Ahmet Koçak Yazdı: “Uçabildiğin Kadar”ın Sıcak Tanıtım Gecesi

Bursa Vatan Medya Köşe Yazarı Ahmet Koçak Yazdı: “Uçabildiğin Kadar”ın Sıcak Tanıtım Gecesi

Yazıma Nihal Hanım’ın kitabının ilk şiiriyle giriş yapayım;

*“Hayat bir tiyatro, Dünya sahne / Herkes oynuyor bildiğince / Kimi mahzun, kimi kederli / Herkes oynuyor bildiğince / Kimi gururla, kimi sevinçle.
Ve… bir gün perdeler kapanıyor / Oyuncular yavaş yavaş çekiliyor sahneden / Geriye kalan ne alkış, ne şan, ne şöhret / Sadece keder ve gözyaşı / Kimisinde o da yok / Beraberinde gelen beyaz bir kefen.”*

Bu dizelerle başlayan “Uçabildiğin Kadar” adlı şiir kitabı, yalnızca bir edebi eser değil; aynı zamanda bir yaşam manifestosu gibi.

Tiyatroya, sinemaya, dizi dünyasına da gönül vermiş, sanatın farklı dallarında var olmaya çalışan Nihal Hanım’ın ilk kitabının tanıtımı ve Zeki Baştürk’le gerçekleştirdiği söyleşiye tanıklık etmek için Hisar Mahallesi’ndeki o sıcak butik otele gittim.

Salon sade, konuklar seçkin ve içtenlik doluydu. Ortam butik ama duygu yoğundu. Söyleşinin moderatörlüğünü üstlenen Zeki Baştürk’ün doğal ve rahatlatıcı tavrı, geceye samimiyet kattı. Söyleşi, sanki bir arkadaş evinde yapılan bir sohbet havasındaydı.

Söyleşi başlamadan önce Nihal Hanım’la ve gelen konuklarla tanışma şansı buldum. Zeki Bey, konuklarla olan tanışıklığından doğan rahatlıkla beni esprili bir dille tanıttı. Bu küçük ama anlamlı dokunuşlar gecenin içtenliğini pekiştirdi.

“Uçabildiğin Kadar” sadece bir şiir kitabı değil; aynı zamanda bir ruh yolculuğu, bir kadın yazarın içsel sesinin edebiyata dökülmüş hali. Kitaptaki şiirler, hayatın ta kendisini; acıyı, umudu, kaybı ve direnci sade ama güçlü bir dille anlatıyor.

Tanıtım gecesi, Bursa’da sanatın ve edebiyatın hâlâ yaşayan bir damarı olduğunu bir kez daha gösterdi. Ve ben bir köşe yazarı olarak değil, bir edebiyatsever olarak o atmosferi solumaktan büyük keyif aldım.

Teşekkürler Nihal Hanım, teşekkürler Zeki Bey… Ve edebiyata, insana, yaşama dokunan herkese…

İşte o yazının tamamı…

NİHAL CEVHER ŞİİR KİTABINI TANITTI
Yazıma Nihal Hanım’ın kitabının ilk şiiriyle giriş yapayım;
SAHNEDEN KABRE
Hayat bir tiyatro, Dünya sahne / Herkes oynuyor bildiğince / Kimi mahzun, kimi kederli / Herkes oynuyor bildiğince / Kimi gururla, kimi sevinçle.
Ve… bir gün perdeler kapanıyor / Oyuncular yavaş yavaş çekiliyor sahneden / Geriye kalan ne alkış, ne şan, ne şöhret / Sadece keder ve gözyaşı / Kimisinde o da yok / Beraberinde gelen beyaz bir kefen.
Tiyatroya, televizyon dizilerine ve sinemaya da ilgi duyan, orada da var olmaya çalışan Nihal Hanım’ın ilk kitabı ‘Uçabildiğin Kadar’ adındaki şiir kitabının tanıtımı ve Zeki Baştürk’le yapacağı söyleşiye tanıklık etmek için Hisar Mahallesi’ndeki otele gittim.
Otel butik, salon butik konuklar da butik ve seçkin olunca içten bir tanıtım gerçekleşti. Söyleşinin kolaylaştırıcısı her şeyi kolaylaştıran Zeki Baştürk olunca söyleşi de aile havasında, içten oldu.
Söyleşi başlamadan önce Nihal Hanımla ve diğer konuklarla tanışma fırsatı yakaladım. Konuklarla tanışık olan Zeki Bey beni esprili bir şekilde tanıttı:
“Sizlere ünlü, tanınmış, şanlı, şöhretli, meşhur yazar Ahmet Koçak’ı tanıtayım. Yayımlanmış beş kitabı ve yüzlerce makalesi olan; makalelerinde çağımızın Aziz Nesin, Sait Faik, Muzaffer İzgü tarzında ve tadında yazılarıyla güldürürken düşündüren, politik konulara dokunduran bir yazardır. Kendisini sizlere tanıtmaktan onur duyuyorum.”
Kendisi ile rekabet halinde olduğumu bilir yine de beni desteklemeye devam eder. Zaten o, her sanatçının, her şairin, her yazarın daha ileri gitmesi için destek verir, özendirir; öğretmenliğini sürdürür…
Bu toplantıda da o desteğin, o özendirmenin bir uygulamasını göreceğiz. Bursa’da onun desteğini ve ilgisini görmeyen sanatçı, şair, yazar yoktur. Şimdi de sıra Nihal Hanım’dadır…
Söyleşi bütün içtenliğiyle devam ederken gözüm salonun yarım ay şeklindeki pencerelerine kayıyor. Dışarıdan geçen insanların sadece kafaları görülüyor. Pencerelerin ardında bir sanatsal toplantı olduğundan habersizler. Zaten ülkemizde son yıllarda sanat ve sanatçılar bilinçli olarak görmezden gelindi, değersizleştirildi. Vatandaşın ilgisi başka yönlere çekilmeye çalışılıyor. Tiyatro izleyen, sinemaya giden, kitap okuyan gittikçe azalıyor. İnsanlarımız son yıllarda şiirden, yazından, sanattan uzaklaştı tıpkı pencere önünden geçen vatandaşlar gibi.
Söyleşiden;
*Ortaokul ikide yazdığım bir öyküyü ulusal bir gazeteye göndermiştim Öyküm yayımlandı. Bu güzel başlangıç beni yazmaya özendiren bir durumdu.
*Lisede son sınıfta yazdığım bir şiirim dershane bülteninde yer aldı ve birkaç yıl sonra ulusal bir dergide yayımlandı. Bu başlangıçlar şiire ve yazıya ilgimi artırdı, ben bu işi yapabilirim özgüveni verdi.
*O yıllardan beri şiir yazmaya devam ettim ve bir kenara attım. Şiirlerimin bir gün kitap halinde yayınlanmasını düşünmemiştim.
*Yıldız Teknik Üniversitesinden (on line) yazarlık ve senaryo yazma eğitimi aldım. Asıl hayalim hayatımı kitaplaştırmak ve kendi hayatımı oynamaktır. Sanata istekli, sanat ve sanatçılarla iç içe olunca kendimi oyunculukta ve setlerde buldum…
Kitap tanıtımını ve söyleşiyi Sanat TV’nin sahibi Ferit Bilge GÜLTEKİN kaydetti ve internette paylaştı. Arzu edenler bu güzel söyleşiyi internetten izleyebilir.
Söyleşi bitiminde Nihal Hanım konukları için kitabını imzaladı ve armağan etti. Teşekkür ediyorum.
Nihal Hanım sinema için;
“Benim için sinema; sadece bir meslek değil, aynı zamanda ruhumun en derinlerine işleyen, her karesinde ayrı bir hikâye bulduğum bir tutku. Kameranın arkasındaki o büyülü dünya, bana her zaman yeni kapılar açıyor ve her film, hayatıma yepyeni bir soluk getiriyor.” demiş bir paylaşımında.
Kitabı için de;
“Hayat bazen bir şiirdir, sadece kanatlarını açman yeter.
‘Uçabildiğin Kadar’
Nihal Cevher’in kaleminden, iç sesinize dokunan şiirler…
Kalbinizin bir köşesinde kendinize rastlayacağınız bir yolculuk.”

Gelişme bölümünü tamamlarken sonuç bölümünü yine Nihal Hanımın “Uçabildiği Kadar” adlı şiir kitabının son şiiriyle tamamlayayım; ilk sözü ve son sözü o söylemiş olsun;
“KIRGIN VE KIZGIN
Kırgınım
Hep yarı yolda bırakanlara
Kızgınım
Her güzel söze kanan bana”
Nihal Hanıma yazın ve sanat yolunda başarılar diliyorum. Okuru, izleyeni bol olsun.
ahmet.kocak16@hotmail.com