HASAN ERDEM İLE DOBRA DOBRA..!!

Selam Turizm ve Sandem İnşaat’ın kurucusu ülkemizin ve Bursa’mızın değerli iş Insanlarından Hasan Erdem ile başta okuyucularımızdan gelen sorulara cevaplar aldığımız ,birçok konuyu masaya yatırdığımız kapsamlı bir röportaj gerçekleştirdik.

***Hasan Bey öncelikle bizleri, ekibimizi 40 yıldır aynı binada bulunan iş yerinizde konuk edip ağırlamış olmanızdan dolayı teşekkür etmek istiyorum. Size konuk olacağımızı sosyal medyadan paylaşınca inanın oradan da hatırı sayılır sayıda sorular geldi.Okuyucu sorularımıza geçmeden kısaca Hasan Erdem kimdir sizi tanımak isteriz.?

AYNI NOKTADA SELAM TURİZM İLE DİLE KOLAY 40 YIL..!!

—Bizlere böylesine güzel bir fırsat tanımış olduğunuz için ben de sizlere teşekkür etmek istiyorum.Hasan Erdem 1964 yılında Adıyaman’ın Samsat ilçesinde dünyaya gelmiş.1 yaşındayken Gaziantep’in Nizip Ilçesine göç etmiş. Orada ilköğretim, ortaöğretim ve liseyi bitirmiş sonra da 1983 yılında Bursa Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni kazanmış okuma amacıyla Bursa’ya gelmiş,okula devam ederken 1985 yılında Selam Turizm acentesini açmıştır. Aynı yerde aynı işi 40 yıl yapmak ve devam ettirmek İnsan ömrü için büyük bir zaman. Bu neyi gerektirir; 1- Sabır, en başta. 2- Sebat ,3 -İrade, 4-Dürüstlük, samimiyet, İhlas ve yaptığın işi sevmekle ilgili bir şey. Aksi takdirde hiç kimse 40 yıl aynı işi ,aynı yerde sürdüremez. Kırk yıl içerisinde biz bütün Çekirge halkı ile akraba gibi olduk.Buradaki bütün esnaf beni tanır, şimdiye kadar kimsenin kalbini incitmedik bir tanesine acı söz söylemedik.Hepsi ile son derece samimi ve de dostane ilişkilerimiz var. İnsan önce çevresine faydalı olmalı, insan önce komşusuna faydalı olmalı ve iyi geçinmeli .

ÇEKİRGE HALKI İLE AKRABA OLDUK..!!

Çünkü sizin bu bölgede insanlar 1-Şerrinden emin olacak, 2- Dürüstlüğünden emin olacak, adamlığından emin olacak ki, İnsanlarla sevgi ile dostlukla yaşayabilme imkanı elde edebilesiniz.Aksi takdirde kötü sözlerle, ya da aman işte gitsede kurtulsak dendiği zaman istersen dünya malı senin olsun hiçbir anlamı yok.Sonra ne oldu. 1985 yılında Selam Tur’u açtıktan sonra hem okudum, hem ticaret yaptım.Tabii kolay değildi. Sabah okula gidiyordum öğleden sonra 4’te,5’te okul bittikten sonra geliyordum iş yerimi açıyordum.Tabii genelde okul döneminde bizim Arap turizmi ile ilgili çalıştığım için Körfez ülkelerinden gelen yabancı turistlerin hizmetlerini gördüğümüz İçin yazın işlerimiz yoğun oluyordu. O da işte haziran, temmuz, ağustos aylarında okulların kapalı olduğu dönemlere denk geliyordu. Neyse zaten ben 1987 yılında ilahiyat Fakültesinden mezun oldum okulu da aksatmadım 5 yıllık Okulu 4 yılda bitirdim. İmam Hatip Lisesi’nde de Nizip’te oradan mezun olmuştum okul birincisi olarak tamamlamıştım okulumu. Tabii öyle olunca 5 yıllık Üniversiteyi de 4 yılda bitirmiş olduk o kadar yoğun olmasına rağmen.

BURSAPOR VE BİRÇOK STK’DA YÖNETİCİLİK YAPTIM..!!

Nizip İmam Hatip Lisesi’nde bizim dönemde mezun olanlardan çoğu bakan oldu, milletvekili oldu ,genel müdür oldu, birçok kişi devletin bürokrasisinde, kademelerinde görevler aldılar. O jenerasyon gerçekten çok başarılıydı.Daha sonra tabii ben Uludağ Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Bursa’da yaşamaya karar verdim.Gaziantep ile ilgili gemileri yaktık. gemileri yaktıktan sonra kendimi bir Bursalı olarak görmeye başladım. Antep Tabii bizim Ata toprağımız bizim Baba toprağımız orayada saygımız sonsuz orada da akrabalarımız var.Yılda bir kez ziyaret ederim o kadar ama Bursa bizim için önemli ,Bursa’nın sosyal aktivitelerine katıldım stk’ larında görev aldım. Bursa Gaziantepliler Derneği’ni kurduk, kurucu Başkanı olarak görev aldım. Bursa’nın en değerli markası olan Bursaspor’da 35 yıldır üyeliğim var. Ayrıca kongre üyesiyim, yöneticilik yaptım dönem dönem.

TÜRKİYE SEYAHAT ACENTALARI BİRLİĞİ’NDE DE GÖREVLER ALDIM..!!

Bu anlamda katkı koymaya çalıştık.Yine Bursa Platform Derneği vardı Bursa’nın sorunlarını masaya yatırıp yerel yönetimleri aktarmak onlarla paylaşmak,icra kurumlarına onu iletmek gibi bir çabamız vardı. Halen daha üyeyim Bursa platform Derneği’ne. Sonra mesela kendi mesleğimle ilgili Türkiye Seyahat Acentalar Birliği, en önemli turizm sektöründe lokomotif kurumlardan bir tanesi aynı zamanda yasayla kurulduğu için Türkiye Seyahat Acentaları Birliği yarı kamu kurumu niteliğinde bir kurumdur. Bu kurumunda Güney Marmara bölge başkanlığını 9 yıl yaptım. Bunlar kendi mesleğimle ilgili STK çalışmalarım.Mesleğimle ilgili yine İstanbul’da, Beşiktaş’ta Genel Merkez’de Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Genel Başkan yardımcılığını da bir dönem yürüttüm.Daha sonra Başkan adaylığım da oldu ama nasip olmadı.Siyaset pek yapmadım bir ara sadece Anavatan Partisi il başkan yardımcılığı yaptım.

SANDEM İNŞAAT OLARAK BİR ÇOK PROJEYİ TAMAMLADIK..!!

1990 yılı başlarında Sandem İnşaat’ı kurdum.Aktif olarak 1994 yılında inşaata başladım sonrasında 1999 depreminde ara verdik,stabil hale getirdik sonrasında 2012 yılında Sandem’i aktif hale getirerek çalışmalara başladık. İnşaat ve taahhüt işlerine yöneldik. 2 sektörde hizmet etmeye başladık biri Turizm sektörü diğeri de inşaat sektörü. Her ikisi de devam ediyor. Turizm sektöründeki firmamızın adı Selam Turizm seyahat acentası, diğeri de İnşaat şirketimiz Sandem İnşaat şirketi.Hasan’ın “San” ı,Erdem’in “dem”i gibi. Sandem A.Ş İnşaat ve taahhüt işleri ile yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Bursa’nın değişik yerlerinde şu anda mesela Yenişehir’de inşaatımız var. Bursa’nın içerisinde muhtelif ilçelerde inşaatlar yaptık, onları bitirdik, sattık Allah’ımıza şükür ve şimdi yeni projelere de yelken açmış durumdayız. Bir projeyi bitirmeden teslim etmeden 2. projeyi başlatmama gibi ayrıca bir şirket olarak da kuralımız olduğunu söylemek isterim.

***Tabii siz bu anlamda Bursa’da turizmin duayenlerinden Turizmin en başta gelen firması olarak size konuk olacağımızı sosyal medyadan paylaşınca oradan da Bursa’nın turizmde hak ettiği değeri alıp almadığıyla ilgili onun üzerinde sorular gelmiş. Bu konuyla ilgili neler söylersiniz acaba bizlere Hasan Bey, değerli başkanım?Yine Bursa’da dağ var, deniz var, tarih var, her şey var ama turist gelmiyor anlamında da birçok yorum gelmiş.

ULAŞIMLA İLGİLİ SORUNLAR HALA GİDERİLEMEDİ..!!

Bursa’mızın mesela ulaşım sorunu var.yabancı ülkelerden gruplar direkt buraya gelemiyor. O da engel teşkil etti Bursa açısından. Gaziantep’ten mesela Bursa’ya uçak seferleri hala başlamadı. Oysa Gaziantep Güneydoğu’nun Paris’i gibi sanayisi ile tarımıyla, gastronomi özelliği ile Türkiye’nin ve hatta dünyanın örnek aldığı bir şehir. Bursa’dan direkt oraya seferler olması lazım mevcut olan uçuşları mutlaka arttırmamız lazım.İşte birkaç şehre var Anadolu’dan ama işte dediğim gibi haftada bir iki seferle de olmuyor bunların mutlaka sıklıklarının artması ve Gaziantep ve yine Gaziantep’e benzer şehirlerin de mutlaka direkt uçuş kapsamına alınması lazım.

TÜM BUNLAR OLURSA 1 YERİNE 5 MİLYON TURİST GELECEKTİR.!

Bursa maalesef turizmden yeterli payını alamıyor. Aslında Bursa’nın Turizm altyapısı çok kuvvetli ama eksiklikler var hala daha mesela bu hızlı tren hala başlamadı.Yenişehir Havalimanı ayrıca uluslararası uçuşlara açık bir Havalimanı da olamadı.Ulaşım sorunu gerçekten en büyük etken ulaşım sorununu halledersek dünyanın her yerinden istenildiği zaman Hava Yolları, Karayolları ,Deniz yollarını kullanarak Bursa’ya gelebilecekleri bir hale getirirsek bu özkaynaklar daha da değerlenecek Turizm Özkaynaklarımız değerlenmiş olacak. Yılda bir milyon turist geliyorsa 5 milyon çok rahat bir şekilde tüm bunların olması durumunda gelecektir diye tahmin ediyorum.

*** Yine gelen sorulara baktığımızda sizin uzun yıllar bilhassa Körfez ülkelerinden, Arap ülkelerinden Bursa’mıza turist getirmekle ilgili çabalarınızdan bahsetmiş okuyucularımız. Bu anlamda bu çalışmalar nasıl gidiyor başkanım?

KÖRFEZ ÜLKELERİNDEN GELEN TURİSTLER 5 KAT DAHA FAZLA HARCIYOR..!!

—Şöyle; Körfez ülkelerinden gelen Katar, Bahreyn, Kuveyt,Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Umman gibi 6 tane Körfez Konseyi işbirliği Ülkesi var. Bunlar Petrol ülkeleri nüfusu az zenginliğin çok yüksek olduğu ülkeler. Onların harcama kapasiteleri de çok yüksek. Avrupalı turist 5 harcıyorsa onlar 25-30 harcıyorlar. Onların 5 katı kadar harcıyorlar. Aynı zamanda tüketim toplumu olması nedeniyle boş valizlerle gelip dolu dolu valizlerle alışveriş yaparak dönerler ülkelerine. Hem Turizm açısından burada harcama yapıyorlar sektör açısından harcama yapıyorlar hem de AVM’lerde alışveriş yaparak mağazalardan esnafımızdan mal alıyorlar ve bunları ülkelerine götürüyorlar. Hem Ticaret hem de Turizm sektörü açısından gerçekten çok güzel bir veli nimet buna sahip çıkmamız lazım. Biz de mümkün olduğu kadar çevremizde hem can, hem mal güvenliğini sağlamakla ilgili çoğu zaman çalıştık, altyapıların bitmesi için belediyelere bu projeyi zaman zaman aktardık. Aynı zamanda halkımızın onları bir velinimet gibi ya da bir misafir gibi görüp anlamalarını onlara sahip çıkmalarını onların mutlu, memnun bir şekilde ülkelerine dönmelerini sağlamaya yönelik bilinci geliştirmeye çalıştık. Bu anlamda İstanbul’a baktığımız zaman Karadeniz’e baktığımız zaman bunu başardığımızı görüyoruz.

TURİZM KÜLTÜRLER ARASI BİR BARIŞ KÖPRÜSÜDÜR..!!

Mesela 1980’li yıllardan itibaren şimdiye kadar 40 yıldır 50 yıldır bu ülkeye geliyor burayı artık insanlar kendi şehri gibi görüyorlar. Sonuçta 1.500-2000 aile var mesela burada ev almış gayrimenkul almış.Sadece Kuveyt’ten 1500 aile var, işte ev alıyor, gayrimenkul alıyor, işte burada yılın büyük bir bölümünde kalıyorlar. Sonuçta bu kişiler uzun bir süreçte burada kaldıkları için işte taksiye biniyor, araç kiralıyor, restoranta gidiyor, yiyor, içiyor , avm’den Alışveriş yapıyor ,sadece oteldeki konaklama ücreti yok ama onun dışındaki transferini ,yemesini içmesini hepsini burada gerçekleştiriyor.Alıyor maaşını 3 aylık neredeyse tamamını Bursa’da harcıyor bunu bu şekilde düşünmek lazım. Bursa halkının ve Bursa esnafının bunları yolunacak bir kaz gibi görmemesi lazım.Bunları çok değerli kişiler olarak görüp mutlaka sahiplenmemiz lazım. Ben yine de her şeye rağmen Bursa halkının bu kişileri özümsediğini görüyorum. Bu çok iyi bir şey. Tabii bunlar farklı bir kültür Ama bu insanlara hoşgörü ile yaklaşmamız lazım insanları giydikleri ile yaşadıklarıyla, ibadetlerine, inancına, saygı göstermeyen hiçbir ülke Turizm Ülkesi olamaz. Turizm hoşgörü demektir. Turizm kültürler arası kaynaşma demektir, birlik beraberlik demektir. Turizm kültürlerarası bir barış köprüsüdür aynı zamanda öyle kabullenmek lazım.Bizim Bursa halkına Turizm bilincini aşılamamız lazım, biz bu yolda da gerçekten büyük mesafe kat ettik. Ayrıca bunuda belirtmek isterim.(Yarın kaldığımız yerden devam etmek üzere)