeceğiz! Gerekirse sokakta, gerekirse meydanlarda, hakkımızı söke söke alana dek mücadele edeceğiz!”
KURUOĞLU SON SÖZÜNÜ BÖYLE SÖYLEDİ:
“Bu ülke, memuruna sadaka verirken sarayında saltanat sürenleri unutmayacak! İktidar aklını başına almazsa, yarın sandıkta biz unuttururuz!”
“Zam değil, onurlu yaşam istiyoruz! Susmayacağız, sinmeyeceğiz, mücadele edeceğiz!”
Açıklamanın tamamı;
İktidarın, 6,5 milyon memur ve emekliyi yok sayması, bizlerle alay edercesine Toplu Sözleşme masasına getirdiği trajikomik zam teklifini protesto etmek için, Hür-Sen olarak, tüm Türkiye’de, diğer sendikaların da katılımı ile iş bırakma eylemindeyiz.
AKP iktidarı, ekonomik hayatımızı alt üst etmiş, TÜİK vasıtasıyla enflasyon rakamlarının manipüle edilmesine göz yummuştur. İktidar, ekonomik alandaki beceriksizliğinin tüm bedelini, memura, emekliye ve halkımıza ihale etmiştir. Bu kadar yüzsüz ve sorumluluklarını yerine getirmeyen bir iktidar görülmemiştir.
Yoksulluk sınırının 89 bin TL, açlık sınırının 26 bin TL’ye ulaştığı ülkemizde, iktidarın, tüm memur ve emeklisine, 2 yıllığına, toplamda sadece %24 zam teklif etmesi tam bir akıl tutulmasıdır. Aklı ve vicdanı sağlıklı olan hiçbir iktidar kendini böyle bir duruma düşüremez!
Bu tekliflerden yüzü kızarmayan siyasi iktidar, 2. zam teklifinde, taban aylığa 1000 TL, yani günlük 33 TL zam vaat etmiştir. Memuru yoksulluk sınırı, emekliyi açlık sınırı altında yaşamaya mahkûm eden bu iktidar, anlaşılan memura, emekliye tam anlamıyla sırtını dönmüştür. Aileleriyle birlikte 25 milyonluk büyük bir kitleyi oluşturan memur ve emeklilerimiz bu iktidara elbette gereken cevabı verecektir.
Siyasal iktidarın ekonomik tedbirden tek anladığı, dar ve sabit gelirlilerin, özetle halkın sırtına binmekten ibarettir. Ancak, ne memurlarımızın ne de emeklilerimizin bu yükü taşıyacak mecali kalmıştır. Son 5-6 yılda akıl almaz bir şekilde alım gücü düşmüş olan memur ve emeklilerimiz, insanca yaşayabilme kabiliyetini artık kaybetmiş haldedir.
İsteğimiz gayet makuldür. Madem ki alım gücümüz bu iktidarın ekonomik uygulamaları sebebiyle düştü, o halde omuzlarımızdaki bu yükü hafifletmek de iktidarın sorumluluğundadır. Her türlü beceriksizliği, öngörüsüzlüğü sahneleyecek, sonra kenara çekilip seyredeceksiniz. Öyle yağma yok! Biz nasıl görevimizi hakkıyla yapıyorsak, siz de iktidar olarak yapacaksınız. Biz halkız!
Biz devlet memurları ve emekliler olarak, insanca yaşama hakkımızı talep ediyoruz. Pastadan çocuklarımıza, ailemize düşen payı istiyoruz. Kur Korumalı Mevduat hesaplarına 60 milyar doları nasıl ödediyseniz, memurun, emeklinin de taleplerini karşılayacaksınız. Memurlara verilen seyyanen zammın emekliliğimize de yansımasını istiyoruz. Emekli olduğumuzda, gelirimizin yarıya düşmesini istemiyoruz. Ayrıca, Cumhurbaşkanının söz verdiği gibi, yapılmış olan seyyanen zammın emeklilerimize de bir an önce yansıtılmasını istiyoruz. Söz vermediniz mi? Bu söz tutulmadığı sürece, iktidarın verdiği veya vereceği hiçbir sözün kıymeti harbiyesi olmayacaktır. Vatandaşı aldatmak, verilen sözlerin üzerine yatmak siyaset yapmak mıdır?
Değerli arkadaşlarım, kıymetli emekliler, değerli basın mensupları, yaptığımız bu eylem, oluşturduğumuz tepkiler son değildir. Mutlaka sonuç alacağız, artık şapka düştü, kel göründü. Yalanlarla oyalama devri sona ermiştir. Deniz bitmiş, kara görülmüştür.
Demokratik haklarımızı bundan sonra da çekinmeden kullanacağımızı buradan ilan ediyoruz.
İktidara söylüyoruz: Ya zam teklifinizi revize ederek uygun bir rakama çekin, ya da “Hükümet zammını al başına çal!” diyoruz.