3 YIL DAHA KAYIP OLSUN İSTEMİYORUZ..!!

*** Yine bir soru gelmiş İstanbul-Kartal’dan Cafer Bey yazmış, Eskiden Yeşilçam filmlerinde kaplıcalara gidileceği zaman genelde Bursa’ya Kaplıca’ya giderlerdi.Ama artık pek Bursa’nın ismi anılmaz olduğu son zamanlarda Afyon’a gitmeye başladılar filmlerde bile bu konuyla ilgili neler söylersiniz. görünen o ki Jeotermal ve Kaplıca turizminde de biraz geri kaldık gibi başkanım.

BURSA ASLINDA TÜRKİYE’YE İLKLERİ YAŞATMIŞ BİR İL.!!

—- Doğru Gerçekten Eskiden Termal çok güçlüydü kaplıcalar iyiydi. Bursa bu anlamda Türkiye’ye ilkleri yaşamış bir ildir.Mesela kayak turizminde Bursa ilktir. İstanbul’dan gelen zengin insanlar, şöhretli insanlar gelip Uludağ’a tatil yaparlardı, kayak yaparlardı. Şimdi görüyoruz ki Palandöken’e ,Sarıkamış’a oraya gidiyorlar Erciyes’e gidiyorlar Kartepe’ye gidiyorlar oralara kaptırdık maalesef. Çünkü neden eksiklerimizi tamamlayamadık .Belki de tanıtımımızı yapamadık, altyapımızı tamamlayamadık. Bir de tabii oradaki esnaf otelciler de ne koparabilirsem kardır sistemi uyguladıkları için bu da iyi olmadı.Onları kazanmak için çaba göstermemiz gerekirken bu 3 aylık dönemde insanlara fahiş fiyatla otel satıp hizmet verdiğimiz için bu da tabii geri kalmamıza sebep oldu. Düne kadar Teleferiğimiz yetersizdi şu anda teleferik var ama fiyatlar fahiş, fiyatlar çok yükseldi. Karayolumuz kötüydü Allah’a şükür son zamanlarda yapıldı ama gecikmeler neticesinde yapıldı. Kaç tane yeni otel yapıldı ama otopark yok, sorunlar büyük, altyapı yetersiz, başka eksiklerimiz de var.

6 PADİŞAH NEREDE YAŞADI,NEREDE KONAKLADI,SARAY NEREDE BUNLARIN ORTAYA ÇIKARILMASI LAZIM..!!

Onun yanı sıra Bursa’nın tarihi kimliğini de çok geç çıkarttık. Osmanlı imparatorluğu’na 150 yıl başkentlik yapmış 6 padişahın yaşadığı bir şehirde Osmanlı Sarayı yok. Böyle bir şey olabilir mi? Bunun mutlaka tarihi arşivlerden çıkartılıp meydana çıkartılması lazım.Bu 6 padişah Bursa’da nerede yaşadı, nerede konakladı? Böyle bir şey olabilir mi? Bursa’nın Osmanlı Kalesi yerle bir edilmiş. Bu nasıl bir mantık, bu nasıl bir anlayış.Bu Osmanlı’ya karşı yapılmış bir düşmanlık değil midir?. Osmanlı demek biz demek, Osmanlı demek atalarımızın kurmuş olduğu 600 yıl dünyanın dörtte üçüne hükmetmiş bir medeniyet var. Sen bunu yok sayamazsın. Bunu yaşatmak zorundasın. Selçuklulardan Osmanlılara, Osmanlılardan Türkiye Cumhuriyeti’ne aktarılan devam eden bir devlet anlayışı var. Bunu yok saymışız, düşman saymışız, yıkmışız ama hatanın neresine dönersek kardır. Bursa’nın tarihi kimliğini ortaya çıkartmamız lazım.

BURSA’NIN KÜLTÜREL ZENGİNLİĞİDE ÇOK FAZLA..!!

Mesela Hanlar bölgesini ortaya çıkarttık. Ne oldu? Turlar arttı. Anadolu’nun her yerinden turlarla gelenler var hatta uzak doğu’dan Endonezya’dan, Malezya’dan insanlar buraları görmek için geliyorlar. Biz Osmanlı Sarayı’nda yaşanan o maddi, manevi ,kültürel boyutlu zenginliği ortaya çıkartırsak daha farklı olur. Arşivlerde var. Bunlar bulunabilir, bunlar hayata geçirilebilir ama maalesef bu konuda da eksiğiz maalesef tarihi Kimliğimizi ortaya çıkartamadık tarihi kimliğin ortaya çıkması demek Turizm sektörünün daha çok gelişmesi demek. Tarihi kimliğimiz var, turizm kimliğimiz var, doğal güzelliğimiz vesaire her şey var ama demografik yapı da çok iyi aslında Bursa’da. Kültür düzeyi yüksek Bursa halkı gerçekten birçok kültürü barındırıyor. Anadolu’yu barındırıyor, Karadeniz’i ,Balkanları ,Doğu kültürünü öyle bir sentez var ki burada, bir de bunlar aralarında çok iyi anlaşıyorlar. Bursa’nın öyle bir özelliği var.Mal ve Can güvenliğinin en güzel yüksek seviyede olan şehirlerden bir tanesidir Bursa.

TURİZM ÖZ KAYNAKLARIMIZ MÜKEMMEL AMA

—-Aynen o şekilde. Yağımız var, unumuz var, şekerimiz var ama helva yapacak insan yok,usta yokta diyebiliriz. Bursa’nın turizm sektörü ile ilgili özkaynakları gerçekten takdire şayan, mükemmel özkaynaklarımız var. Bunlar nelerdir birincisi Bursa meyve ambarı bir şehir, tarım açısından mükemmel. Eko turizmi için 10 numara bir şehir, agro turizmi açısından on numara bir şehir.Tam böyle en iyi yatırımların yapılabileceği bir şehir veya bölge durumunda. sonrasında Uludağ kayak merkezi başlı başına bir özkaynağımız kış turizmi için.Denizimiz ise biliyorsunuz Türkiye’de Antalya, Bodrum, Kuşadası yokken bizim Güney Marmara çanağı altın gerdanlık gibi çok değer arz ediyordu. İşte burada Eşkelimiz, Kurşunlumuz,Erdeğimiz ,Tirilyemiz Kumlamız ve buraları deniz açısından son derece güzel tertemiz denizi var aslında ama biraz ikinci konut yapan insanlar Turizm açısından biraz buraların gelişmesini engellediler.Uluslararası 5 yıldızlı otellerin yapılmasına biraz engel teşkil etti.

***Yine tabii konuk siz olunca ana sektör Turizm olunca birçok okuyucumuz Schengen vizesi ile Amerikan vizesi ile ilgili sıkıntılar yaşadıklarından bahsetmiş bu konuda neler söylersiniz , aksaklık nerede acaba? Hatta bu konuda Schengen vizesiyle ilgili Red de alsalar yüzlerce Euro’nun da heba olduğunu yazmış bir çok okuyucumuz.

VİZE KONUSUNDA DA BİRLİĞİN İHMALİ VAR..!!

—Bu vize sorunu aslında bu konuda Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin ihmali var, acentalara destek vermiyor.Acentaları destek verse yurt dışına turist gönderen acentalar zaten perişanlar, alıyor vize müracaatını, tura dahil edecek vatandaşı bir ay sonra vize reddediliyor mesela, hem müşterinin parası gidiyor hem de acenta kazanacağı paradan oluyor. Yolcuyu gönderemeyince para da kazanamıyor. Bu durumda yapılması gereken şey,Türkiye Seyahat Acentaları Birliği’nin bir birlik olarak bütün Büyükelçiliklerle Avrupa birliği ya da diğer turist gönderdiğimiz ülkelerin büyükelçilikleri olsun bunlarla toplantılar yapılarak bunlarla iyi ilişkiler geliştirilerek acentaların başvurularının ayrıcalıklı bir statüye kavuşturulması lazım.Yani genel başkan diyecek ki; “Bu acentalarımız yetkilidir, kokartlıdır, bakanlığa bağlıdır, bunların getirmiş olduğu turistler ülkenize turizm amaçlı tamamen ülkenizi tanımak ve para harcamak amacıyla geliyor, bunlara zorluk çıkartmayın” diyecek ve bunları ikna edecek.Bunu kimse söylemiyor. Acenta başvuruyor acentayı kim takıyor.

ACENTALAR SAHİPSİZ..!!

Niye? Acentalar sahipsiz. Türkiye seyahat acenteleri Birliği misyonunu kaybetmiştir ve amaç dışı birtakım işlerle uğraşmaktadır. Bizim oradaki bütçemiz özkaynaklarımız acentalarımızın vermiş olduğu katkıların tamamı boş işlere harcanıyor amaç dışı kullanıyor. O yüzden Türkiye’nin Öz kaynakları sınırlıdır kısıtlıdır, Türkiye’nin böyle önemli stk’larının gelir kaynaklarının çok düzenli ,çok tertipli kuruluş amacına uygun yerlere harcanması gerekiyor.Ama oraları harcanmıyor niye 5 Yıldızlı otellerde alem yapıyorlar. Zevki sefa içerisinde, yurt dışına fuar için gidiliyor. 1 milyon euro, 1 milyon sterlin, 1 milyon dolar harcama yapılıyor büyük para bunlar. Ne o? 3 günlük stant için. Bunların hepsinin hesabının sorulması lazım ama maalesef Minareyi çalan kılıfını uyduruyor. Acentalar da para kazanamıyoruz diye sürekli İsyan ediyorlar.

*** Hasan Bey Tabii yavaş yavaş röportajımızın sonuna yaklaştık. Bayağı da çok sorular sormaya çalıştık sizden de çok güzel cevaplar aldık, son olarak bizim sormayı unuttuğumuz sizin eklemek istediklerinizi de alarak tamamlayalım isterseniz?

İKİ ÖNEMLİ KURUM ,BİRBİRLERİYLE KAVGALI..!!

—-Açıkçası ben Türkiye’nin Turizm sektörü ile ilgili ,İki tane kurum var çok önemli.Birincisi Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı. İkincisi Türkiye Seyahat Acentaları Birliği. Bunlar iki önemli kurum şu anda birbiriyle kavgalı. Ve birbirlerinin davetlerine icabet etmiyorlar, birbirlerinin projelerine katkı koymuyorlar Bu durum Turizm tarihinde bugüne kadar yaşanmamış bir olaydır.1618 sayılı yasa diyor ki; Türkiye seyahat acentaları birliğinin Mülki amiri Kültür ve Turizm Bakanlığı’dır.

ALT TARAFTA BİZİM GİBİ ÇİMLER EZİLİYOR..!!

Mülki Amir olduğuna göre Mülki Amir müdahil olacak ve asla o birliği dışlamayacak. O birliğin kaynaklarını da kullanacak onlardan istifade edecek, Onları backgroundların da kullanacak,onların tecrübelerinden de faydalanacak.Fakat birliğin yöneticisi ve başkanı ,bakanı rakip görmeyecek kendisine, saygılı olacak ve onların tüm çalışmalarına katkı koyacak. Böyle olursa olur.Kişisel menfaatler kişisel hırslar bir taraftan bakan bir taraftan Birlik başkanı birbiriyle çatışma halinde tepişirken alt tarafta bizim gibi çimler eziliyor.

SANKİ BULUNMAZ HİNT KUMAŞI..!!

Bunun böyle olmaması lazım buna birisinin dur demesi lazım. Buna kim dur diyecek? Mesela 3 yılda bir seçim yapılıyor değil mi hatta 6-7 ay sonra seçim var bu Türkiye seyahat acentaları Birliği Üyeleri bakanla haksız bir şekilde yersiz bir şekilde şahsi ihtiraslar yüzünden kavga eden bir başkanı seçmemesi lazım.Ama işte güç onda ,para onda, haksız rekabet içerisinde aday oluyor, diğer adaylar cılız ses getiremiyorlar. Medyada onda böyle olunca da insanlar maalesef bir daha seçiyorlar, bir daha seçiyorlar. Sanki bulunmaz Hint kumaşı gibi ve dolayısıyla sektör zarar ediyor.Bu seçimde bir daha seçilirse Türk turizmi büyük yara alacaktır. Ben bunu söylemek istiyorum.Şimdiki Başkan Firuz Bağlıkaya ve arkadaşları bir kere daha seçilirlerse 3 yıl daha kaybımız var demektir. Bunu da aktarmak istiyorum belirtmek istiyorum.

Son olarak bizlere böylesine güzel bir fırsat tanımış olmanızdan dolayı iş yerimize kadar gelip bizlerle röportaj gerçekleştirmiş olmanızdan dolayı ben de sizlere teşekkür etmek istiyorum.Son olarak başta Bursa’da 4 milyona yakın insanımız olmak üzere Yurt genelinde yaşayan 86 milyon insanımıza Bursa’dan Selam Turizm’den,Sandem İnşaat’tan , Çekirge’den sevgilerimi ,selamlarımı gönderiyorum, esenlikler diliyorum.Diyerek sözlerini tamamladı.

ÜLKEMİZİN TURİZMİ İÇİN ,BU SESE KULAK VERMEK GEREK..!

Ülke genelinde Turizm sektörüne ,İnşaat sektörüne adeta hayatını vermiş olan bu anlamda tecrübe ve birikimiyle hem Bursa hem yurt genelinde birçok stk’da başkan, başkan yardımcılığı görevlerinde bulunmuş olan turizmde söylediklerine mutlaka kulak kabartmamız gereken adeta ülkemizde turizmin duayenlerinden Selam Turizm ve Sandem İnşaat’ın Kurucusu Değerli Başkan Hasan Erdem’e bizler de çalışmalarında başarılar dilediğimiz gibi her zaman yanında olduğumuzu da ayrıca belirtmek istiyoruz.